Mirasçılardan Birinin İmza Vermemesi
Mirasçılardan Birinin İmza Vermemesi
Miras bırakanın ölmesiyle birlikte miras kendiliğinden intikal eder. Miras bırakanın birden fazla mirasçısı varsa mirasçılar arasında ortaklık meydana gelir.
TMK Madde 640-
Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Türk Medeni Kanunu’na göre miras bırakanın ölümüyle birlikte mirasçılar arasında miras ortaklığı doğar. Bu durumda mirasçılar mirasa elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar. Böylece bir mirasçı tek başına mirasa konu mallar üzerinde tasarrufta bulunamaz. Bütün mirasçıların birlikte hareket etmesi gerekir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların payları belli değildir. Bütün mirasçılar ortaklığa giren bütün mallar üzerinde hak sahibidir. Miras ortaklığı mirasın paylaşımına kadar devam eder.
Mirasçılar özgürce mirası paylaşabilirler. Ancak bütün mirasçıların bu konuda anlaşmış olması gerekir. Mirasçılardan bir tanesi bile anlaşmaya katılmak istemezse paylaşma hakim tarafından yapılır. Bu durumda mirasın paylaştırılması 2 şekilde yapılabilir:
- Miras taksim sözleşmesi: Mirasın paylaşımında mirasçıların irade özgürlüğü benimsenmiştir. Yani mirasçılar pay oranlarını belirleyerek mirasın nasıl paylaştırılacağına karar verebilirler. Buna yönelik olarak bir sözleşme yaparlar. Miras paylaşımının bu şekilde yapılabilmesi için bütün mirasçıların anlaşmaya katılması gerekir. Mirasçılardan bir tanesi bile anlaşmaya katılmıyorsa miras taksim sözleşmesi yapılamaz. Miras taksim sözleşmesinin bütün mirasçılar tarafından imzalanması gerekir. Mirasçılardan birinin imza vermemesi veya mirasçılara ulaşılamaması halinde miras taksim sözleşmesi yapılamaz. Bu hallerde miras paylaşımının hakim tarafından yapılması gerekir.
TMK Madde 642- Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle
yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir.
- Mirasın paylaşımı (ortaklığın giderilmesi) davası: Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Miras paylaşımı konusunda mirasçılar kendi arasında anlaşma sağlayamamışsa dava açarak mirasın paylaştırılması istenir. Mirasçılardan her biri bu davayı tek başına açabilir. Bütün mirasçıların aynı anda açmasına gerek yoktur.
- Davayı açan mirasçı, diğer mirasçıların hepsini davalı olarak göstermesi gerekir. Davanın sonucundan bütün mirasçılar yararlanır. Davacı davadan feragat etse bile davalılardan herhangi biri davaya devam etmek istiyorsa dava görülmeye devam eder. Mirasın paylaştırılması davasında tereke tespiti de istenir. Bu nedenle ayrıca terekenin tespiti için dava açılmasına gerek yoktur. Miras paylaşımı davasının amacı miras ortaklığı nedeniyle oluşan el birliğiyle mülkiyet halinin sona erdirilerek, mirasçıların paylarını almasıdır. Miras paylaştırma davasının açılabilmesi için mirasın reddi süresinin geçmesi gerekir. Eğer reddi miras süresi dolmadan miras paylaşımı davası açılmışsa, ret süresi dolana kadar dava bekletilir. Aynı zamanda reddi miras süresi dolmadan davayı açan davacı mirası reddedemez.
TMK 642/2- Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hâkim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan
her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır.
Türk Medeni Kanununun 642. maddesinin gerekçesinde, uygulamada terekede yer alan değerlerin her birinin ayrı ayrı ele alınması nedeniyle aynen paylaşılmasının mümkün olmadığı, bunun da taşınmazların el değiştirmesine ve mirasçıların miras bırakanın terekesinden uzaklaştırılmasına sebep olduğu, bu nedenle hâkime istem hâlinde terekenin tamamının aynen parçalara bölerek karar verebilme imkânının getirildiği şeklinde açıklanmıştır.
Kanun koyucunun bu hükmü getirmekteki amacı, öncelikle aynen taksim isteyen mirasçılar arasındaki paylaşma konusundaki ihtilafın en uygun biçimde çözümlenmesi ve taşınmazların değerleri arasında fark bulunması hâlinde gereğinde fark ödetmek yoluyla, denkleştirmenin sağlanmasıdır. Ayrıca payların özgülenmesinde mirasçıların anlaşması asıl olup, anlaşamazlarsa kura çekilecektir. Bu yolla aynen taksimi gerçekleştirme olanağı olan mallar üzerinde mahkemenin ortaklığı ve uyuşmazlığı sürdürecek, sonuçta mirasçıları satışa zorlayacak bir yöntemi benimsemesi olanaklı olmadığı gibi, açıklanan yasal düzenlemelere de aykırı olacaktır.
Mirasın paylaştırılması 2 şekilde olur:
- terekedeki malların aynen paylaştırılması,
- terekedeki malların aynen paylaştırılması mümkün değilse satış yoluyla paylaştırılması.
Mirasın Paylaştırılması Davası Nerde Açılır?
Miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerekir.
Av. Merve ÇATAR
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.