Seri Muhakeme Basit Yargılama Usulü 2023
Seri Muhakeme Basit Yargılama Usulü 2023
Seri Muhakeme Usulü Nedir?
Seri muhakeme ile 01.01.2020 öncesi uygulanan klasik muhakeme usulü iddianame tanzim edilme aşamasına kadar birebir aynıdır. Bu aşamaya dek suçun seri muhakeme usulü kapsamında kalıp kalmamasının hiçbir önemi bulunmamaktadır. Yeterli şüpheye ulaşıldığı andan itibaren ise artık klasik usulden ayrılıp seri muhakeme usulü ve bu kapsamdaki kurumlar uygulanabilir hale gelmektedir. Bazı suçlar hakkında uygulanması yönüyle seri muhakeme istisnai bir muhakeme türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Şüphelinin eylemine karşı doğrudan ve etkili bir çözüm üretmesi nedeniyle seri muhakeme usulü birçok yönden özellikle de zaman ve maddiyat açısından sisteme ve şüpheliye fayda sağlamaktadır.
Seri muhakemede şüpheli, cumhuriyet savcısı ve bir denetim makamı olarak mahkeme bulunmaktadır. Şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul etmesindeki önemli bir neden ise hızlı olmasının yanı sıra daha az yaptırımla karşılaşma beklentisidir. Zira bu yargılama ile şüpheli alma ihtimali olan cezanın yarısını almaktadır. Yani yeterli şüphenin varlığı halinde Cumhuriyet Savcısı şüpheliyle azaltılmış ve bireyselleştirilmiş ceza hususunda müdafii huzurunda, kabul etmesi halinde anlaşmaktadır. Sonrasında mahkemeden bu yönde hüküm kurulmasını talep eden Cumhuriyet Savcısının bu talebi mahkeme tarafından koşulların sağlandığı kontrol edildikten sonra kabul edilerek hüküm verilmektedir.
Vazgeçmesi halinde soruşturma genel hükümlere göre sonuçlandırılmaktadır. Seri muhakeme ile yargılanmaktan vazgeçen şüphelinin bu davranışı karşısında savcı klasik yargılamaya dönmek zorundadır. Bu durumda Cumhuriyet Savcısı ya da hakime tanınmış herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Savcı yeni bir talepname ile mahkemeye durumu bildirmekle, mahkeme ise gerekli inceleme sonucunda bu yönde hüküm kurmakla yükümlüdür.
Seri Muhakeme Usulünün Uygulanma Şartları:
Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen seri muhakeme usulünün uygulanması teklifinin şüpheli tarafından müdafi huzurunda kabul edilmesi gerekir (CMK m.250/3).
Ayrıca şüpheli, iddianamenin düzenlenmesine kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını kendisi de talep edebilir. Şüpheli, mahkeme tarafından
hüküm kuruluncaya kadar seri muhakeme usulünün uygulanmasına yönelik iradesinden vazgeçebilir.
Suçun iştirak halinde (birden fazla kişiyle birlikte) işlenmesi halinde tüm şüphelilerin seri yargılama usulünü kabul etmesi gerekir. Şüphelilerden herhangi bir bu usulü kabul etmediği takdirde, normal (genel) soruşturma ve kovuşturma usulleri uygulanacaktır.
Suçun, seri yargılama usulünün uygulanabileceği aşağıdaki suçlardan biri olması gerekir:
Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK m.154, ikinci ve üçüncü fıkra),
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170),
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179, ikinci ve üçüncü fıkra),
Gürültüye neden olma (TCK m.183),
Parada sahtecilik (TCK m.197, ikinci ve üçüncü fıkra),
Mühür bozma (TCK m.203),
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK m.228, birinci fıkra),
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK m.268),
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun (m. 13/1, 3, 5 – m.15/1,2,3)
6831 sayılı Orman Kanunu (m.93/1),
1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanun (m.2),
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu (m. Ek 2/1-1)
Seri Muhakemenin Amacı
-İspatı kolay olan, önem derecesi düşük değerlendirilen suçlara ilişkin uyuşmazlıkların hızlı, doğru ve etkili bir şekilde çözülerek bozulan toplamsal barışın tekrar tesisi,
-İşlenen suçlara kısa sürede orantılı ve etkili karşılık verilmesi,
-Belirli bir önem derecesinin altındaki sınırlı suçlarda muhakeme sürecinin formalitelerden arındırılması, basitleştirilmesi ve kısaltılması,
-Kazanılan mali kaynak, emek ve zamanın ise, daha ağır nitelikteki suçların soruşturulması ve kovuşturmasına ayrılarak adil bir yargılamanın sağlanmasıdır.
Basit Yargılama Usulü CMK
Basit yargılama usulü, belli ağırlığa ulaşmayan suçlarda, duruşma yapılmaksızın, yazılı beyan ve savunma esasına dayanan, bazı yargılama işlemlerinin uygulanmadığı, yargı makamlarına emek ve zaman tasarrufu sağlayan bir yargılama usulüdür. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ettikten sonra önündeki ceza davasına basit yargılama usulünü uygulayıp uygulamayacağına karar vermelidir. Asliye Ceza Mahkemesinde, iddianameyi kabul edip duruşma gününü belirledikten sonra artık basit yargılama usulünü uygulayamaz. Duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü değil, normal yargılama usulü uygulanmak zorundadır. (CMK 251/1 madde) Basit yargılama usulü;
Yaş küçüklüğü,
Akıl hastalığı,
Sağır ve dilsizlik halleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmamaktadır.
Ayrıca basit yargılama usulü kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmesi halinde de bu usul uygulanmamaktadır.
Basit yargılama usulü
Madde 251 – (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.) (Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:17/10/2019-7188/24 md.)
(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. (Ek cümle:8/7/2021-7331/23 md.) 175. maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
(4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.
Basit yargılama usulünde itiraz
Madde 252 – (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.) (Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:17/10/2019-7188/25 md.)
(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
(3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251. madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
(4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
(5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.
Seri Muhakame Usulünün Hukuki Niteliği
-Seri muhakame usulü; istisnai nitelikte özel bir ceza muhakemesi yoludur. -Seri muhakemeye konu suçlarla ilgili soruşturmanın başlaması, delillerin toplanması, koruma tedbirlerine başvurmanın mümkün olması gibi olağan soruşturma yöntemiyle tamamen örtüşen noktalar bulunmakla birlikte;
► Bir tarafta şüpheli, diğer tarafta savcılık ile hüküm ve denetim makamı olarak mahkemenin bulunması,
► Şüphelinin daha az bir yaptırım beklentisiyle bu usulün uygulanmasını kabul etmesi üzerine başlaması,
► Fiilin işlendiği hususunda yeterli şüphe olması halinde Cumhuriyet savcısının müdafii huzurunda şüpheli ile azaltılmış ve bireyselleştirilmiş yaptırım hususunda uzlaşmaları sonucu;
► Düzenlenen talepname ile usulün uygulanmasının, görevli ve yetkili mahkemece yapılan denetimi sonucu kurulacak hükümle sona ermesidir.