Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu | İstanbul Avukatı
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu | İstanbul Avukatı
CİNSEL İSTİSMAR SUÇU / Türk Ceza Kanunu m.103’e göre çocuklara karşı işlenen cinsel istismarın suç tipine ilişkin maddenin kapsamına,
- 15 yaşını tamamlamamış ve cinsiyeti farketmeksizin her türlü çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
- 15 yaşını tamamlamış olmasına rağmen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlama yeteneği gelişmemiş olan her türlü çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
- 15 ile 18 yaş arasında olmasına ve 18 yaşını tamamlamamış olmasına rağmen çocuğa cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen farklı bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranış dahil edilir.
ÇOCUKLARA KARŞI CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNUN BASİT HALİ / Çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçunun basit halinin gerçekleştiğinin kabulü için suç tipinde bulunması gereken kıstaslar vardır.
- Çocuğa yönelik fiziki temas mevcut olduğunda ve temas birbirini takip eden birden fazla davranış şeklinde bulunduğunda,
- Cinsel fiziki temas, cinsel ilişki boyutuna ulaşmadığında,
- Çocuğun 15 yaşını tamamlamış ve algılama yeteneği gelişmiş olması halinde ve rızasının mevcut olmaması durumunda, cinsel istismar suçunun basit halinin oluştuğu kabul edilmelidir.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Basit Halinin Cezası : Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan – 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, basit istismar durumunda 10 yıldan az olamaz.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu | İstanbul Avukatı
ÇOCUKLARA KARŞI CİNSEL İSTİSMARIN SARKINTILIK DÜZEYİNDE KALMASI HALİ / Cinsel istismar suçunun sarkıntılık düzeyinde kalmasında basit halde olduğu gibi çocuğa karşı cinsel bir fiziki temasın mevcut olması gereklidir ancak bu temasın basit halinden farkı, cinsel temas daha ani, yüzeysel ve hafif hareketlere, birbirini takip etmeyen tek harekete dayanabilir.
Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun faili de çocuk ise, soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Sarkıntılık Düzeyinde Kalması Halinin Cezası : Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 3 yıldan – 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olamaz.
ÇOCUKLARA KARŞI İSTİSMAR SUÇUNUN NİTELİKLİ HALİ / Faile, çocuklara karşı işlenen cinsel istismar suçunun nitelikli halinden ceza verilebilmesi için fiilin vücuda sair bir organ veya cisim sokulması şeklinde gerçekleşmiş olması gerekir ve gerçekleştirilen davranışın cinsel arzuların tatmin edilmiş için yapılmış olma şartı da aranmaz.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Nitelikli Halinin Cezası : Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza 18 yıldan az olamaz.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu | İstanbul Avukatı
Çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçunun failin cezasını arttıran nitelikli halleri de bulunur. Bu haller,
- Çocuğa karşı cinsel istismar suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.
- Çocuğa karşı cinsel istismar suçunun insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanarak işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.
- Çocuğa karşı cinsel istismar suçunun anne, baba, dede, büyükanne gibi üst soy tarafından, kardeş gibi ikinci derece tarafından ya da amca, hala, dayı gibi üçüncü derece kan hısımları veya üvey baba, üvey anne, evlat edinen tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.
- Çocuğa karşı cinsel istismar suçunun vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.
- Çocuğa karşı cinsel istismar suçunun kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.
- Cinsel istismar suçunun 15 yaşından küçük çocuklara karşı cebir, tehdit kullanılarak işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.
- Cinsel istismar suçunun 15 yaşından büyük olsalar dahi irade etme ve algılama yetenekleri gelişmemiş çocuklara karşı silah kullanılarak işlenmesi halinde verilecek ceza arttırılır.
- Çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçunda çocuğun suç sonucu beden veya ruh sağlığının bozulması halinde verilecek ceza arttırılır.
- Çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçu sonucunda çocuğun ölmesi veya bitkisel hayata girmesi halinde faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulanacaktır.
KASTEN YARALAMA SUÇUNUN AĞIR NETİCELERİ / Failin cinsel istismar suçunun yanı sıra kasten yaralama suçundan da cezalandırılabilmesi hali ise, çocuğa karşı cinsel istismar suçu işlenirken kullanılan cebir çocukta kasten yaralama suçunun ağır neticelerine sebep olmuşsa, fail hem cinsel istismar suçundan hem de kasten yaralama suçundan cezalandırılacaktır.
Kasten yaralama suçunun ağır neticeleri ise,
- Mağdur olan çocuğun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflığı,
- Mağdur olan çocuğun konuşmasında sürekli zorluğa yol açacak bir durumun meydana gelmesi,
- Mağdur olan çocuğun yüzünde sabit iz oluşması,
- Mağdur olan çocuğun yaşamını tehlikeye sokan bir durumun meydana gelmesi,
- Mağdur olan çocuğun iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine neden olunması,
- Mağdur olan çocuğun duyularından veya organlarından birinin sürekli işlevini yitirmesine neden olunması,
- Mağdur olan çocuğun konuşma veya çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına neden olunması,
- Mağdur olan çocuğun yüzünün sürekli değişikliğine neden olunması halleridir.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu | İstanbul Avukatı
14. Ceza Dairesi
2013/7554 E.
2015/8551 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Kapatılan Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi)
SUÇ: Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
SUÇLAR : Çocuğun Cinsel İstismarı, 103/1-1.Cümle
İDDİA : İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03/02/2016 tarihli 2016/12252 Soruşturma, 2016/5873 Esas ve 2016/382 İddianame sayılı iddianamesi ile “Müşteki K6 ile şüpheli K4’ın 06.11.2013 tarihinde evlendikleri, müştekinin önceki eşinden olan kızları 18.12.2006 doğumlu K1 ve 16.12.2007 doğumlu K2 ile hep birlikte yaşamaya başladıkları, 2015 yılı aralık ayı içinde üvey baba K4’ın eşi gündüzleri işe gittiğinde, K1’nın yatağına yatarak göğüslerine dokunup cinsel organını K1’nın cinsel organına sürtmek suretiyle cinsel istismarda
bulunduğu, bu istismarın 24.01.2016 tarihine kadar 4 kez tekrarlandığı, yine şüphelinin K2’e de aynı hareketi 2 kez yaptığı, müşteki K6 kızlarına banyo yaptırdığı sırada K1’nın cinsel organında şişme ve kızarıklık görünce kızına ne olduğunu sorduğu, çocukların ikisi de annelerine üvey babalarının anneleri evde yokken istismarda bulunduğunu anlattıkları, müştekinin karakola giderek şikayetçi olduğu, yaşı küçük mağdurlar psikolog huzurunda alınan ifadelerinde, üvey babalarının evde yalnız kaldıklarında yukarıda açıklandığı şekilde kendilerine cinsel istismarda bulunduğunu ayrıntılı şekilde anlattıkları, bu ifadelerin CD’ye kaydedilerek dosyaya eklendiği görülmüştür.
Daha sonra sosyal çalışmacı tarafından düzenlenen inceleme raporunda, yaşı küçük mağdurların kendilerini ifade edebildikleri, fiziksel ve zihinsel yaşlarının orantılı göründüğü, cinsel istismar olayından bahsederken utangaç tavır sergiledikleri, olayın birden fazla değişik zamanlarda olması nedeniyle zaman konusunda net beyanlarda bulunamayabilecekleri, mağdurların ifadelerinin tutarlı olduğu, haklarında koruyucu- önleyici tedbirler alınmasının uygun olacağı kanaatinin bildirildiği, K1’ın Adli Tıptan alınan raporunda, “Hymen’in halkavi yapıda serbest,
kenarlarında eski veya yeni yırtık izine rastlanmadığı, halen bakire olduğu, akut – kronik livatanın maddi delillerine rastlanmadığının” belirtildiği, K2’ın muayenesine annesinin rıza göstermediği, bu nedenle muayene yapılamadığının belirtildiği, şüpheli K4 Emniyette susma hakkını kullandığı, sorguda verdiği ifadesinde, üvey kızlarına iddia edildiği şekilde bir yaklaşımı olmadığını, üvey kızlarının biraz yaramaz olduğunu, yalan söylediklerini, aleyhine olan beyanlarını kabul etmediğini, neden iftira attıklarını bilemediğini savunduğu, şüpheli hakkında adli kontrol uygulanmasına karar verildiği, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin aynı evde yaşadıkları yaşı küçük 2 mağdura yönelik zincirleme şekilde cinsel istismar suçunu işlediği mağdurların beyanları, müşteki ifadesi, şüphelinin savunması, Adli Tıp raporları, sosyal inceleme raporu ve tüm evrak kapsamı ile anlaşıldığından;
ESAS HAKKINDA MÜTALÂA : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı esas hakkındaki mütalaasında; “Soruşturma ve kovuşturma aşamasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; mağdureler K2 ile K1’ın 25/01/2016 tarihli kolluk beyanları, özellikle ifade sırasında CD’ye aktarılan görüntü kayıtları izlenimi, aynı tarihte mağdurelerle yapılan görüşmeler sonucu düzenlenen sosyal inceleme raporu ile mağdurelerin annesi olan K3’ın 25/01/2016 tarihli kolluk beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, bu aşamalarda verilen beyanlar dikkate alındığında mağdurelerin kendi içlerinde ve birbirleri ile uyumlu samimi ifadeler verdikleri, sanık eylemlerinin işleniş şekli konusunda yaşları dikkate alındığında ” böyle şeyleri yaşamamış olmaları ” halinde bilgi sahibi
olamayacakları eylemleri anlatmış olmaları, ayrıca eylemlerin niteliği, zamanı ve yeri konusundaki tutarlı anlatımları karşısında anneleri ve üvey babalarının daha sonra barışmaları, annelerinin şikayetini geri alması nedeniyle ağır ceza mahkemesindeki beyanlarının dikkate alınmaması gerektiği, duruşma tutanakları ve duruşma sırasında görüntülerin kayda alındığı CD’nin izlenmesinde esasen mağdurelerin bu aşamalarda herhangi bir beyanda bulunmadıkları, sadece, hatırlamıyorum, bilmiyorum, yapmadı şeklinde ifadeler kullandıkları, kolluk ifadeleri sorulup orada niçin farklı şeyler söylediniz denildiğinde bilmiyorum şeklinde konuştuklarının görüldüğü,
bu aşamada mağdurelerin barışma nedeniyle beyanda bulunmaktan kaçındıkları görüldüğünden, Aralık 2015- Ocak 2016 tarihleri arasında üvey kızları 2006 doğumlu K1 ve 2007 doğumlu K2’a anneleri işte olduğu saatlerde yalnız kalan sanık K4’ın mağdurelere karşı cinsel organını mağdurelerin cinsel organına sürtmek, göğüslerine dokunmak, ağızdan öpmek şeklinde cinsel davranışlarda bulunduğu, eylemlerini K1’ya karşı 4 kez, K2’e karşı ise 2 kez tekrarladığı, bu şekilde her iki mağdureye karşı zincirleme şeklinde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği anlaşılmakla beraat kararı verilen İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/09/2016 gün ve 2016/70 Esas
2016/314 karar sayılı kararının CMK’nun 280/2. maddesi gereğince kaldırılarak sanığın eylemine uyan TCK’nun 103/1-1. cümle, 103/3-c, 43/1, 53 maddeleri gereğince 2 kez cezalandırılmasına, kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin varlığı, verilebilecek ceza miktarı ve CMK’nun 100/3. maddesi gereği, kaçma şüphesinin olması dikkate alınarak sanık K4’ın CMK’nun 100. maddesi gereğince hükmen tutuklanmasına karar verilmesi kamu adına mütalaa olunur.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu | İstanbul Avukatı
Av. Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.