Ekspertiz Raporundan Sorumluluk Bolu
Ekspertiz Raporundan Sorumluluk Bolu
İKİNCİ EL MOTORLU KARA TAŞITLARI İÇİN EKSPERTİZ RAPORU
- İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik 14. maddesine göre ikinci el motorlu kara taşıtları için, aracın 8 yaşını doldurmuş olması halinde veya 160 bin kilometrenin üzerinde bir araç olması halinde araç için ekspertiz raporu almak zorunlu değildir ancak araç 8 yaşından küçükse veya 160 bin kilometre veya altındaysa söz konusu ikinci el araç satışı için ekspertiz raporu almak zorunludur.
- Motorlu aracın ikinci el satışı açısından ekspertiz raporu alma zorunluluğunun dışında kalan araçlar bakımından satış ekspertiz raporu alınmadan yapılmışsa ve araçta belirtilmeyen ayıplar mevcutsa rapor alınmadığından eksperin sorumluluğu doğmayacaktır ve yalnızca satıcı sorumlu tutulacaktır.
EKSPERTİZİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
- İkinci el araç satışında alınan ekspertiz raporuna rağmen araçta söz konusu ekspertiz raporunda belirtilen dışında ayıplar mevcutsa ekspertizin hukuki sorumluluğu doğar ve araçta bulunan ve ekspertiz raporunda gösterilmeyen ayıplardan dolayı satıcı yanında ekspertiz de müteselsil olarak sorumlu olacaktır.
SATICI İLE EKSPERTİZİN MÜTESELSİL SORUMLULUĞU
- Aracı satın alan alıcının ayıplardan dolayı satıcıdan talep edebileceği seçimlik hakları, ekspertiz raporunda gösterilmeyen ayıplar anlamında ekspertiz ile satıcı müteselsil olarak sorumlu tutulacağından alıcı ekspere karşı da ileri sürebilecektir. Söz konusu ayıplar sebebiyle ekspertizin hukuki sorumluluğun kapsamına alıcının aracın iadesini talep etmesi, araçta onarım talep etmesi, aracın bedelinde indirim talep etmesi, aracın benzeriyle değişimini talep etmesi veya ayıplar sebebiyle tazminat talep etmesi gibi yaptırımlar girebilir.
EKSPERTİZİN CEZAİ SORUMLULUĞU
- Bununla birlikte ekspertizin araca ilişkin raporu kasıtlı olarak gerçeğe uygun olmayacak şekilde düzenlemesi ise hileli ekspertiz raporu anlamına gelir ve bu durumun varlığı halinde ekspertizin özel belgede sahtecilik suçu veya dolandırıcılık suçundan dolayı hukuki sorumluluğunun yanı sıra cezai sorumluluğu da doğabilecektir.
Ekspertiz raporunda gösterilmeyen fakat ikinci el satışı yapılan araçta var olan ayıplar için eksperin sorumluluğu ne kadar süre devam etmektedir?
İkinci el araç satışlarına ilişkin olarak araçta var olan ancak ekspertiz raporunda gösterilmeden ayıplar bakımından eksperin kötü niyetle ve kasıtlı olarak gerçeğe aykırı ekspertiz raporu düzenlememiş olması ihtimalinde, iyi niyetli olması ihtimalinde ayıplardan dolayı hukuki sorumluluğu 2 yıl devam etmektedir. Ancak eksper kötü niyetli ise ve kasıtlı olarak gerçeğe aykırı rapor düzenlemişse herhangi bir süreye tabi olmadan her zaman eksperin ayıplardan dolayı sorumluluğuna başvurulabilir.
Ekspertiz Raporundan Sorumluluk Bolu
Ekspertiz raporunda gösterilmeyen fakat ikinci el satışı yapılan araçta var olan ayıplar için ekspere karşı hangi mahkemede dava açılmalıdır?
Alıcı öncelikle araçta var olan ancak ekspertiz raporunda gösterilmeyen ayıpları satıcıya ve ekspere hemen bildirmelidir ve bu ayıpların bildirimini ihtar çekerek yapmalı, zararının giderilmesini talep etmelidir. Ancak müteselsil olarak sorumlu olan satıcı ve eksper söz konusu zararları gidermezse dava Tüketici Mahkemesinde açılmalıdır.
3. Hukuk Dairesi
2021/7547 E.
2021/11357 K.
MAHKEMESİ : TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı …’a ait otomobili, herhangi bir arıza olmadığı yönünde verdiği bilgi ve diğer davalıdan aldığı ekspertiz raporuna güvenerek satın aldığını, daha sonra aracı götürdüğü yetkili serviste yapılan kontroller neticesinde, araçta 9.000 TL tamir masrafı ile giderilebilecek nitelikte kusurlar olduğunun ortaya çıktığını iddia ederek; aracın tamir masrafları için 10.000 TL, aracın orjinal ve kusursuz çıkmamasına bağlı olarak ortaya çıkan değer kaybı nedeniyle 10.000TL olmak üzere toplam 20.000 TL’nin davalı …’tan; ekspertiz incelemesine rağmen söylenmeyen kusurlar nedeniyle tamir masrafı 7.000 TL, aracın orjinal ve kusursuz çıkmamasına bağlı olarak aracın değer kaybı nedeniyle 10.000 TL olmak üzere toplam 17.000 TL’nin diğer davalı şirketten tahsilini talep etmiştir. Davalı …; davacının aracı bakarak, görerek ve inceleterek aldığını, bu nedenle sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı şirket; davacının bahsettiği hususların tespiti için motor muhafaza sacının sökülerek inceleme yapılması gerektiğini, oysa firmanın herhangi bir sökme takma işlemi yapmadan dijital ciharlarla ve görsel inceleme ile kontrol yaptığını, bakım ve onarım noktası olmadığını, davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının isteminin müştereken ve müteselsilen olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı şirket 3.730,50 TL’den sorumlu olmak üzere 6.500 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03/04/2018 tarihli ve 2015/40985 E. 2018/4125 K. sayılı kararıyla; davacının talebi her iki davalı bakımından ayrı ayrı gösterilen tazminat tutarlarına ilişkin olmasına rağmen mahkemece davacının talebinin davalılardan müştereken ve müteselsilen talebe yönelik olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle karar verilmesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesine aykırı olduğu, talep edilenden farklı olarak belirlenen tazminat miktarı bakımından davalıların ortak sorumluluğuna yönelik karar verilemeyeceği gerekçesiyle, tarafların temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; bozma öncesinde alınan bilirkişi raporu ile davacının %50, davalı …’ın %50 oranında kusurlu olduğu ile araç tamiri ve değer kaybından kaynaklanan zararın 6.500 TL olarak belirlendiği; bu zararın 4.461 TL’sinden davalı ekspertiz şirketinin, kalan tutardan ise satıcının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile toplam 6.500 TL zararın 4.461 TL’sinin davalı şirketten, 2.039 TL’sinin ise diğer davalı …’tan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, satıcının ayıptan sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu teşkil etmediği de gözetilmemiştir.
Buna göre mahkemece; davalı …’ın satış anında araçta bulunan ayıplardan, davalı şirketin ise inceleme tarihinde araçta mevcut olmasına rağmen aracın sözleşme kapsamında yapılan incelemesi sırasında tespit edilmesi gerekip tespit edilmeyen ayıplar nedeniyle sorumlu olduğu gözetilerek, sorumlu oldukları tazminat tutarları tespit edilip, davacı ve davalı şirketin önceki rapora yönelik de itirazları da karşılandıktan sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporunun esas alınması ve davalı …’ın kanundan doğan ayıptan sorumluluğunun yanlış değerlendirilmesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ekspertiz Raporundan Sorumluluk Bolu
3. Hukuk Dairesi
2021/7132 E.
2021/10362 K.
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ayıplı malın misli ile değişimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı Uğur Oto Ltd. Şti. ile aralarında 2013 Model Opel Astra marka aracın satın alımına ilişkin 30/06/2013 tarihli sözleşme bulunduğunu, aracı satmak istediği sırada alıcının talebi üzerine 05/03/2014 tarihinde alınan ekspertiz raporuna göre araçta sol arka çamurluk, sol arka kapı, sol ön kapı ve son ön çamurluğun boyalı olduğunun tespit edildiğini, davalı firmanın ayıplı malın değişimini kabul etmediğini ileri sürerek aracın bedelinin iadesini veyahut aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiş; davacı ve vekili 16/06/2015 tarihli duruşmada, davaya konu aracın yenisi ile ücretsiz olarak değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkını kullanmak istediklerini bildirmişlerdir. Davalılar; aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu aracın ücretsiz olarak yenisiyle değiştirilmesine dair verilen hükmün davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 13 Hukuk Dairesinin 19/02/2018 tarihli ve 2015/36947 Esas 2018/2123 Karar sayılı kararıyla, “Aralarında kimya ve makine mühendisi bulunan ve üniversitelerden seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınarak, boya hatasının imalat hatası olup olmadığı ve aracın bu nedenle gizli ayıplı olup olmadığı incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davanın kabulü ile davaya konu 2013 model 58 TZ 217 plakalı Opel Astra aracın davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla ücretsiz olarak yenisiyle değiştirilmesine; bu mümkün olmadığı takdirde davacı tarafından aracın iade edilmesi suretiyle, davacının ödemiş olduğu satın alma bedeli olan 33.378,66TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile davaya konu aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın yenisi ile değiştirilmesini, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesine karar verilmesini istemiştir. Dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunun anlaşılması halinde, dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 13. maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesi gereğince, davacının yine 4077 sayılı yasanın 4. maddesine göre aracın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesini veya ayıp oranında bedel indirimini, ücretsiz tamirini talep hakkı doğar. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde tüketiciye tanınan seçimlik haklar yenilik doğurucu haklar olup, anılan bu kanun maddesi hükmünden de açıkça anlaşılacağı gibi tüketici, kendisine tanınan seçimlik haklardan sadece birini kullanabilecek, başka bir anlatımla terditli olarak talepte bulunamayacaktır. Davacı, yargılama sırasında, aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmiş; mahkemece, dava konusu aracın yenisi ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde 33.378,66TL bedelin aracın iade edilmesi suretiyle davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; HMK’nın 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talepleri ile bağlı olup, bundan fazlasına veya başka şeye karar veremez. Öte yandan, aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaz ise, hükümde yazılı olmasa da İcra İflas Kanununun 24. maddesi gereğince işlem yapılacaktır. Mahkemece, bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde infazda tereddüt uyandıracak şekilde terditli olarak karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ekspertiz Raporundan Sorumluluk Bolu
Stajyer Av. DERYA MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.