MANŞET

Aydınlatılmış Onam Formu Artvin

Aydınlatılmış Onam Formu Artvin

AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU NEDİR? / Doktorlar tarafından hastanın tedavi sürecine başlanmadan, hastalara tıbbi müdahalede bulunulmadan önce hastaların; hastalığın ve tedavinin seyri, tıbbi müdahalenin olası yan etkileri ve daha birçok hususta açık şekilde bilgilendirmeleri ve tıbbi müdahale sürecine başlanabilmesi için rızalarının alınması gereklidir. Aydınlatılmış onam süreci de hastanın bu hususlarda bilgilendirilmesi ve rızalarının alınması sürecine dayandığından açık şekilde bilgilendirme yapılması ve hastanın tıbbi müdahaleye ilişkin rızasının alınması doktorlar tarafından aydınlatılmış onam formu ile gerçekleştirilir, hasta onam formunu imzalayarak tıbbi müdahale hakkında bilgi aldığını ve doktorlar tarafından yapılacak müdahaleye rıza gösterdiğini kabul etmiş olur.

 

AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU NASIL HAZIRLANIR VE İÇERİĞİNDE HANGİ BİLGİLER YER ALMALIDIR?

  • Hastanın hastalığının sebepleri ve hastalığın gidişatı hakkında genel bilgiler yer alır, hasta bu aşamada hastalığının seyri hakkında genel olarak bilgilendirilir.
  • Hastanın hastalığı sonucu kendisine uygulanacak tedavinin ne olduğu ve süreci hakkında genel bilgilendirme yapılır.
  • Doktor tarafından hastaya uygulanacak tedavi sonucunda oluşabilecek olası yan etkiler ya da riskler hakkında hasta bilgilendirilir.
  • Doktor tarafından hastaya uygulanacak tıbbi müdahale sonrasında da hastanın kullanması gereken ilaçlar varsa, tedavi sürecinin devamına ilişkin bilgilendirme yapılır.
  • Hastaya uygulanacak tıbbi müdahalenin hangi hekim tarafından ve nerede uygulanacağı hakkında bilgilendirme yapılır.

 

Aydınlatılmış onam kapsamında hastaya verilecek tıbbi müdahaleye ilişkin bilgiler kim tarafından verilmelidir?

Aydınlatılmış onam kapsamında hastayı tıbbi müdahale hususunda bilgilendirecek kişi bizzat tedaviyi gerçekleştirecek doktor olmalıdır ve tedaviye ilişkin bilgiler doktor tarafından hastaya sözlü olarak, açık ve anlaşılır şekilde verilmelidir ve hastanın tıbbi müdahaleye ilişkin rızası da hastanın tedavinin anlam ve sonuçlarını kavrayacağı şekilde, makul bir süre tanınarak ve özgürce karar verdikten sonra alınmalıdır.

 

Aydınlatılmış onam kapsamında tıbbi müdahaleye ilişkin bilgiler kime verilmelidir ve aydınlatılmış onam formunu kim imzalamalıdır?

Aydınlatılmış onam kapsamında doktor hastasına uygulayacağı tıbbi müdahaleye ilişkin bilgileri ve tedavinin yol açacağı risklerin bilgisini bizzat hastanın kendisine ve hastanın anlayabileceği şekilde açık olarak vermelidir. Bununla birlikte doktor tarafından hazırlanan aydınlatılmış onam formunu bizzat hastanın kendisi imzalayarak kendisine uygulanacak tıbbi müdahaleye onay verdiğine rıza gösterdiğini kabul etmelidir.

Fakat aydınlatılmış onam formunu imzalayarak tedaviye rıza göstermesi gereken hasta kişinin temyiz kudretine, tedavinin neden ve sonuçlarını algılama yeteneğine sahip olması gerektiği için eğer tedavi edilecek hasta küçük veya kısıtlı ise doktor tarafından tıbbi müdahale uygulanabilmesi için varsa veli ya da vasisi olan kişilerin yazılı onayı gerekmektedir.

 

AYDINLATILMIŞ ONAM FORMUNDA BULUNMASI GEREKEN BİLGİLER 

  • Hastanın adı ve soyadı, kimlik numarası, doğum tarihi, telefon numarası, ikamet ettiği adres bilgileri gibi kişisel bilgileri yer almalıdır.
  • Hasta küçük veya kısıtlıysa bu halde velayet veya vesayet altındaysa, veli ya da vasisinin adı ve soyadı, telefon numaraları, ikamet ettiği adres bilgileri gibi kişisel bilgileri yer almalıdır.
  • Hastanın acil bir durumda ulaşılabilecek bir yakınına ait telefon numarası yer almalıdır.
  • Tıbbi müdahale sürecinde oluşabilecek riskler hakkında, tedavi sırasında veya sonrasında tıbbi müdahaleden kaynaklı oluşabilecek olası komplikasyonlar veya yan etkiler hakkında bilgilendirmeler yer almalıdır.

 

Aydınlatılmış Onam Formu Artvin

3. Hukuk Dairesi

2021/165 E.

2021/10553 K.

MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Y A R G I T A Y  K A R A R I

Davacı, 23/06/2015 tarihinde davalı hastaneye rahatsızlığı nedeniyle başvurduğunu, daha önce 02/05/2015 tarihinde kolonoskopi yapıldığını, şikayetlerinin artması nedeniyle operasyon planlanarak hastaneye yatırıldığını, davalı doktor tarafından operasyonun iki saat süreceğinin ve beş gün hastanede yattıktan sonra tedavinin tamamlanacağının söylendiğini, ancak tedavi sürecinin söylendiği gibi seyretmediğini, 24/06/2015 tarihinde ameliyata alındığını durumunun daha kötüye gittiğini, 02/07/2015 tarihinde yeniden operasyona alınarak davalı hastaneden 03/07/2015 tarihinde şifa ile taburcu edilmiş gösterildiğini ve 04/07/2015 tarihinde yeniden hastaneye girişinin yapıldığını, davalı hastanede geçirmiş olduğu operasyonun üzerinden üç ay geçmesine rağmen cildindeki açık yara kapanmadığı için başka bir özel hastaneye başvurmak zorunda kaldığını ve 15/10/2015 tarihinde yapılan ameliyat neticesinde sağlığına kavuştuğunu, davalı doktorun davacıya yanlış bilgilendirme yaptığını, davalıların üç aydan fazla açık yara ile dolaşmasından sorumlu olduklarını, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandıklarını belirterek; tedavi giderleri sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve davacının
yaşadığı üzüntü ve acı nedeniyle de 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Somut olayda ; 23/06/2015 tarihli “Kolektomi Bilgilendirme ve Onam Formu’nun” davacı hasta adına düzenlendiği ve formun davacı tarafından imzalandığı, 02/07/2015 tarihinde yapılan ikinci tıbbi operasyon için de; aynı tarihli “İleus Bilgilendirme ve Rıza Belgesi” düzenlendiği, bu belgenin ise hasta yakını olarak davacının kızı tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. 02/07/2015 tarihli “İleus Bilgilendirme ve Rıza Belgesi” onam formunun davacı yerine neden kızı tarafından imzalandığının açıklaması yapılmayarak bu durum mahkemece ve bilirkişiler tarafından değerlendirilmemiştir.
Bu durumda; aydınlatılmış onamda, ispat külfetinin hekim ya da hastanede olduğu gözetilerek mahkemece, üniversitelerin tıp fakültelerinde görevli konusunda uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden taraf ve yargı denetimine elverişli ve özellikle davacının bilirkişi raporuna itirazını karşılayacak şekilde yeniden rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK’nin 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanununun 371. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Aydınlatılmış Onam Formu Artvin

 

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi

2016/25852 E.

2019/9914 K.

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

K A R A R
Davacılar vekili, davacı anne …’nin hamilelik sürecinde düzenli olarak kadın doğum doktoru tarafından kontrol edildiğini, ancak doğumun davalı … hastanede 09.01.2011 tarihinde doktor bulunmaksızın uzman olduğu belirtilen ebe ve hemşire tarafından gerçekleştirildiğini, bebeğin baş çevresinin büyüklüğü nedeniyle sıkıntılı bir doğum olduğunu, daha sonra bebeğin sağ el parmaklarında hareketsizlik farkettiklerini, davalı hastaneye başvurularının bu hastane çocuk doktoru tarafından daha sonra geçeceği söylenerek geçiştirildiğini, herhangi bir düzelme olmaması üzerine başvurulan farklı … kuruluşunda yapılan tetkikler neticesinde bebeğin doğum esnasında ana rahmine sıkışması neticesinde kolundaki sinirlerin zedelenmesi nedeniyle kolunda … yaralanması olduğu teşhisi konulduğunu, davalı hastane çalışanlarınca doğum öncesi kendilerine gerekli ve yeterli aydınlatmanın da yapılmamış olduğunu, bu olay nedeniyle bebeğin fiziksel diğer aile bireylerinin ise manevi olarak acı çektiklerini ileri sürerek, küçük için 1.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminat davacı anne ve baba için 25.000,00’er TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

İhtisas Kurulu tarafından aldırılan 07/03/2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; doğum eylemi sırasında bebekte …lezyonu oluşması yönünden davalı hastaneye atfı kabil bir kusur tespit edilmediğinin bildirilmesine, yine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan alınan 26/03/2015 tarihli raporda; doğum eylemi sırasında bebekte …lezyonu oluşması yönünden davalı hastaneye atfı kabil bir kusur tespit edilmediğinin bildirilmesine rağmen, davacı anne …’ye ve baba …’ye imzalatılması gereken rıza ve aydınlatılma formunun davalı hastane tarafından dosyaya sunulmadığı, dolayısı ile sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılması gerekmesine rağmen, davalı hastanenin bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, bebek …’de doğum sırasında meydana gelen … lezyonunun gerçekleşebileceğine dair doğum öncesinde davacı anne ve acil durumda davacı annenin aydınlatılamaması ihtimaline binaen davacı babanın aydınlatılmaması nedeni ile davalı hastanenin tam kusurlu olduğu kabul edilerek yukarıda yazılı şekilde karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan adli tıp raporlarında doğum eylemi sırasında bebekte …lezyonu oluşması yönünden davalı hastaneye atfı kabil bir kusur tespit edilmediğinin bildirilmiş olmasına rağmen davacı anne ve babaya gerekli aydınlatmanın yapılmamış olması nedeniyle davalının tam kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar bebekte oluşan lezyon nedeniyle hastaneye atfı kabul bir kusur bulunmadığı Adli Tıp Raporu ile belirlenmiş olduğu halde mahkemece aydınlatma görevinin yerine getirilmediği gerekçesiyle hastanenin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davacıların maddi manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de; somut olayın özelliği ve özellikle doğum vakasının aciliyeti kapsamında değerlendirme yapılarak aydınlatma görevinin yerine getirilip getirilmediği konusunda hastanenin bir kusurunun bulunup bulunmadığı hakkında bir rapor alınmak üzere üniversitelerin ilgili ana bilim dallarından seçilecek, konularında uzman bilirkişilerden oluşacak bir kurul aracılığı ile, dosyadaki tedavi evrakları ve kayıtlar, taraf savunmaları, tanık anlatımları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Aydınlatılmış Onam Formu Artvin

Stajyer Av. Derya MERİÇ

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

 

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu