MANŞET

Hakimin Yasaklılığı Nedir?

Hakimin Yasaklılığı Nedir?

Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda hakimin bazı davalara bakarken tarafsız kalamayacağı için bir düzenleme yapılmıştır. Bilindiği üzere, hakim bir davaya bakarken tarafsız ve her iki tarafa da eşit davranmak zorundadır. Hakimin tarafsızlığıyla ilgili Anayasa’da bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak Anayasa’nın 9. maddesindeki düzenlemeye 2017 yılında “tarafsız” ibaresi eklenmiştir. Söz konusu bu maddenin hakimin tarafsızlığıyla da ilgili olduğu kabul edilmektedir. Mahkeme ve hakim kavramları birbirinden farklı olsa da hakim yargı yetkisini kullanan kişidir.

Anayasa Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. 

 

Yine Anayasa’nın 138. maddesinde her ne kadar “tarafsızlığına” ilişkin bir ibare kullanılmamış olsa bile kanuna, hukuka, Anayasa’ya ve vicdani kanaatlerine göre karar verecekleri düzenlenmiştir.

Anayasa Madde 138 – Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun
olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.

Hakimin Yasaklılığı

Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 34. maddesinde hakimin bir davaya bakarken bazı hallerde tarafsız kalmakta güçlük çekebileceği durumları düzenlenmiştir.

  • Kendisine ait olan veya doğrudan doğruya ya da dolayısıyla ilgili olduğu davada.
  • Aralarında evlilik bağı kalksa bile eşinin davasında.
  • Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyunun davasında.
  • Kendisi ile arasında evlatlık bağı bulunanın davasında.
  • Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı kalksa dahi kayın hısımlığı bulunanların davasında.
  • Nişanlısının davasında.
  • İki taraftan birinin vekili, vasisi, kayyımı veya yasal danışmanı sıfatıyla hareket ettiği davada.

Bu haller kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Bu durumlarda kanun koyucu hakimin davaya bakmasını yasaklamıştır. Hakim talep olmasa dahi kendisi davaya bakmaktan çekinmesi zorunludur.

Sayılan bu yasaklılık halleri hakim ve taraflar arasında geçerlidir. Taraflardan birini temsil eden vekille hakim arasında yasaklılık hallerinden biri olması kanunun kabul ettiği yasaklılık halleri değildir. Eğer ki, hakim ile taraflardan birinin vekili arasında yasaklılık hallerinden birisi mevcut olursa; o davadan avukatın çekinmesi gerekir.

Nitekim, 20. Hukuk Dairesi         2015/15973 E.  ,  2016/292 Kararında da görüleceği üzere;

“Taraflar arasında görülen dava sırasında hâkim tarafından 13.03.2015 tarihinde “…davacı vekilinin hâkimin eski eşi olduğundan, HMK’nın 34/1-b maddesi şartları oluştuğu…” gerekçesiyle davadan çekinme kararı verilmiştir.
Dosyayı inceleyen merci tarafından, çekinme talebinin HMK’nın 34/1-b maddesinde sayılan yasaklılık haline uymadığı, çekinme talebinin hâkim ile davanın tarafları arasında olması gerektiği, davacı vekilinin tarafın yasal temsilcisi olduğu, davacının kendisini başka bir vekille temsil ettirmesinin mümkün olduğu, burada çekinme yükümlülüğünün Avukatlık Kanunun 13. maddesi gereğince vekilde olduğu gerekçesi ile çekinme talebinin reddine ilişkin varilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1136 sayılı Kanunun 13. maddesine göre “Bir hâkim veya cumhuriyet savcısının eşi, sebep veya nesep itibariyle usûl ve füruundan veya ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlarından olan avukat, o hâkim veya cumhuriyet savcısının baktığı dava ve işlerde avukatlık edemez.” Somut olayda, hâkim, davacı vekilinin eski eşi olduğu gerekçesi ile davadan çekinme kararı vermiş ise de, yukarıda belirtilen 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 13. maddesinin amir hükmü nedeniyle, hâkim ya da cumhuriyet savcısının eşi olan bir avukat eşinin yetkili olduğu mahkemede avukatlık yapamaz. Özel kanun hükmü uyarına, davacı vekili yasaklı durumunda bulunduğundan, HMK’nın 34. maddesi uyarınca bu durum hâkimin yasaklılığı hali olmadığından…”

 

Çekinme Kararının sonuçları 

Çekinme kararına karşı, taraflar bir üst mahkemeye başvurabilir. Hakimin yasaklı olduğu halin doğmasından itibaren, o hakim huzurunda yapılan bütün işlemler üst mahkemenin kararı ile iptal edilebilir. Hakimin, çekinme kararından önce davaya ilişkin verdiği karar ve hükümler üst mahkeme tarafından iptal edilir. Bu halde hakim yargılama giderlerine mahkum edilebilir. Çekinme kararı ilk derece mahkemesi tarafından verildiği hallerde taraflar bölge adliye mahkemesine başvuruda bulunmuşsa bu mahkemenin vermiş olduğu kararlar kesindir.

Hakimin Yasaklılığı Nedir?

Stajyer Av. Merve ÇATAR

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu