İdari Yargıda İvedi Yargılama Usulü Amasya
İdari Yargıda İvedi Yargılama Usulü Amasya
İVEDİ (ACELE) YARGILAMA USULÜ / İdari yargıda ivedi (acele) yargılama usulü, uyuşmazlıkların normal yargılama usulüne göre daha hızlı şekilde çözümlenmesi amacıyla getirilmiş bir yöntemdir. Fakat ivedi yargılama yöntemi yalnızca kanunda sayılan bazı uyuşmazlıklar için söz konusu olabilmektedir ve kanunda sayılan bu uyuşmazlıklar haricinde diğer uyuşmazlıklar için uygulanamaz.
İvedi Yargılama Usulünün Uygulanabileceği Uyuşmazlıklar
- İhale işlemlerinde uygulanabilir ancak ihale işlemi sayılan ihaleden yasaklama kararlarında uygulanamaz.
- Acele kamulaştırma işlemlerinde uygulanabilir.
- Özelleştirme Yüksek Kurulu kararlarında uygulanabilir.
- Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemlerinde uygulanabilir.
- Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç olmak üzere çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlarda uygulanabilir.
- Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararlarında uygulanabilir.
İvedi yargılama usulünün normal idari yargılama usulünden farkları nedir ve nasıl uygulanır?
- Genel idari yargılama usulünde dava açma süresi 60 gün iken, ivedi yargılama usulünde dava açma süresi 30 gündür.
- Genel idari yargılama usulünde ilk inceleme süresi 15 gün iken, ivedi yargılama usulünde ilk inceleme süresi 7 gündür.
- Genel idari yargılama usulünde savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 30 gün iken, ivedi yargılama usulünde savunma süresi tebliğden itibaren 15 gündür.
- Genel idari yargılama usulünde dosyanın en geç 6 ay içinde karara bağlanması gerekirken, ivedi yargılama usulünde bu yöntemin amacı itibariyle dosya en geç 1 ay içinde karara bağlanmalıdır.
- İvedi yargılama usulünde yargılamanın hızlı olması ve hızlı bir şekilde karara bağlanması amacına uygun olarak davacı ve davalının cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri bulunmamaktadır.
İvedi Yargılama Usulünde Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Edilir mi? / Acele yargılama usulü olduğundan ve amaç yargılamanın hızlı bir şekilde gerçekleşmesi olduğundan ivedi yargılamada yürütmenin durdurulması kararına itiraz mümkün değildir ve mahkeme tarafından verilen karar nihai karardır.
İvedi Yargılama Usulünde Temyiz İncelemesi Nasıl Yapılır? / İvedi yargılama usulünde istinaf yoluna başvurulamaz ancak temyiz yoluna başvurulabilir. İvedi yargılama usulünde yapılacak olan temyiz incelemesinde temyiz dilekçelerinin incelenme süresi 3 gündür, temyiz dilekçelerine cevap verme süresi ise 15 gündür, temyiz incelemesi sonucu dosya ise en geç 2 ay içerisinde karara bağlanır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
13. DAİRESİ
Esas No : 2021/4777
Karar No : 2021/4472
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü ile imzalanan …tarihli …sayılı, “Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü Tamir Bakım Onarım Hizmeti” işi; …tarihli, …sayılı, “Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü Muhtelif Hizmet” işi; …tarihli, …sayılı, “Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü’ne ait Dereköy Mevkiinde bulunan Dereköy Torbalama Tesisinde 418.000 Ton Kömürün Torbalanması ve Kamyonlara Yüklenmesi” işi; …tarihli, …sayılı, “Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü Bünyesindeki Isı Merkezlerinin İşletilmesi” işi ve …tarihli, …sayılı, “Kriblaj ve Vagon Yükleme Tesislerinin Çalıştırılması” işine ait hizmet alım sözleşmelerinin feshedilmesi nedeniyle bu sözleşmeler kapsamında davacı tarafından verilen kesin teminat mektuplarının nakde çevrilerek irat kaydedilmesine ilişkin davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
Aktarılan kanuni düzenlemelere göre, 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle birlikte 20/07/2016 tarihinden sonra ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı genel kanun yolunun istinaf olarak belirlendiği, yalnızca 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği, 2577 sayılı Kanun’da düzenlenen özel ve istisnai bir yargılama usûlü olan ivedi yargılama usulüne tâbi olan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ise ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın doğrudan temyiz kanun yoluna başvurulabileceği açıktır.
2577 sayılı Kanun’un 1. maddesinin ilk fıkrası uyarınca idarî yargının görevine giren uyuşmazlıkların çözümü bu Kanun’da gösterilen usûllere tâbi bulunduğundan ve anılan Kanun’un 20/A maddesinde yer verilen ivedi yargılama usûlü öncelikle ve süratle sonuçlandırılması önem taşıyan bazı idarî dava türleri için öngörülen özel bir yargılama usûlü olduğundan; adlî yargının görevinde olduğu değerlendirilen uyuşmazlıklar bakımından Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak usûlü belirleyen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenen özel bir yargılama usûlü olan ivedi yargılama usûlü uygulanarak karar verilmesi mümkün değildir. Ayrıca, istisnaî bir yargılama usûlü olan ivedi yargılama usûlünün bu şekilde geniş bir yorum yoluyla genel yargılama usûlü yerine uygulanmasının Anayasal kurallar uyarınca kanunla belirlenmesi zorunlu olan yargılama usûlüne ilişkin konulardan biri olan mahkeme kararlarına karşı başvurulacak kanun yolunu etkileyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü ile davacı şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmelerinin feshedilmesi nedeniyle bu sözleşmeler kapsamında verilen kesin teminat mektuplarının nakte çevrilerek irat kaydedilmesine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta olup, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihaleler sonrası imzalanan hizmet alımı sözleşmelerinin özel hukuk hükümlerine tâbi olduğu, bu sözleşmelerin uygulama aşamasından kaynaklı ve sözleşme hükümleri uyarınca tesis edilen sözleşmelerin feshi nedeniyle, bu sözleşmeler kapsamında verilen kesin teminat mektuplarının nakte çevrilerek irat kaydedilmesine ilişkin davalı idare işleminin idarî işlem niteliğinde bir ihale işlemi olarak nitelendirilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, 2577 sayılı Kanun’un ve bu Kanun’da düzenlenen usûllerin uygulanmasına ve öncelikle sonuçlandırılması özel önem taşıyan uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine imkân bulunmadığından, ivedi yargılama usulü kapsamında yer almayan dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak, Mahkemece genel yargılama usûlü yerine ivedi yargılama usûlü uygulanarak verilen kararda usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Stajyer Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.