MANŞET

İstirdat Davası | İcra Avukatı İstanbul

İstirdat Davası | İcra Avukatı İstanbul

İcra hukukundaki şekli hukuk kuralları sonucunda maddi hukuk bakımından oluşan zararları bertaraf etmek amacıyla İİK’da düzenlenmiştir.

İstirdat davası, borçlu olunmamasına rağmen icra tehdidi altında yapılan ödemenin iadesini sağlamak amacıyla açılan davadır. Açılmasındaki amaç, hakkında icra takibi başlatılan kişinin herhangi bir sebepten dolayı icra takibine karşı itiraz ya da şikayet hakkını kullanamamış olması sebebiyle, takibin kesinleşmesi üzerine icra tehdidi altında takip tutarını ödemesi akabinde haksız tahsil edilen paranın iade edilmesini sağlamaktır.

İstirdat davası hukuki işlemin borçlusu görünen kişi tarafından açılabileceği gibi borçlunun yerine geçerek ödeme yapan üçüncü kişiler tarafından da açılabilmektedir. İspat yükü, borcu olmadığı halde ödeme yapan kişidedir.

İcra Takibinde Borcun Kesinleşmesi

İcra takibinde borcun kesinleşmesi iki şekilde mümkündür;

1. İcra takibine ve borca süresi içerisinde itiraz edilmemesi.
2. Yapılan itirazın genel mahkemelerce iptal edilmesi ya da icra mahkemesince kaldırılması.

İstirdat Davası | İcra Avukatı İstanbul

İcra Takibine İtiraz Süresi

İcra takibine itiraz süresi ödeme emrinin muhatabına tebliği ile işlemeye başlar. Genel haciz yoluyla takipte itiraz süresi 7 gün iken, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ise bu süre 5 gündür.

İcra takibinin kesinleşmesi ile borcu ödemek zorunda kalan kişi aslında olmayan bir borcun bedelini ödemiş olacaktır. Gerekli şartları taşıması halinde ödemiş olduğu bedeli geri alabilmesi mümkündür. Hukuk bu hususta icra zoruyla ödeme yapan kişiyi korumuştur. Bu korumanın geçerli olabilmesi için gerekli şartlar sağlanmalıdır.

Davanın Kabul Edilebilmesi İçin Gerekli Şartlar

Mahkemece kabul görebilmesi ve talep edilen miktarın iade edilebilmesi için gereken şartlar şunlardır:

  • İcra, haciz tehdidi altında bir ödeme yapılmış olması,
  • Gerçekte alacaklı görünen kişiye karşı bir borcun bulunmaması,
  • Haksız yapılan bir ödemenin bulunması,
  • Davanın yapılan ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde açılmış olması,
  • Davayı borçlu veya borçlu yerine geçerek ödeme yapan kişinin açması

Bu hususlardan birinde eksiklik olması halinde, dava eksikliğin mahiyetine göre usulden veya esastan reddedilecektir. Usulden reddedilen dava tekrardan açılabilmesine rağmen esastan reddedilen davanın aynı hukuki olay veya ilişkiye dayanması halinde açılması mümkün olmayacaktır.

İstirdat Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

İstirdat davası niteliği itibariyle bir eda davasıdır. Eda davası 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 105. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre eda davasıyla davacı, davalıdan bir şeyi yapmasını veya vermesini talep etmektedir. Taraflardan biri alacaklı iken, bir diğeri borçludur. Eda davalarında genel itibariyle Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Ancak kanunlarla özel olarak yetkili kılınmış bir mahkeme varsa davanın o mahkemede de görülmesi mümkündür.

Eda davalarında yetkili mahkeme davalının bulunduğu yer mahkemesidir. İstisnai olarak istirdat davası icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabilir.
İstirdat davası aleyhine sonuçlanan taraf istinaf kanun yoluna başvurabilecektir. Başvuru süresi yerel mahkemece verilen gerekçeli kararın tebliğ edilmesinden itibaren 2 haftadır.

İstirdat Davası | İcra Avukatı İstanbul

Hak Düşürücü Süre

İstirdat davasının açılabilmesi için kanun koyucu tarafından davacıya 1 yıllık hak düşürücü süre tanınmıştır. Borcu olmadığı halde icra, haciz tehdidiyle parayı ödemek durumunda kalan kişi (takipte borçlu görünen), parayı ödemesinden itibaren 1 yıl geçmediği müddetçe iadesini sağlamak için dava açabilecektir.

Hak düşürücü sürenin geçmesiyle birlikte borçlu olmadığı halde ödeme yapan kişi bu davayı açamayacaktır. Ancak ortada bir borç yoksa, haksız bir kazanç söz konusu olacaktır. Bu durumda ödeme yapan kişi sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak dava açmalıdır.

Menfi Tespit Ve İstirdat Davası Birlikte Açılır Mı?

İstirdat davası ve menfi tespit davası İcra İflas Kanununun 72. maddesinde düzenlenmiştir. İcra takibi başlamadan önce veya icra takibi devam ederken takibin borçlusu menfi tespit davası açabilmektedir. Menfi tespit davasıyla borçlunun gerçekte borcunun olmadığı tespitinde bulunulursa mahkemece, menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşecektir. İcra takibine itiraz edilmemiş veya icra takibine yapılan itiraz ilgili mercice reddedilmiş ve borcun kesinleşmesi ile birlikte borçlu, icra veya haciz tehdidi altında bu borcu ödemişse bu andan itibaren menfi tespit davası açmakta hukuki yarar kalmayacaktır. Borçlu görünen tarafça ödenen miktarın iadesi için istirdat davası açılmalıdır.

Menfi tespit ve istirdat davasının birlikte açılması mümkün değildir.

İstirdat Davası Dilekçesinde Bulunması Gereken Unsurlar:

  • Dava konusu hangi mahkemenin görev alanına giriyor ise o mahkemenin adı,
  • Borçlu olmadığını iddia eden davacının ismi, soy ismi, ikamet adresi,
  • Dava açanın Türkiye Cumhuriyet Kimlik Numarası
  • Davacı davasını bir avukat veya kanuni temsilci vasıtasıyla yürütüyorsa, bu kişilerin ad ve soyadları, adresleri,
  • Dava konusu değer,
  • Davacının borçlu olmadığını ispatlar nitelikteki vakıaların özetleri,
  • Borçlu olmadığı iddiasında bulunan davacının gösterdiği vakıaların hangi delillerle ispat edileceği,
  • Davacı tarafından öne sürülen hukuki sebepler
  • Talep Sonucu
  • Davacının, vekilinin veya kanuni temsilcisinin imzası

İstirdat Davası | İcra Avukatı İstanbul

Av. İrem Berçem Arikan

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu