MANŞET

Avukatlık Meslek Etik Kuralları Çanakkale

Avukatlık Meslek Etik Kuralları Çanakkale

Avukatların genel etik kuralları çerçevesinde, meslektaşları olan avukatlar ile ilişkilerinde, vekilliğini üstlendikleri müvekkiller ile ilişkilerinde ve yargı organları olan adli merciler ile ilişkilerinde uyması gereken etik kuralları bulunur ve söz konusu meslek etik kuralları Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenmiştir.

Avukatların Uyması Gereken Genel Nitelikli Meslek Etik Kuralları

  • Avukat bağımsız olmalıdır ve mesleki anlamda avukatlık mesleğini yaparken bağımsızlığını korumalı ve buna uygun düşecek şekilde iş kabul etmelidir.
  • Avukat mesleğini yaparken mesleki olarak güveni ve kamunun inancını sarsmayacak şekilde işini sadakatle yürütmelidir.
  • Avukat hem mesleki hayatında hem özel hayatında avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyen her türlü davranıştan kaçınmalıdır.
  • Avukat, yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır ve avukat, mesleki anlamda işini yaparken de hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.
  • Avukat, iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir ve taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.
  • Avukat, yalnız adres değişikliğini, reklam niteliğini taşımayacak biçimde, ilan yoluyla duyurabilir.
  • Avukatın başlıklı kağıtları, kartvizitleri, büro levhaları reklam niteliği taşıyabilecek aşırılıkta olamaz.
  • Avukat, telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir fakat bunu haricinde farklı büyüklükte harflere ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdiremez.
  • Ortak büro kuran avukatlar, büronun reklam aracı olmamasına, hukuk bürosu olma niteliğini yitirmemesine dikkat ederler.
  • Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.
  • Avukat, kanunen bulunduğu başkaca mevki ve olanaklarının mesleki çalışmalarına etkili olmamasına dikkat eder ve avukat, mesleki çalışması dışında kişisel anlaşmazlıklarda, avukatlık sıfatının özelliklerinden yararlanamaz.
  • Avukat, aynı dava için birbirine tamamen zıt olan, karşıt isteklerde bulunamaz.
  • Avukat, Türkiye Barolar Birliği’nce kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır.
  • Avukat, bürosunun görevin vakarına uygun biçimde tutulmasına çaba gösterir ve uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat, işlerine bakacak, müvekkillerini kabul edecek meslektaşının adını barosuna bildirir.
  • Avukat meslek kuruluşlarınca verilen görevleri, haklı sebepler dışında, kabul etmek zorundadır.
  • Mesleki çalışmasından ötürü aleyhine açılan dava layihasının bir örneğini, avukat barosuna verir. Baronun hukuki anlaşmazlıklardaki arabuluculuk teklifini kabul etmek zorundadır.
  • Avukat, kendisiyle ilgili her türlü belgeleri baroda görmek hakkını haizdir.

Avukatlık Meslek Etik Kuralları Çanakkale

Avukatların Vekilliğini Üstlendiği Müvekkil İle İlişkilerinde Uyması Gereken Meslek Etik Kuralları

  • Avukat, müvekkiline davanın sonucu ile ilgili hukuki görüşünü açıklayabilir. Fakat bunun bir teminat olmadığını özellikle belirtmelidir.
  • Avukat aynı davada, birinin savunması öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul etmez.
  • Bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat, yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz. Ortak büroda çalışan avukatlar da, yararları çatışan kimseleri temsil etmemek kuralı ile bağlıdırlar.
  • Avukat meslek sırrı ile bağlıdır. Bu sebeple, tanıklıktan çekinmede de bu ölçüyü esas tutar. Avukat, davasını almadığı kimselerin başvurması nedeniyle öğrendiği bilgileri de sır sayar. Avukatlık sırrının tutulması süresizdir, meslekten ayrılmak bu yükümü kaldırmaz. Ayrıca avukat, yardımcılarının, stajyerlerinin ve çalıştırdığı kimselerin de meslek sırrına aykırı davranışlarını engelleyecek tedbirler alır.
  • Avukat, kendisine teklif edilen işi gerekçe göstermeden de reddedebilir. Takdirine esas olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz. Avukat, zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez. Avukat, davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekinme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmaya dikkat edecektir.
  • İş sahibi anlaşmayı yaptığı avukattan sonra ikinci bir avukata da vekalet vermek isterse, ikinci avukat işi kabul etmeden önce, ilk vekalet verilen avukata yazıyla bilgi vermelidir.
  • Avukat kesin olarak zorunlu bulunmadıkça, müvekkili adına basına açıklamada bulunamaz. Açıklamalarda, adalete etkili olmak amacı güdülemez.
  • Avukat baktığı davada, görevini savsayarak ya da kötüye kullanarak, müvekkili zararına kendisine bir yarar sağlayamaz.
  • Avukat, işle ilgili giderleri karşılamak üzere, avans isteyebilir. Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.
  • Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili bir hesap varsa, uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.
  • Avukat, müvekkilinden meslektaşlarına yönelecek sataşmaları önlemeye çalışır; gerekirse vekillikten çekilebilir.
  • Avukat sahip olduğu hapis hakkını alacağı ile oranlı olarak kullanabilir.
  • Adli müzaheretle görülen işler, başkaca işlere gösterilen özenle yürütülür.
  • Ücret davası açacak avukat, önce Baro Yönetim Kurulu’na bilgi verir. Bu konuda Baro Yönetim Kurulu’nun görüşünü bildirme yetkisi vardır.

 

Avukatların Adli Merciler ve Yargı Organları İle İlişkilerinde Uyması Gereken Meslek Etik Kuralları

  • Hakim ve savcılarla ilişkilerinde, avukat, hizmetin özelliklerinden gelen ölçülere uygun
    davranmak zorundadır çünkü bu tür ilişkilerde karşılıklı saygı esastır.
  • Avukat, daha önce hakim, savcı, hakem ya da başka resmi bir sıfatla incelediği işte görev alamaz.
  • Hakim ve savcı ile hısımlık ya da evlilikten gelen engelleri gösteren, kanun hükmünde yazılı derece dışında kalan hısımlıklar ve başkaca yakınlıklarda, avukat, meslek onuruna en uygun biçimde takdirini kullanır.
  • Avukatlar ve avukat stajyerleri, mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle mahkemelerde görev yaparlar. Duruşmalara, Türkiye Barolar Birliği’nce şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. Erkek avukatlar, iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravat takarlar.
  • Avukat duruşmayı terk edemez. Ancak kişisel veya meslek onurunun zorunlu kıldığı hallerde duruşmalardan ayrılabilir. Bu durumda avukat derhal baroya bilgi verir.
  • Avukat savunma için zorunlu olmadıkça davanın uzaması sonucuna varacak isteklerden kaçınır.
  • Hakimin reddi, savcıların ve başkaca adalet görevlilerinin reddi veya şikayet edilmesi konusunda ve genellikle konuşmalarında ve yazılarında avukat, kanunun gerektirdiği gerekçeleri amacı aşmayacak biçimde açıklar. Ret veya şikayet dileklerinin bir örneği de baroya verilir.
  • Avukat, ilerde tanık olarak dinlenecek kimselerden, istisnai olarak bazı hususları öğrenmek mecburiyetinde kalmış olursa, onları etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat, tanıklara tavsiyelerde bulunamaz, ne şekilde tanıklık edecekleri veya hakim önünde nasıl hareket
    edecekleri hakkında talimat veremez.
  • Avukat, mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü mercilerde çalışan görevlilerle olan ilişkilerinde de meslek onuruna ve ağırbaşlılığına uygun tutum ve davranışlarını korur.

Avukatlık Meslek Etik Kuralları Çanakkale

Avukatların Meslektaşları Olan Diğer Avukatlar İle İlişkilerinde Uyması Gereken Meslek Etik Kuralları

  • Hiçbir avukat, bir meslektaşının mesleki tutum ve davranışları hakkındaki düşüncelerini kamuoyuna açıklayamaz. Bu yoldaki şikayetlerin mercii yalnız barolardır.
  • Hiçbir avukat, herhangi bir meslektaşı özellikle hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüşlerini açıkça belirtemez. Bir avukat, başka bir avukata karşı asıl ya da vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi barosuna bir yazı ile bildirir. Bu kural, bilgi verme yükümlülüğü ile bağlı olarak baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin üçüncü şahısların aleyhine veya üçüncü şahısların barolar ve TBB aleyhine açacağı davalar için de geçerlidir. Resmi ya da özel kuruluşlarda bağımlı olarak birlikte çalışan avukatlar, kadro görevleri ne olursa olsun, adalet ve eşitlik ilkelerinden ayrılmamaya ve iş dağıtımı, denetimi ve her türlü iş ilişkilerinde meslek dayanışmasına ve onuruna uymayan davranışlardan kaçınmaya özen göstermekle yükümlüdürler.
  • Bir başka baro bölgesinde ilk kez bir davaya giden avukat, o yer Baro Başkanı’na nezaket ziyaretinde bulunmaya gayret eder.
  • Bir meslektaşının ölümü veya başkaca nedenlerle, Baro Başkanı’nca görevlendirilen avukat, kabul edilebilir bir neden göstermeksizin bu görevi reddedemez.
  • Mesleki çalışmada avukatlar arasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımlar ve kolaylıkla esirgemezler. Duruşmaya geç kaldığı için hakkında gıyap kararı alınan avukat hemen gelmişse, diğer taraf vekili olan avukat, gıyap kararının kaldırılmasını veya düzeltilmesini istemek zorundadır. Bir başka yerdeki duruşmasına mazereti nedeniyle gidemeyen avukat, karşı taraf avukatı bir başka yerden geliyorsa, mazeretini önceden meslektaşına bildirmelidir. Avukatlar arasında “özeldir” kaydı taşıyan yazışmalar, yazanın rızası alınmadan açıklanamaz.
  • Avukat hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir. Eğer hasmının avukatı yok ise, avukatın hasımla teması zorunlu sınırlar içinde kalır. Hasım tarafla her temasından sonra avukat müvekkiline bilgi verir.
  • Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun, mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmese de) karşı taraf vekili meslektaşına verir.
  • Yanına stajyer almayı kabul eden avukat, stajyerlerin iyi yetişmesi için gerekli dikkati ve ilgiyi gösterir ve olanaklarını hazırlar.

 

Avukatlık Meslek Etik Kuralları Çanakkale

13. Hukuk Dairesi

2013/23329 E.

2014/23087 K.

MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2012/494-2013/362

– KARAR –
Davalı, davacı ile 1.11.2009 ve 2.1.2010 tarihlerinde olmak üzere, birbirini takip eden iki adet hukuki danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, davacının, ilk sözleşme ile birlikte 1.11.2009 2013/23329-2014/23087 Tarihli bir de taahhütname verdiğini, bu taahhütnamede, hukuki danışmanlık hizmetinin, 27.10.2009 tarihli sözleşme öncesi görüşmelerde mutabık kalınan, kapsam ve bedel gibi hususlardaki çerçevesinin çizildiğini, buna göre davacının, avukatlık mesleğinin etik kurallarına uygun davranacağını, yaptığı tüm çalışmalar hakkında, takip eden ay içerisinde yazılı rapor sunacağını, danışmanlık hizmeti dışında yürütülen davaların ise, dava konularının içeriklerine göre, kendileriyle birlikte değerlendirilerek ücretlendireceğini taahhüt ettiğini, davacının asli ediminin, hukuki danışmanlık hizmeti olup, tahkim davaları sürecinde de, bu hizmetin devam ettiğini, danışmanlık hizmetinin gereği olarak davacının, tüm hukuki ihtilaflarla birlikte, ödenecek ücretle ilgili olarak da bilgi verme, aydınlatma, hukuki izahatlarda bulunma yükümlülüğü bulunduğunu, oysa ki sözleşmedeki “davalara ilişkin ücretin ayrıca kararlaştırılacağına” ilişkin açık hükme rağmen, tahkim davalarının ücreti konusunda hiçbir şekilde bilgilendirilmediklerini, ücretin avukat tarafından yazılı ve sözlü olarak dile getirilmediğini, sözleşmedeki ücretin mutabakat ile kararlaştırılması yoluna gitmeyen ve Avukatlık Kanununun 164/4. maddesini hiçbir şekilde zikretmeyen davacının, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına uygun davranmadığını, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Davacı, tahkim davalarına ilişkin yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından, AK’nun 164/4. maddesi gereğince vekalet ücreti 2013/23329-2014/23087
Talebinde bulunmuş, davalı ise taraflar arasında hukuki danışmanlık sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmede dava ve takip işlerinin, taraflarca değerlendirilerek, karşılıklı mutabık kalınması halinde ayrıca ücretlendirileceğinin kararlaştırıldığını, davacı avukatın ise bu konudaki edimlerini yerine getirmediğini, aydınlatma ve bilgi verme yükümlülüğü söz konusu olmasına rağmen, tahkim davalarından kaynaklanan avukatlık ücreti ve olası sonuçları konusunda bilgi vermediğini, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını, talep edilen ücretin ise fahiş olduğunu savunmuştur.
Davanın, taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağına ilişkin olması nedeniyle, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, avukat ve müvekkil arasındaki ilişkiler ve “avukatlık ücreti” konusundaki ulusal ve bir kısım uluslararası ilke ve meslek kurallarının incelenmesinde yarar bulunmaktadır.
Avukatlık Kanununun 1. maddesinde, avukatlık mesleğinin serbest bir meslek olduğu belirtilmekle beraber, avukatın yaptığı işin aynı zamanda bir kamu hizmeti olduğu vurgulanmış, 2. maddesinde, avukatın, hukuki bilgi ve tecrübelerini, adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis edeceği, 34. maddesinde de, avukatların, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır bir şekilde hareket etmekle yükümlü oldukları açıklanmıştır.

Bilindiği üzere vekalet sözleşmesinde, “sadakat ve özen gösterme”, “hesap verme” borçları, vekilin en temel borçları olup, bu sorumluluğun belirlenmesinde ise, basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır. Davacı ise, basiretli bir vekil gibi hareket edip, sözleşmenin 2.2. maddesinde öngörülen, “tahkim davalarındaki ücretin belirlenmesi” konusundaki yükümlülüğünü yerine getirmemiş, bu konuda davalıya bilgi ve hesap vermemiş, sessiz kalmayı tercih etmiştir. Davacının, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan söz konusu borçlarını gereği gibi yerine getirmemiş olması, onun lehine sonuçlar doğurmamalıdır.

O halde somut olayda da, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi bütün olarak değerlendirip, dava konusu uyuşmazlığın da, sözleşmenin 2.2. maddesindeki özel düzenleme esas alınarak çözümlenmesi gereklidir. Hemen belirtmek gerekir ki, söz konusu tahkim davalarını takip edip sonuçlandıran davacı avukatın, vekalet ücretine hak kazandığı tartışmasızdır. Ne var ki, gerek danışmanlık sözleşmesinin gerekse bu sözleşmenin 2.2. maddesindeki özel düzenlemenin gereğini yerine getirmeyen, davalı müvekkiline ücret konusunda bilgi ve hesap verip, olası bir mutabakat sağlamayan davacının, edimlerini ve vekalet sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmasının, kendi lehine sonuçlar doğurması kabul edilemeyeceğinden, mahkemece, söz konusu tahkim davalarında davacı avukatın, davalıya sağladığı hukuki yardım nedeniyle sarf etmiş olduğu emek ve mesaisine karşılık, hak ve nesafete göre alması gereken vekalet ücreti tespit edilip, tespit edilecek bu miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.”

Avukatlık Meslek Etik Kuralları Çanakkale

 

Stajyer Av. DERYA MERİÇ

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu