MANŞET

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması|Tapu İptal*2023

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması|Tapu İptal*2023

Bir kişi, taşınmazı hakkında kendisi işlem yapabileceği gibi vekil de tayin edebilir. Vekalet akdi tarafların karşılıklı birbirine güvenine dayanır. Vekil eden kişinin yararına ve isteği doğrultusunda hareket edilmesi gerekir. Bu kapsam dışında yapılan her şey vekalet görevinin kötüye kullanılmasını anlamına gelir. Bu da vekilin sorumluluğuna yol açar.

Vekaletin kapsamı Türk Borçlar Kanunu’nun 504. maddesinde belirtilmiştir.

TBK 504/3- Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz,
iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz,
bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.

Vekaletin kapsamı yapılan sözleşmede belirlenir. Vekile genel veya özel yetki verilebilir. Ancak kanuna göre bazı işlemler için özel yetki verilmesi gerekir. Görüldüğü üzere vekilin taşınmazla ilgili işlemler yapabilmesi için özel olarak yetkili kılınması gerekir. Vekalet sözleşmesinin yapılması kural olarak şekle tabi değildir. Ancak tapuda taşınmazın devri yetkisini içeren vekalet sözleşmesi yazılı olarak yapılması gerekir. Vekilin görev ve yetki sınırlarını aşarak tapuda işlem yapması halinde vekil eden tapunun iptalini isteyebilir.

Vekilin görevini kötüye kullanarak taşınmazı 3. bir kişiye devretmesi halinde vekilin tazminat sorumluluğu doğar. Bu durumda vekil eden hem vekile karşı tazminat davası açabilir hem de 3. kişiye karşı tapu iptal ve tescil davasını açabilir.

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Nedeniyle Tapu İptal Ve Tescil Davası Kime Karşı Açılır?

Tapu iptal ve tescil davaları, tapuda hak sahibi (malik) olarak gözüken kişiye karşı açılır. Bu halde dava vekile değil, taşınmazın devredildiği kişiye karşı açılır. Ancak bu kişiye karşı tapu iptal ve tescil davasının açılabilmesi için 3. kişinin kötü niyetli olması gerekir. Kötü niyetten kasıt şudur; vekilin görevini kötüye kullandığını bilmesi veya bilebilecek durumda olmasıdır. Eğer 3. kişi kötü niyetli değilse tapunun iptali istenemez.

Madde 1023- Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak
kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.

Bu durumda 3. kişi, vekilin görevini kötüye kullandığını bilmiyor ve bilecek durumda değilse, kazanımı korunur. ancak şuna dikkat edilmelidir ki, burada vekaletin sahte olmasından bahsedilmemektedir. Vekalet gerçektir ancak vekil görevini kötüye kullanmıştır. Vekaletin sahte olması halinde devralan 3. kişi iyi niyetli olsa dahi tapunun iptali istenebilir. Zira ortada hukuka uygun bir işlem yoktur. Kural olarak taşınmazların kazanımı tapuda tescil işlemi olur. Taşınmazın hukuka uygun tescille kazanılması gerekir. Bunun için de hukuki sebebin ve tescil işleminin hukuka uygun olması gerekir. Bu nedenle sahte vekaletname ile gerçekleşen tescil hukuka uygun kazanım olmayacağı için tapunun iptali istenebilir.

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması|Tapu İptal*2023

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması|Tapu İptal
Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması|Tapu İptal

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Nedeniyle Tapu İptal Ve Tescil Davasında Zamanaşımı 

Yolsuz tescile dayanan tapu iptal ve tescil davaları süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabilir. Davanın açılması için zamanaşımı süresi veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir.

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Nedeniyle Tapu İptal Ve Tescil Davasında Yetkili Ve Görevli Mahkeme

Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Taraflar anlaşarak davanın kesin yetkili yer mahkemesi dışında bir mahkemede görülmesini sağlayamazlar. Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu halde vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davaları taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan babaları …’ın … ada … nolu parseldeki payının vekil kıldığı davalı yeğeni … tarafından diğer davalı yeğeni …’e aktarıldığını, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muvazaalı temlik nedeniyle işlemin geçersiz bulunduğunu ileri sürerek, tapu iptali-tescile, aksi takdirde miras bırakanlarının pay bedelinin vekil …’dan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalılar, işlemin davacıların miras bırakanının iradesine uygun biçimde yapıldığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “ Somut olayda; dosya içeriği ve dinlenen tanık anlatımları yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacıların miras bırakanı …’ın taşınmazdaki payının yeğeni olan vekil … tarafından diğer yeğeni … (…) …’ya satış suretiyle

devri nedeniyle …’a herhangi bir bedel ödendiğinin kanıtlanamadığı, vekil ile işlem yapan …’in de vekil …’nın kardeşi olduğu ve … ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. (1. Hukuk Dairesi         2021/6622 E.  ,  2021/6882 K.)

Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması|Tapu İptal*2023

Stajyer Av. Merve ÇATAR

Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu