Muris Muvaazası ve Tazminat Davası Diyarbakır
MURİS MUVAZAASI NEDİR?
Muris muvazaası halk arasında mal kaçırma olarak da bilinen, miras bırakanın mirasçılarının birine veya bir kaçına mal varlığından vermemek amacıyla gerçek iradeye dayı olmayarak yaptığı hukuki işlemlerdir. Muvazaa; tarafların üçüncü şahısları aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, görünüşte gerçek olmasına rağmen kendi aralarında hüküm ve sonuç doğurmayacak hukuki işlemleri göstermeleridir. Muvazaa mutlak muvazaa ve nisbi muvazaa olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Mutlak Muvazaa: Taraflar arasında üçüncü kişileri aldatmak amacıyla yapılan, gerçekte var olmayan görünüşte tek bir sözleşme yapılmış gibi gösterilen durumlardır.
Nisbi Muvazaa: Yine tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla resmi olarak görünüşte yapılan sözleşmenin arkasında, tarafların kendi aralarında hüküm ifade edecek olan sözleşme ile gerçek sözleşmenin sakatlanmasıdır.
Muris muvazaasında da nisbi muvazaa söz konusudur. Taraflar yani miras bırakan ve mirasçı gerçekte yapmak istedikleri bağış sözleşmesini satış sözleşmesi olarak göstererek gerçek satış sözleşmesini sakatlamaktadırlar.
Muris Muvaazası ve Tazminat Davası Diyarbakır
MURİS MUVAZAASI DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?
Kural olarak muris muvazaa davasını saklı paylı olsun veya olmasın miras hakkı zarar gören herkes açabilmektedir. Ancak boşanan eşin evlilik birliği sona erdiği için miras hakkı bulunmamaktadır. Boşanan eşler birbirlerine mirasçı olamadıklarından dolayı boşanan eş muris muvazaa davası açamaz. Ancak miras bırakan boşanma aşamasında ölmüş ise kusuru ispat edilmeyen eş muris muvazaa davası açabilir. Miras bırakanın mirasçıları tarafından boşanma davası devam ettirilir ve sağ kalan eşin kusuru ispat edilirse, sağ kalan eş muris muvazaa davası açamaz ve mirasçı olamaz.
MURİS MUVAZAA DAVASINDA YETKİLİ ve GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR?
Muris muvazaasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
Muris Muvaazası ve Tazminat Davası Diyarbakır
MURİS MUVAZAA DAVASINDA ZAMANAŞIMI NE KADARDIR?
Muris muvazaa davasında kural olarak herhangi bir zamanaşımı ve hak düşürücü süresi yoktur. Muris muvaazası yapıldığı andan itibaren geçersiz olup herhangi bir sürenin geçmesi veya tarafların işlem yapması geçerli hale getirmemektedir.
Muris Muvaazası ve Tazminat Davası Diyarbakır
MURİS MUVAZASSINA DAYALI TAPU İPTAL ve TESCİL DAVASI NEDİR?
Muris muvazasına konu olan taşınmazın tapusunun iptali ve mirasçılar adına tescili istenir. Muris muvazaasına dayalı tapu tescil ve iptal davası terditli olarak açılmalıdır. Bu davalar genellikle tenkis davası veya tazminat davası ile birlikte açılmaktadır. Muris muvazaa davasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında muvazaasın ispat edilmesi gereklidir. Muvazaanın varlığı için ;
Muris muvazaasına konu taşınmazı satın alabilecek maddi gücün satıldığı gösterilen kişide olup olmadığı,
Ülkenin veya bölgenin gelenek ve görenekleri ile toplumsal eğilimleri,
Olayların hayatın olağan akışına uyup uymadığı,
Miras bırakanın bu sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir sebebinin bulunup bulunmadığı,
Satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark,
Taraflar ile miras bırakan arasındaki ilişki,
ispat edilmesi gereklidir.
Muris Muvaazası ve Tazminat Davası Diyarbakır
MURİS MUVAZAA TAZMİNAT DAVASI NEDİR?
Muvazaalı işlem ile kendisine satıldığı gösterilen mirasçıdan taşınmazın bedelinin terekeye iadesinin sağlanması amacıyla belirsiz alacak davası da açılabilir. Belirsiz alacak davası olarak açılan tazminat davası bilirkişi incelemesi sonrası ıslah yolu ile bedel artırımı mümkündür.
Muris muvazaasına dayalı olarak tazminat davasında da muvazaanın varlığı ispat edilmelidir.
İspat için:
Muris muvazaasına konu taşınmazı satın alabilecek maddi gücün satıldığı gösterilen kişide olup olmadığı,
Ülkenin veya bölgenin gelenek ve görenekleri ile toplumsal eğilimleri,
Olayların hayatın olağan akışına uyup uymadığı,
Mirasbırakanın bu sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir sebebinin bulunup bulunmadığı,
Satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark,
Taraflar ile mirasbırakan arasındaki ilişki,
Gibi hususların tespit edilmiş olması gerekir.
Muris Muvaazası ve Tazminat Davası Diyarbakır
YARGITAY KARARLARI
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/6556 E. 2018/42 K.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.”
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13690 E. 2015/6755 K.
Gerçekten de, ödeme savunmasına ilişkin dekont ibraz edilmiş ise de dekontta yapılan ödemenin taşınmazların satış bedeline karşılık olduğuna ilişkin bir açıklama olmadığı gibi, bir an için yapılan ödeme taşınmazların satış bedeli kabul edilse dahi bilirkişi tarafından satış tarihinde belirlenen bağımsız bölümlerin değeri gözetildiğinde hesaba yatırılan bu paranın temlike konu taşınmazların değerine uzak ve muvazaa olgusunu gizlemeye yönelik olduğu sonucuna varıldığı bu durumda mirasbırakanın davalıya yaptığı temliklerin kendisinden önce ölen oğlu İsmail’in çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin işin esası hakkındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.”
Muris Muvaazası ve Tazminat Davası Diyarbakır
Stajyer Av. İREM ÇELİK
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.
