Adıyaman Yapı Ruhsatı Talebinin Reddi ve İptal Davası
Adıyaman Yapı Ruhsatı Talebinin Reddi ve İptal Davası
YAPI RUHSATI TALEBİ / Yapı ruhsatı, inşa edilen yapının hukuka uygun bir şekilde inşa edilebilmesi için veya hali hazırda ruhsat alınmış bir yapıda değişiklik yapılması için yeniden alınmak zorundadır.
Yapı ruhsatı aranmayacak yapılar da bulunur ve bu yapılar için idareden yapı ruhsatı talep edilmesi gerekmeyecektir.
- Yapının derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı, kiremit aktarılması, mahallin özelliklerine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratları için yapı ruhsatı alma zorunluluğu bulunmamaktadır.
- Yapının tel örgüsü için yapı ruhsatı alma zorunluluğu bulunmamaktadır.
- İmar planı gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılar için yapı ruhsatı zorunluluğu bulunmamaktadır.
- Köy ve mezraların yerleşik alanlarında ve civarında sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca yapılacak konutlar yapı ruhsatı alma zorunluluğuna tabi değildir.
- Tarım ve hayvancılık amaçlı olarak inşa edilen yapılar yapı ruhsatı alma zorunluluğuna tabi değildir.
- Müştemilat binaları olarak inşa edilen yapılar yapı ruhsatı alma zorunluluğuna tabi değildir.
Yapı ruhsatının zorunlu tutulduğu yapılan için yapı ruhsatı talebinde ibraz edilmesi gereken bazı belgeler bulunur. Bu belgeler,
- Tapu senedi veya tapu senedi yerine geçecek bir belge mevcut olmalıdır.
- İnşa edilecek yapının mimari projesi mevcut olmalıdır.
- İnşa edilecek yapının statik projesi, binanın taşıyıcı sistemlerinin ne şekilde yapılacağını gösteren bir proje mevcut olmalıdır.
- İnşa edilecek yapının elektrik ve tesisat projeleri mevcut olmalıdır.
- İnşa edilecek yapının röperli krokisi, arsanın parsel ya da ada yapılarının sabit ölçülerle gösterildiği krokisi veya ebatlı krokisi mevcut bulunmalıdır.
Yapı ruhsatı alabilmek için yapılacak talep belediye veya valilik bürolarına dilekçe ile yapılmalıdır ve bu talebi yapı sahipleri bizzat veya yapı sahiplerinin kanunen vekili olduğu kişiler yapabilir.
Yapı sahipleri veya yapı sahiplerinin kanuni vekilleri tarafından talep edilen yapı ruhsatı, incelenen bürolar tarafından reddedilebilir ve bu kişilere inşa edilecek yapı için yapı ruhsatı verilmeyebilir. Yapı sahipleri tarafından yapı ruhsatının reddi kararının kendilerine tebliğinden itibaren idari başvuru yoluyla bir üst makamdan bu kararın kaldırılması talep edilebilir veya bu talep edilmeden doğrudan iptal davası yoluna da başvurulabilir.
Adıyaman Yapı Ruhsatı Talebinin Reddi ve İptal Davası
- İDARİ BAŞVURU YOLUYLA ÜST MAKAMDAN YAPI RUHSATININ REDDİ KARARININ KALDIRILMASI TALEBİ
Yapı sahipleri olan ilgililer yapı ruhsatı talebinin reddi kararına karşı 60 gün içerisinde bir üst makam olan idareden bu kararın kaldırılması için başvurulabilir ve bu idari başvuru reddedilirse veya 60 gün içinde idare tarafından buna ilişkin bir cevap verilmezse başvuru reddedilmiş sayılacağından yapı sahiplerinin artık iptal davası açması gerekecektir.
- İPTAL DAVASI YOLUYLA YAPI RUHSATININ REDDİ KARARININ KALDIRILMASI TALEBİ
Yapı sahipleri olan ilgililer idari başvuru talepleri sonucu taleplerinin reddedilmesi halinde veya idari başvuru yoluna gidilmeden doğrudan 60 gün içerisinde iptal davası açarak yapı ruhsatının reddine dair verilen kararın kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler. İptal davasını hukuka uygun olan yapı ruhsatı talepleri hukuka aykırı kabul edilerek reddedilen yapı sahipleri veya bunların kanuni vekilleri açabilirler.
Danıştay 6. Daire Başkanlığı
2019/21160 E.
2021/14393 K.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Yukarıda ayrıntısı verilen dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca riskli yapının yıkılmasından sonra taşınmaza yapılacak yeni uygulamada yapı alanında artış olması veya kullanım amacında değişiklik olması halinde oluşan fark için belediyelerce harç ve ücret alınacağı, bu harç ve ücret farklarının muafiyet kapsamında olmadığı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; riskli olduğu tespit edilerek yıkılan yapının toplam alanının 2.133,57 m2 olduğu, yıkılan yapının yerine yapılacak yeni uygulamaya ilişkin 05.02.2016 tarihli yeni yapı ruhsatındaki toplam yapı inşaat alanının 35.340 m2 olduğu, 30.06.2017 tarihli tadilat ruhsatındaki yapı inşaat alanının ise 42.991 m2 olduğu, ilk ruhsat ile tadilat ruhsatı arasındaki yapı alanı farkının 7.651 m2 olduğu, öte yandan, esaslı tadilat ile yapının kullanım amacında da değişiklikler yapıldığından (40 adet meskenin işyerine dönüştürülmesi ve 15 adet işyerinin m2’sinde değişiklik yapılması neticesinde toplam 68 adet yeni işyeri oluşturulması, 168 m2 ise trafo ve kapıcı dairesi eklenmesi) 13.222 m2 de alan kazanıldığı, böylece idare tarafından toplamda 21.041 m2 alan üzerinden harç ve ücretlerin hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; ayrıntısına yukarıda yer verilen kuralların ilk ruhsat tarihi olan 05.02.2016 tarihinde yürürlükte olmadığı, dolayısıyla davacı şirketin bütün harç ve ücretlerden muaf tutulduğu, daha sonra 26.04.2016 tarihinde 6306 sayılı Kanunda, 27/10/2016 tarihinde ise anılan Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerden sonra, 30.06.2017 tarihli tadilat ruhsatı alımı sırasında davalı idarece harç ve ücret adıyla tahakkuk ettirilen toplam 505.134,00-TL’nin davacıdan tahsil edildiği, dava konusu bu tahakkuk ve tahsilatın işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve ayrıntısına yukarıda verilen mevzuat uyarınca yapı alanındaki artış ve kullanım amacında değişiklik nedeniyle oluşan farktan dolayı istenildiği görüldüğünden Mahkemece bu hukuki durumun dikkate alınarak istenilen harç ve ücretlerin diğer yönlerden isabetli olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4122
Karar No : 2021/5060
İSTEMİN KONUSU : Bursa ili, Nilüfer ilçesi, …Mahallesi, …pafta, …ada, …sayılı parselde bulunan restorant faaliyetindeki işyerine verilen …günlü, …sayılı işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle açılan davada; söz konusu işyerinin kullanım alanına yönelik olarak davacının başvurusundan sonra yeni bir tespit yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine gönderilen bilgi ve belgelerden; kullanım alanına yönelik olarak yeni bir tespitin yapılmadığı gibi, işyerinin faaliyet gösterdiği binanın herhangi bir inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin olmadığı gerekçesiyle,
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 20. maddesinde, “Yapı: a) Kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde, b) Kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleri ile imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.”, 21. maddesinde, “Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (….) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir…”, “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30. maddesinde, “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik (…), bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir…” kurallarına yer verilmiştir.
3194 sayılı Kanunda bahsedilen istisnalar dışında yapı ruhsatı ve kullanma izni bulunmadan bir yapının inşa edilmesinin ve kullanılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenebilmesi için imar mevzuatına uygun bir yapının varlığının hukuksal bir zorunluluk olduğu kuşkusuzdur. Danıştay dava daireleri ile idari veya vergi dava daireleri kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır. Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.
Adıyaman Yapı Ruhsatı Talebinin Reddi ve İptal Davası
Stajyer Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.