Ödeme taahhüdünü ihlal suçu için alacaklının şikayeti gerekir mi?
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu için alacaklının şikayeti gerekir mi?
- ALACAKLI İLE BORÇLU ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN ÖDEME TAAHHÜDÜ
Taahhüdü ihlal suçu, alacaklı ile borçlu arasında gerçekleşen ödeme taahhüdüne ilişkin sözleşmeye aykırılıktan doğacağı için öncelikle alacaklı ile borçlu arasında gerçekleşen ve borca ilişkin olan bir ödeme taahhüdü bulunmalıdır.
- Alacaklı ile borçlu arasındaki ödeme taahhüdü yapılabilmesi için öncelikle borcun konu olduğu kesinleşmiş bir icra takibi bulunmalıdır.
- Alacaklı ile borçlu icra takibi sonucu icra dairesinde ve icra müdürü karşısında ödeme taahhüdü konusunda anlaşmış olmalıdır ve bu anlaşma yazılı olarak yapılmış olmalıdır.
- Alacaklı ile borçlu arasındaki ödeme taahhüdüne göre borçlu icra dairesinde borcunu belirli aralıklarla, belirli taksitlerde ödeyeceğine ilişkin söz vermektedir.
- Ödeme taahhüdü düzenlenirken tüm alacak kalemleri ayrı ayrı, açık ve ayrıntılı olarak belirtilmelidir. Aksi halde ödeme taahhüdü geçersiz sayılabilecektir.
(12. Hukuk Dairesi, 2021/10933 E. 2021/11685 K. sayılı ilamı)
Kanun yararına bozma isteminin (2) no’lu nedeni yönünden yapılan incelemede;
2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 04/03/2019 tarihli taahhütnamede faiz olarak işlemiş faizin 5.314,33 Türk lirası, taksit süresince işleyecek faizin 2.103,47 Türk lirası olarak belirtildiği anlaşılmış ise de; bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, takip öncesi veya icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
- ÖDEME TAAHHÜDÜNÜ İHLAL SUÇU
Borçlunun kesinleşmiş icra takibi sonrasında, icra dairesinde ve icra müdürü önünde borcunu yazılı olarak gerçekleştirdiği ödeme taahhüdüne ilişkin olan zamanda veya miktarda ödememesi, taksitlerini geciktirmesi halinde ve bu gecikmenin geçerli bir sebebe dayanmaması halinde taahhüdü ihlal suçu oluşacaktır.
Taahhüdü ihlal suçuna ilişkin yasal düzenleme olan İcra İflas Kanunu m.340’a göre,
“111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.”
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu için alacaklının şikayeti gerekir mi?
- Ödeme taahhüdünü ihlal suçu şikayete tabi bir suç olduğundan, borçlunun bu suçtan cezalandırılabilmesi için alacaklının şikayeti gerekir.
Borçlu tarafından ödeme taahhüdünün yerine getirilmemesi sonucu taahhüdü ihlal suçunun oluştuğu kabul edilir ancak taahhüdü ihlal suçu şikayete tabi bir suç olduğundan borçlunun cezalandırılabilmesi için alacaklının şikayeti gerekir ve alacaklı taahhüdü ihlal suçu unsurlarının oluştuğunu öğrenmesinden itibaren 3 ay, her halükarda bu tarihten itibaren 1 yıl içerisinde icra takibinin başlatıldığı yerdeki İcra Ceza Mahkemesine başvurarak şikayet hakkını kullanabilir ve borçlunun cezalandırılmasını isteyebilir.
- Ödeme taahhüdünü ihlal suçunda alacaklının şikayeti neticesinde borçlu hakkında bu suçtan dolayı ve aynı ödeme taahhüdünü ihlalden dolayı en fazla 3 aylık bir süre boyunca olacak şekilde hapis cezasına karar verilebilir.
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu için alacaklının şikayeti gerekir mi?
12. Hukuk Dairesi
2021/6622 E.
2021/8400 K.
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık …’ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin olarak,
Anılan ihbarnamede;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/3315 esas, 2018/7246 karar sayılı ilamında; “…tebligat gideri, tahsil harcı ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği, takip öncesi ve sonrası faiz ile ödeme taahhüdünden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmediği gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında usulüne uygun olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği…” şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği halde, … İcra Müdürlüğünün 2018/1420 talimat sayılı dosyasında mevcut 10/08/2018 tarihli ödeme taahhüdünde tebligat gideri ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden … 6. İcra Ceza Mahkemesinin 15/09/2020 tarihli ve 2020/57 değişik … sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu için alacaklının şikayeti gerekir mi?
12. Hukuk Dairesi
2021/6356 E.
2021/8395 K.
Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır. Yapılan açıklamalar ışığında somut olayda ; sanık hakkında aynı taahhüt nedeniyle farklı tarihli taksitlere ilişkin … İcra Ceza Mahkemesinin 31/01/2020 tarihli, 2019/642 Esas ve 2020/6 karar sayılı kararıyla 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleşmesine müteakip 18/11/2020 tarihinde hapsen tazyik kararının tamamının infaz edilmiş olması nedeniyle , yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesinin ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacağı anlaşılmıştır.
Ödeme taahhüdünü ihlal suçu için alacaklının şikayeti gerekir mi?
Stajyer Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.