Borçlar Hukuku Kastamonu Avukatı 2022
Borçlar Hukuku Kastamonu Avukatı 2022
BORÇLAR HUKUKU
Genel Anlamda Borçlar Hukuku
Hukuk, kamu hukuku ve özel hukuk olmak üzere 2 ana disipline ayrılır. Özel hukuk, bireyler arasında gerçekleşen anlaşmazlıklarda söz konusu olur. Bireyler eşit konumda olup, eşit hak ve yükümlülüklere sahiplerdir. Özel hukukun alt kategorilerinden biri ise borçlar hukukudur. Borçlar hukuku, 8049 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 5. kitabıdır. Fakat ayrı bir kanuna sahiptir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.
Borçlar Hukukuna Hakim Olan İlkeler
1. Sözleşme Özgürlüğü
Sözleşme yapıp yapmama özgürlüğüdür. Kanunda, şekil şartı getirilmemiş sözleşmelerde tarafların sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin konusunu ve içeriğini belirleme, sözleşmeyi değiştirme ve ortadan kaldırma, sözleşmenin şeklini seçme özgürlükleri mevcuttur.
Bu özgürlüğün sınırlarını ise; sözleşmenin konusunun hukuka veya ahlaka aykırı olması ve imkânsız olması oluşturur.
2. Sözleşmenin Tipini Seçme Özgürlüğü
Borçlar hukukunda sınırlı sayı prensibi (numerus clausus) geçerli değildir. Taraflar, kanunda öngörülen sözleşme tiplerinden birkaçını birleştirip yeni bir sözleşme tipi meydana getirebilecekleri gibi, kanunda hiç düzenlenmemiş bir sözleşme tipini (atipik sözleşme) dahi kararlaştırabilirler.
3. Borç İlişkisinin Nispiliği
Bir borç ilişkisinin, sadece o ilişkinin tarafları arasında hüküm ve sonuç doğurmasıdır. Alacaklının alacak hakkı nispi bir haktır ve bu hak sadece borçluya karşı ileri sürülebilir.
Nispiliğin istisnaları ise şunlardır: tam üçüncü kişi yararına sözleşmeler, kişisel hakların tapu siciline şerh edilmesi, üçüncü kişileri koruyucu etkili sözleşmeler, şahsî edim niteliği taşımayan borçların üçüncü kişiler tarafından ifa edilmesi.
4. Üçüncü Kişi Aleyhine Borç Kurulmaması Prensibi:
Taraflar kendi aralarında anlaşmak suretiyle üçüncü bir kişiyi borçlu tayin edemezler.
5. Dürüstlük Prensibi:
TMK 2’ye göre, hakların kazanılmasında etkin olan iyi niyet ilkesinin yanı sıra, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüstlük ilkesine de uymakla yükümlüdür.
6. Kusurlu Sorumluluk İlkesi:
Kusur varsa sorumluluk söz konusu olur. Kusur olmadığı hâlde sorumluluğun olduğu durumlar istisnaîdir.
7. Sözleşmelerde Karşılıklılık (İvaz) İlkesi:
Sözleşmeler taraflar arasında karşılıklı olarak borç yüklemektedir. Sözleşmelerde tek bir borçlu ve tek bir alacaklı yoktur.
Borçlar Hukuku Kastamonu Avukatı 2022
Sözleşme Nedir?
Türk Borçlar Kanunu madde 1’e göre; “Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir.”.
Sözleşme neticesinde bir borç doğar. Sözleşmenin tarafları borçlu ve alacaklıdır. İki tarafın da borçları ve alacakları mevcuttur.
İrade beyanları karşılıklı ve birbirine uygun değilse sözleşme yok hükmündedir.
Sözleşmenin kurulabilmesi için, tarafların esaslı noktalar üzerinde uyuşmaları şarttır. Esaslı
unsuru eksik bir sözleşme kurulmamış sayılır ve yok hükmündedir.
Borç İlişkisi
İki taraf arasındaki bir hukukî bağdır. Bu bağ gereğince, taraflardan biri olan borçlu, bir şey vermek veya yapmak ya da yapmamak, yani bir edimi yerine getirmek borcu altına girer. Diğer taraf olan alacaklı ise borçlunun borcunu ifa etmesini talep hakkına sahip olur.
Borç ilişkisine göre, borçlunun yerine getirmek zorunda bulunduğu, alacaklının da borçludan talebe yetkili olduğu davranışa edim denir. Edim, borç ilişkisinde borcun konusudur.
Edim, hukuken korunan bir menfaat olmalıdır, imkânsız olmamalıdır, hukuka, genel ahlâka ve kişilik haklarına aykırı olmamalıdır.
Edimin mutlaka belirli olmasına gerek yoktur. Belirlenebilir edimler de borcun konusunu oluşturabilir.
Borç Türleri
Üç ayrı başlıkta incelenir;
1. Verme borçları: Örneğin; satım ve bağışlama sözleşmeleri.
2. Yapma borçları: Örneğin; eser, hizmet, vekâlet sözleşmeleri.
3. Yapmama borçları: Örneğin; rekabet yasağı.
Borçlunun Sorumluluğunun Kapsamı
Borç ilişkisinde, borçlu tüm malvarlığı ile sorumludur. Bu sorumluluğun karşılığı olarak alacaklının talep yetkisi vardır. Alacaklı, devletin yetkili makamlarını harekete geçirmek suretiyle, yani cebrî icra yoluyla borçluyu takip eder ve alacağına kavuşur.
Borçlunun ve Alacaklının Hakları ve Yükümlülükleri
Borçlu, borç ilişkisi sebebiyle oluşan yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde, alacaklı onun mal varlığı üzerinden bu yükümlülüğü karşılama hakkına sahiptir.
Alacaklı, borçlunun edimini yerine getirmemesi durumunda borçlunun mal varlığının bir bölümüne el konulması için cebri icra yoluna başvurabilme hakkına sahiptir.
Hukuk, borç ilişkisinde borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesinden kaçınması durumunda alacaklının haklarını korur.