İşsizlik Ödeneğine İcra Takibi
İşsizlik Ödeneğine İcra Takibi
İŞSİZLİK MAAŞINA HAK KAZANMA KOŞULLARI
İşsizlik maaşı almak isteyen kişi, belirli şartların varlığı halinde ve iş sözleşmesinin feshinden itibaren 30 gün içerisinde İŞKUR birimine ya bizzat kendisi giderek ya da elektronik ortamda işsizlik maaşı almak üzere başvuru yapmış olmalıdır.
- Kendi isteğinin dışında veya kendi kusuru olmaksızın işsiz kalmış olmalıdır.
- İşçinin çalıştığı dönemde hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün boyunca hizmet akdi devam etmiş olmalıdır.
- İşçi hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yıllık dönem içerisinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmalıdır.
2022 YILI İÇİN AYLIK İŞSİZLİK ÖDENEĞİ MİKTARLARI NEDİR?
İşsizlik ödeneği almaya hak kazanmış kişiler için hak kazanılan miktardan damga vergisi kesintisi çıkarılarak hesaplanan aylık işsizlik maaşı miktarları,
- Son 4 ay boyunca asgari ücretle (2022 yılı asgari ücreti) çalışan kişi için hesaplanan miktar 1.986,41 TL’dir.
- Son 4 ay boyunca 7500 TL ile çalışan kişi için hesaplanan miktar 2.977,23 TL’dir.
- Son 4 ay boyunca 10500 TL ile çalışan kişi için hesaplanan miktar 3972,82 TL’dir.
İŞSİZLİK MAAŞINA HACİZ KONULABİLİR Mİ?
İşsizlik maaşından yapılabilecek kesintilere ilişkin yasal düzenleme olan 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre, işsizlik maaşları haczedilemez ve damga vergisi haricinde işsizlik ödeneğinden herhangi bir kesinti yapılamaz.
- Ancak bunun tek istisnası nafaka alacaklarıdır, işsizlik maaşı alan kişinin nafaka borcu “iştirak nafakası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası veya yardım nafakası borçları” söz konusu ile işsizlik maaşına haciz konulabilecektir.
“İşsizlik ödeneği damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz. İşsizlik ödeneği, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez.”
İşsizlik Ödeneğine İcra Takibi
22. Hukuk Dairesi
2012/18344 E.
2013/6936 K.
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Somut olayda; işveren tarafından iş sözleşmesi 05.06.2008 tarihinde feshedilen davacının 02.07.2008 tarihinde işsizlik ödeneği ödenmesi için İş Kurumuna talepte bulunduğu, kurumca talebi kabul edilen davacıya 05.06.2008-05.04.2009 dönemine ilişkin olmak üzere 300 gün karşılığı işsizlik ödeneği bakımından 31.08.2008 tarihinden başlamak ve bir kısmı aylık taksitler halinde olmak üzere davacıya ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, işveren aleyhine açılan dava sonunda ise feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verildiğinden 17.02.2009 tarihinde ve süresinde işe başladığı, 20.02.2009 tarihinde kuruma ibraz ettiği dilekçe ile işe başladığını ve kurumca ödenen işsizlik ödeneğinin kesilmesini istediği, gelir getiren bir işte çalışmaya başladığının davalı kurumca yapılan tespit üzerine davacıdan yapılan ödemelerin iadesinin istendiği ve ödenen işsizlik ödeneğinin tahsili için icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
İcra takibine karşı davacı icra takibinin durdurulmasını ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 50. maddesine göre, sigortalı, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresini doldurmadan tekrar işe girer ve işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanmak için bu kanunun öngördüğü şartları yerine getirmeden yeniden işsiz kalırsa daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar bu haktan yararlanmaya devam eder. Anılan hüküm uyarınca, işsizlik ödeneği alınırken çalışılan süreye isabet eden işsizlik ödeneğinin davalı kurumca istenebileceği gözetilerek, çalışılan süreye isabet eden işsizlik ödeneği ile faizi hesaplanarak bu miktardan davacının sorumlu olduğu kabul edilmelidir. 4447 sayılı Kanun’un 52/1-b maddesine göre, işsizlik ödeneği işsiz kalan işçiye verilir ve bu ödeneği almakta olan kimsenin gelir getirici bir işte çalışmaması gerekir. İşçi, boşta geçen ve çalışılmış gibi kabul edilen en çok dört aylık süre içinde gelir elde etmiş ise işsiz kalmanın sonuçlarının bu şekilde telafi edildiği gözetildiğinde, dört aylık süre için ödenmiş olan işsizlik ödeneğinin İş Kurumuna iadesi gerekir. Aksinin kabulü çifte ödemeye neden olacağı gibi, 4447 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan amacına da aykırılık teşkil eder.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, davacının aldığı işsizlik ödeneğinden boşta geçen dört aylık süreye ilişkin ödenen kısmı itibariyle borçlu olduğu tespit edilmiş ise de ayrıca işe başladığı ya da diğer bir anlatımla gelir getirici bir işte çalışmaya başladığı tarih olan 17.02.2009 tarihine kadar işsizlik ödeneği alabileceği gözetilerek, çalışmış olduğu 17.02.2009 tarihi ile 05.04.2009 dönemi için, Kurumca davacıya ödenen miktar yönünden de davacının borçlu olduğunun tespiti ve buna ilişkin isteminin de reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18398
KARAR NO : 2015/21987
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 17/08/2015
NUMARASI : 2015/35-2015/606
K A R A R
Dava, davacının, dava dışı Özdoğanlar İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kuruma olan prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçları nedeniyle halen çalışmakta olduğu Ayla Enerji ve Mühendislik Hizmetleri San. Ve Tic. A.Ş.’den aldığı işçi aylığının 1/3’ü üzerine konan haczin 4857 sayılı Kanun’un 35. maddesine istinaden 1/4’ünden fazlasının kesinti yapılamayacağının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, 4857 sayılı Kanun’un, 6183 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girdiği, özel nitelikle iki kanun hükümlerinin uygulanmasında yeni tarihli olanın tatbik edilmesi gerektiği, somut uyuşmazlığa yeni tarihli kanun olan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 35 inci maddesinin tatbikinin gerekeceği, bu hükme göre de işçinin ücretlerinden en fazla 1/4 kesinti yapılabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dava dışı Özdoğanlar İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kuruma olan (2009/5 – 2012/3) aylarına ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçları nedeniyle davacının mezkur şirketin müdürü olduğu belirtilerek halen almakta olduğu işçilik aylığının 1/3 ‘ü üzerinde Kurum’un 12/09/2014 tarih ve 1005120 sayılı yazısına istinaden haciz işlemi uygulanarak aylık kesintisi yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacının halen çalışmakta olduğu Ayla Enerji ve Mühendislik Hizmetleri San. Ve Tic. A.Ş.’den net olarak 1.139,41 TL işçi aylığı aldığı, davacının aldığı aylığın 2015 yılı net asgari ücret miktarından fazla olduğu, dava dışı Özdoğanlar İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kuruma olan (2009/5 – 2012/3) aylarına ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçları nedeniyle davacının mezkur şirketin müdürü olduğu belirtilerek halen almakta olduğu işçilik aylığının 1/3 ‘ü üzerinde Kurum’un 12/09/2014 tarih ve 1005120 sayılı yazısına istinaden haciz işlemi uygulandığı, 4857 sayılı Kanun’un amacının ” işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek” olduğu, davacının aylığı üzerine konulan haczin 6183 sayılı Kanun gereğince amme alacağına ilişkin olduğu, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanmadığı, 4857 sayılı Kanun’un amme alacağı bakımından uygulanmasının mümkün bulunmadığı, davalı Kurum işleminin hukuka uygun olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
İşsizlik Ödeneğine İcra Takibi
Stajyer Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.