MANŞET

Çekişmeli Boşanma Davası | İzmir 2023

Çekişmeli Boşanma Davası | İzmir 2023

Boşanma Davası Nedir?

Yasal olarak evliliğin sona ermesine ‘boşanma‘ denir. Boşanma davalarının özü eşlerin evlilik birliği ile bağdaşmayacak davranışları, hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hallerinde mahkemenin müdahalesidir. Medeni Kanun’da düzenlenen genel veya özel boşanma sebepleri varsa anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açılarak ancak hakim kararı ile sona erdirilebilir. Boşanma davası, aile mahkemesinde diğer özel hukuk davalarından farklı usul kuralları uygulanarak yürütülen bir dava türüdür.

4721 sayılı Medeni Kanuna göre boşanma davası iki şekilde açılabilir:

Anlaşmalı boşanma davası,

Çekişmeli boşanma davası.

Çekişmeli Boşanma Davası

Eşlerin boşanma konusunda anlaşamamaları veyahut da tarafların boşanma hususunda anlaşıp boşanmanın doğuracağı birtakım sonuçlarda ortak bir paydada buluşamamaları halinde çekişmeli boşanma davasına başvurulmaktadır. Çekişmeli boşanma dava süreci hangi eşin kusurlu olduğunun saptanması amacıyla delillerin sunulması, tanık dinlenmesi, araştırma yapılması ve bilirkişiye başvurulması gibi olguları da kapsamaktadır.

Çekişmeli boşanma süreci eşlerden birinin mahkemeye sunacağı boşanma davası dilekçesi ile birlikte başlamaktadır. Dava süreci doğru bir şekilde yürütüldüğünde ortalama 4 ila 6 celse arasında boşanma davası sonuçlandırılmaktadır. Boşanma davası avukat eşliğinde açılmaz ise hukuki prosedürlerin doğru yürütülmemesi sonucu doğabilecek ve dava süresi 4-5 yıla kadar uzayabilecektir.

Boşanma davası süresini etkileyecek bir diğer husus da başvurulacak olan mahkemenin iş yüküdür.

Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Türk Medeni Kanunu’nda sayılmış boşanma sebeplerinin varlığı, eşlere boşanma davası açma şansı verir. Anlaşmalı boşanamayan eşler, kanunda sayılmış bu nedenlerden bir veya bir kaçına dayanarak boşanma davası açabilir.

Bilindiği üzere, anlaşmalı boşanma davası için eşlerin en az 1 yıldır evli olması şartı vardır. Çekişmeli boşanma davası için böyle bir koşul yoktur. Resmen evli olan herkes, boşanmak için dava açabilir. Ancak bu süreçte avukat desteğinin alınmaması halinde; boşanma davasının reddedilmesi gibi, boşanmayı daha da uzatan ve zorlaştıran şekilde sonuçlanması riski mevcuttur. Boşanma konusunda kararlı olanların, daha az zaman, emek ve para kaybı için bir avukattan hizmet almaları çok önemlidir.

Bu süreçte bireylerin hukuki anlamda doğru hazırlanmış ve eksiksiz olan bir boşanma dilekçesi ile birlikte yetkili Aile Mahkemesine başvuru yapmaları gerekir.

Çekişmeli Boşanma Davasını Hakim Reddederse Ne olur?

Boşanma davasının reddi halinde kanun yoluna başvurma hakkınız vardır. Bu hakkınızı kullanabilmek için bazı sürelere ve kurallara uymanız gerekmektedir. Bu başvurunun avukatınız tarafından yapılması mümkündür. Ret kararı bu kanun yolları neticesinde de bozulmazsa, kesinleşmiş olur.

Boşanma talepleri reddedilen taraflar, bu red kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl eşler bir araya gelmeyerek evlilik birliğini sürdüremezler ise, 3 yılın sonunda tekrar boşanma davası açabilirler. Ancak bu 3 yıl içinde tekrar boşanma davası açmaları mümkün değildir.

Çekişmeli Boşanmalarda İspat Nasıl Yapılır?

Çekişmeli boşanma davası açarak evliliğini noktalamak isteyen kişiler açısından öne sürülen boşanma sebebinin ispatı, farklı argümanlar ve tanıklar ile yapılabilir. Burada ispat yapılırken delillerin hukuki şekilde elde edilmiş olması gerekir. Çekişmeli boşanmalarda ispat için kullanılabilecek argümanlara bir kaç örnek vermek gerekirse, kredi kartı ekstreleri, otel kayıtları, doktor raporu, hastane kayıtları, karakol ya da polis merkezinden alınacak kayıtlar, mesaj içerikleri, sosyal medya paylaşımları, fotoğraflar…

Çekişmeli Boşanma Davası | İzmir 2023
Çekişmeli Boşanma Davası | İzmir 2023

 

Çekişmeli Boşanma Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Çekişmeli boşanma davaı aile mahkemesinin görev alanına girdiğinden dolayı çekişmeli boşanma davası aile mahkemesinde açılacaktır. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde çekişmeli boşanma davası açılması istenir ise bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinde Aile mahkemesi sıfatıyal dava açılacaktır.

Çekişmeli Boşanma Davası Nerede Açılır?

Çekişmeli boşanmad davası eşlerden birinin yerleşim yeri aile mahkemsinde ya da eşlerin son altı ay birlikte yaşadıkları yer aile mahkemesinde açılmalıdır.

YARGITAY KARARLARI

“163. maddesine dayanarak boşanma davası açmıştır. Boşanma davasının Türk Medeni Kanununun 163 ve 166/1. maddelerine dayanılarak birlikte açılması mümkündür. Davacının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayanan davasından usulüne uygun olarak vazgeçmesi yoktur. Toplanan delillere göre Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde de bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 2. HD., 29.05.2005 T., 2007/21010 E. , 2009/2434 K.

“Davalı-karşı davacı koca evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md.166/1) olmadığı takdirde terk sebebiyle (TMK. md. 164) boşanma isteğinde bulunmuştur. Her iki dava sebebine birlikte dayanılması nedeniyle boşanma koşulları oluşmadığı halde boşanma kararı verilmiş olması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.” Yargıtay 2. HD., 25.09.2006, 5905-12256

ÖZET: KADIN LEHİNE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Esas : 2015/22503

Karar : 2017/1497

”Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha az kusurlu olduğu belirlenmiş olup, erkeğin kusurlu davranışlarının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmelidir.

Yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil EDER NİTELİKTEDİR. Davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2 nci maddesi uyarınca uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi DOĞRU BULUNMAMIŞTIR.

Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk NAFAKASI AZDIR. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya HÜKMEDİLMESİ GEREKİR. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve YASAYA AYKIRIDIR.”

2. Hukuk Dairesi 2021/1300 E., 2021/2560 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, nafakaların miktarları, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası talebi ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibarıyle bu miktar “72.070,00 TL” olarak belirlenmiştir.

Somut olayda 23.940,00 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.

b)Mahkemece taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının erkeği küçük gördüğü ve aşağıladığı, davalı-karşı davacı erkeğin ise kadına “Melek evlensin senden boşanacağım” dediği gerekçesiyle, tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece erkeğin belirlenen ve kesinleşen kusurlu davranışı yanında, kadına ve ortak çocuk Melek’e fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve psikolojik şiddet uyguladığı, yine kadına hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre tarafların belirlenen ve gerçekleşen kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

c)Yukarıda 2/b bentde açıklandığı üzere; boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-karşı davacı erkek ağır kusurlu olup bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına zarar verici niteliktedir. TMK 174/1-2 madde koşulları kadın yararına oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 2/b, 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (2/a) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin REDDİNE, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.03.2021 (Salı)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu