MANŞET

Boşanma

Boşanma

4721 sayılı Medeni Kanuna göre boşanma davası iki şekilde açılabilir:

Anlaşmalı boşanma davası,
Çekişmeli boşanma davası

Anlaşmalı boşanmayı en kısa şekliyle tanımlayacak olursak, eşlerin boşanmaya ilişkin her konuda mutabık kalarak boşanmalarıdır diyebiliriz
Anlaşmalı boşanma talep ettiğimizde başvuracağımız merci görevli aile mahkemesidir eğer bulunulan yerde aile mahkemesi yok ise, bu davalara Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile mahkemesi sıfatı ile bakar ve süreci bu mahkemeler yönlendirir.

Anlaşmalı boşanmanın şartlarına bakacak olursak; İlk şartı tarafların en az bir yıldır evli kalmaları gerektiğidir. İkinci şartımız, eşlerin birlikte dava açması veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesidir. Bunun başka bir yolu da eşlerden birinin anlaşmalı veya farklı bir sebeple boşanma davası açması ve karşı tarafın da hakim huzurunda bunu kabul etmesidir bu da anlaşmalı olarak kabul edilir.,

Üçüncü şart eşlerin mahkemede hazır bulunup hakim huzurunda boşanmak istediklerini söylemeleridir. İki tarafında özgür iradesinin bulunması bu noktada çok önemlidir. Dördüncü şart ise hakimin boşanmanın mali sonuçlarına ve çocukların durumuna ilişkin tarafların karara vardıkları hususları onaylamasıdır.

Anlaşmalı boşanmak isteyen eşler yukarıda da bahsettiğimiz üzere boşanmanın tüm sonuçlarına ilişkin olarak her konuda anlaşmalıdırlar yani neticede tarafların birbirlerine ödeyecekleri yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatlar kararlaştırılmalıdır.

Taraflar Duruşmaya Katılmadan Anlaşmalı Boşanma Olur Mu?

Anlaşmalı boşanmanın kanuni şartlarından birisi de hâkimin tarafları bizzat dinlemesidir. Yani anlaşmalı davasında eşlerin duruşmaya bizzat katılmaları şarttır. Aksi halde, sadece taraf vekillerinin veya tek tarafın katılımı ile usulen anlaşmalı boşanma mümkün değildir.

Boşanma Davasını Kimin Açtığının Önemi Var Mıdır?

Boşanma davalarında davayı hangi tarafın açtığının boşanma davasının seyri açısından bir önemi bulunmamaktadır.
Boşanma davasında öne sürülen delilleri serbestçe takdir etme yetkisine sahip olan hakim, davayı hangi tarafın açtığının önemi olmaksızın davada kimin haklı kimin haksız olduğu yönünde yapacağı tespit ışığında hangi tarafın ne ölçüde kusurlu olduğuna karar vermekte, dolayısıyla da kusurun tespitiyle birlikte boşanmanın neticelerini belirlemektedir.

Çekişmeli Boşanma Davasının Söz Konusu Olabileceği Durumlar

Müşterek çocuğun/çocukların velayeti konusunda anlaşamaması halinde,
Nafaka ve tazminat talepleri konusunda anlaşamamaları halinde,
Edinilmiş malların paylaştırılması konusunda anlaşamamaları halinde,
Eşlerden birinin boşanmak istememesi halinde,
Evlilik birliğinin 1 yıldan kısa sürmesi halinde ve daha pek çok durumda çekişmeli boşanma davası açılabilir.

Çekişmeli Boşanma Davaları Nasıl Açılır?

Tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre anlaşmalı olarak boşanma ihtimaline yaklaşmadığı olasılıkta düşünülmesi gereken dava türü olup, anlaşmalı olarak boşanılmasına göre daha uzun süren bir yoldur.

Taraflardan biri boşanmayı isterken, diğer taraf buna karşı çıkmaktadır. Bu sebeple taraflar, öncelikle çekişmeyi gidermek ve boşanılıp boşanılmayacağına ilişkin bir mahkeme kararı almak durumunda kalırlar. Dava, her şekilde AİLE MAHKEMESİNE, boşanma istemli bir dava dilekçesi verilmesi suretiyle açılır. Diğer eş, boşanma davasına karşılık olarak KARŞI DAVA açabilir.

Çekişmeli davaları, mal paylaşımı davası ile birlikte açılırsa, hakim hem boşanmaya dair karar verir,  hükmüyle birlikte mal paylaşımına ilişkin kararını verir.

Mali sonuçları olarak;

Yoksulluk Nafakası,
İştirak Nafakası,
Maddi Tazminat,
Manevi Tazminat,
Ziynet Eşyası Alacağı,
Eşya Alacağı,
Mal Rejiminden Kaynaklı Alacaklar ,
Mali Olmayan Sonuçlar olarak,
Velayet,
Çocuk İle Kişisel İlişki Kurulması,
Kadının Kocasının Soyadını Kullanma Talebi vs. olarak sıralayabiliriz.

Eşlerden Birinin Ayrılmak İstememesi Hali

Eşlerden birinin boşanmak istememesi durumunda “çekişmeli boşanma davası” olarak sıfatlandırılır. Bu halde, boşanmayı isteyen eşin boşanma sebebini ispat etmesi ve diğer eşin bu bakımdan kusurlu olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.

Uygulamada, boşanma davalarının büyük çoğunluğunun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166’ncuı maddesinde düzenlenen “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayalı olarak açıldığı düşünülecek olursa, boşanmak isteyen eşin şu iki hususu ispat etmesi gerekir:

Evlilik birliğinin geçimsizlik ve sair sebeplerle temelinden sarsılmış olduğu olgusu ve evliliğin gerektirdiği ortak yaşamın bu sebeple çekilmez hale gelmiş olması
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunun kanıtlanması durumunda, boşanmak istemeyen eşin kusurlu olduğunun ispatlanması.

Boşanmak istemeyen eş, diğer eş yukarıdaki hususlarda usulüne uygun delillerle iddialarını ispat ederse, boşanmaya razı olmak zorundadır. Bu halde mahkeme boşanmaya karar verir.

Boşanma davasının kanunda yazılan özel sebeplerden birine dayanılarak açılması durumunda ise, davayı açan eşin diğer eş boşanmayı istemiyorsa, özel sebebin varlığının ispat edilmesi gerekmektedir.

Çekişmeli Boşanma Davasına Tarafların Katılma Zorunluluğu

Davacı açmış olduğu çekişmeli boşanma davasına katılmalıdır. Ancak davacı açmış olduğu boşanma davasında kendisini temsil etmesi için avukat tayin etmiş olması halinde davacıyı temsilen duruşmaya vekili katılır. Davacının veya avukatının duruşmaya gelmemesi halinde boşanma davası hakkında 6100 Sayılı Kanun’un 150. maddesi gereği dosyanın işlemden kaldırılması yönünde karar verilir.

Davalı taraf karşı dava açmamış ise davacının açmış olduğu boşanma davasına katılmak mecburiyetinde değildir.
Tarafların ayrılık konusunda anlaşmış olduğu durumlarda, anlaşmalı boşanmanın diğer şartları bulunmuyorsa, taraflar ayrı ayrı veya ortak tanık gösterebilirler. Bu tanıkların ilk celsede dinlenmesi ve tek celsede boşanmaya karar verilmesi mümkündür.

Bu durumda usulen anlaşmalı boşanma kararı verilemese de çekişmeli boşanma davası da anlaşmalı boşanma davası kadar kısa bir sürede sonuçlandırılabilir. Ancak bu tür bir davanın takibi ve usuli işlemleri anlaşmalı boşanmaya göre daha teknik hukuki bilgi ve işlemler gerektirdiğinden telafi edilemez hak kayıplarının önlenmesi için bir boşanma avukatı ile çalışılması doğru olur.

Avukatsız takip edilen bir çok boşanma davası, usuli eksik işlemler nedeni ile reddedilebilmektedir.

Adli Yardım Talepli Olarak Anlaşmalı Boşanma Davası Açabilir miyim ?

Taraflar maddi durumları el vermediği durumlarda adli yardım talepli olarak davalarını açabilir hatta bulunduğu illerdeki Baroların Adli Yardım Hizmetlerine başvurarak ücretsiz olarak Avukat talebinde bulunabilirler. Bunun için tarafların maddi durumlarının iyi olmadığını gösteren belgeleri gerekli kurumlara ibraz etmeleri gerekmektedir.

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI

Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesinden sonra, kural olarak evlilik içinde edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılması esasına dayanır. Boşanmada mal paylaşımında temel kural evlilik birliği devam ederken edinilmiş malların yarı yarıya paylaşılmasıdır. Ancak eşlerin kişisel malları bu kapsamın dışındadır. Kişisel mal kimin ise boşanmadan sonra onda kalmaya devam eder. Evlenmeden önce alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesabına dahil edilmez.

EDİNİLMİŞ MAL NEDİR?

Her eşin evlilik birliğinin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Tanımdan anlaşılacağı üzere emek karşılığı elde edilen mallar edinilmiş mallardır.
Evlilik devam ederken 1 Ocak 2002 tarihinden sonra edinilen mallar edinilmiş mal rejimine tabidir.

MAL PAYLAŞIMI DAVASI

Mal paylaşımı davası, boşanma davası ile birlikte açılamaz. Mal paylaşımı davasının boşanma davası ile aynı anda, fakat ayrı bir dava şeklinde açılması halinde; mahkeme, boşanma davasının kesinleşmesini, mal paylaşımı davası için bekletici mesele yapar. Yani, önce boşanma davası yargılaması yapılır, boşanma kararı kesinleştikten sonra mal paylaşımı davası görülmeye başlanır.
Edinilmiş mallar kimin üzerinde kayıtlı ise onun üzerinde kalmaya devam eder ancak dava tarihi itibariyle hesaplanan bedelin yarısı karşı tarafa tazminat olarak ödenir.

MAL PAYLAŞIMI DAVASI AÇMA SÜRESİ (ZAMANAŞIMI)

Boşanmada mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşme tarihinden başlayarak 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açılmalıdır.

(Yargıtay HGK – 2013/520 k). Kanunla belirlenen 10 yıllık süre geçtiyse mal paylaşımı talep etmek mümkün değildir.

Boşanma davası uygulamada sonuçlanmamış olmasına rağmen, malların ayrı bir dava ile paylaşılması talep edilmektedir. Bu durumda, mal paylaşımı davasına bakan mahkeme boşanma davasının kesinleşmesini bekler ve zaman aşımı sorunu ortadan kaldırılmış olur.
Yurtdışındaki boşanmalar açısından, mal paylaşımı davasının sona ermesi süresi, ilgili ülkenin yasalarına göre, boşanma kararının kesinleştiği tarihinden itibaren çalışmaya başlar.

MAL PAYLAŞIMINDA MİRAS KALAN MALLARIN DURUMU NE OLACAK?

2002 tarihinden sonra olsa bile taraflara kalan miras kişisel maldır mal paylaşımında dikkate alınmaz. Ancak kişisel malın geliri edinilmiş maldır.

MAL PAYLAŞIMI DAVASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Görevli Mahkeme: Boşanma halinde eşler arasında görülecek mal paylaşımı davasına bakmaya, Aile Mahkemesi görevlidir.

MAL PAYLAŞIMI DAVASI NE KADAR SÜRER?

Anlaşmalı boşanmalardan sonraki mal paylaşımı davaları tek duruşmada tamamlanabilirken çekişmeli boşanmalarda süreç çoğunlukla uzamaktadır. Buna ek olarak mahkemenin yoğunluğu, duruşma sayısı, bilirkişi ve keşif ihtiyacı gibi faktörleri de hesaba katmak gerekir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu