MANŞET

İşveren İşçinin E-Posta Hesabını Kontrol Edebilir Mi | 2023

İşveren İşçinin E-Posta Hesabını Kontrol Edebilir Mi | 2023

İş Hukuku Nedir?

İş hukuku işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesinden doğan hukuki ilişkiyi düzenleyen alandır. İş Hukuku kapsam olarak da bireysel iş hukuku ve toplumsal iş hukuku olarak ikiye ayrılmaktadır.

İŞ KANUNU

Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

-Deniz ve hava taşıma işlerinde,

-50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,

-Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,

-Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,

-Ev hizmetlerinde,

-(…)4 çıraklar hakkında,

Bu istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. İş Kanunun kapsamında olan uyuşmazlıklar İş Mahkemesi tarafından görülen davalarda sonuca bağlanmaktadır.

İşçi Hakları

En önemli işçi hakları arasında

-Maaş,

-Sosyal sigorta,

-Kıdem tazminatı,

-İhbar tazminatı,

-Fazla mesai ücreti,

-Yıllık ücretli izin,

-Hafta tatili,

-Resmi tatil ve bayram tatilleri,

-Maddi ve manevi zararların tanzimi,

-İşe iade hakkı

gibi haklar bulunmaktadır. Bunlar işçilerin hem maddi hem manevi anlamda mağdur edilmemeleri açısından son derece önemlidir.

İşveren İşçinin E-Posta Hesabını Kontrol Edebilir Mi | 2023

İşçinin İş Görme Borcu

İş sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup gerek işçi gerek işveren açısından çeşitli borçlar doğurmaktadır. İşçinin iş görme borcu iş sözleşmesinin aslı unsuru olarak kabul edilmektedir. İş görme borcu; işçinin işini bizzat yapma borcu ve işini özenle yapma borcu olarak ikiye ayrılmaktadır.

-İşçinin İşini Bizzat Yapma Borcu

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 395’te “Sözleşmeden veya durumun gereğinden aksi anlaşılmadıkça, işçi yüklendiği işi bizzat yapmakla yükümlüdür.” denilmek suretiyle işçinin iş sözleşmesinden doğan işi bizzat yerine getirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kural olarak işçi görevini bizzat yapmakla yükümlenmiş olup işi başkasına devredemez. Ancak işin niteliğinden başkasına devredilebileceği anlaşılıyorsa ve bu devir iş sözleşmesinde de kararlaştırılmışsa bu borç devredilebilir.

-İşçinin İşini Özenle Yapma Borcu

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 396’da “İşçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır. İşçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür.” denilmek suretiyle işçinin iş sözleşmesinden doğan işi yerine getirirken özenli davranması gerektiği vurgulanmıştır. İşçi, iş görme borcunu yerine getirirken işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür. Bu bağlamda işçiye tahsis edilmiş olan mailler de işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan teknik sistemlerden sayılabilecektir. İşçi, işverene ait işi yaparken kurumsal mail hesabını usulüne uygun kullanmak zorundadır. Aksi durum işçinin özen yükümlülüğüne aykırı davranması sonucunu doğurabilecektir.

İşveren İşçinin Elektronik Posta (E-Posta) Hesabını Kontrol Edebilir Mi?

İşçi Bakımından;

İşçiye ait özel kişisel bilgilere işverence erişilmesi ve bu bilgilerin ifşa edilmesi nedeniyle işçi, özel hayatın gizliliği nin ihlali nedeniyle en yakın Cumhuriyet Savcılığı’ na şikâyette bulunabileceği gibi iş akdini tek taraflı olarak haklı nedenle feshedebilmekte ve kıdem tazminatının ödenmesini işverenden talep edebilmektedir.

Kıdem Tazminatı

4857 sayılı İş Kanunu ile sınırları belirlenen kıdem tazminatı çalışanların haklarını güvence altına alan ve çalışma hakkını alabilmesini sağlayan bir tazminattır.

İşveren Bakımından;

İşyerinde işçinin iş ile ilgili faaliyetlerini yürütmesini sağlamak amacıyla tahsis edilen bilgisayar ve işyeri e-mail hesaplarının işveren denetimi mümkün olabilmektedir. Bu bağlamda işçi görevi gereği edindiği bilgileri 3. kişilere ifşa etmemeli ve iş yeri yazışmalarına dikkat etmelidir. İşçi performansının çalışma saatleri içerisinde bireysel bilgisayar kullanımı nedeniyle düşüp düşmediğinin işverence denetimi de mümkün olabilmektedir. Günümüzde onlarca, yüzlerce işçi istihdam eden şirketlerin özellikle sosyal paylaşım sitelerine internet erişimini yasaklaması yaygın işveren uygulamasına örnek olarak gösterilebilir. İşveren denetimi nedeniyle işçinin ticari sır olarak kabul edilebilecek bilgileri sızdırdığı, çalışma saatleri içerisinde görevini yerine getirmediği, kullanımına tahsis edilen e-mail hesabı üzerinden işverene hakaret içerikli yazışmalar yaptığı ortaya çıkarsa işveren işçinin iş akdini tek taraflı olarak haklı nedenle ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeksizin feshedebilmektedir.

Özel Hayatın Gizliliği Hakkı Nedir?

Özel hayatın gizliliği hakkı topluluk içinde yaşamaya mecbur olan insanların saygın, onurlu ve medeni bir şekilde hayatlarını devam ettirebilmeleri için ihtiyaç duyulmuş bir haktır. Bu hak kişinin iradesi dışında özel hayatına ve aile hayatına ait bilgilere erişilememesini ve ifşa edilmemesini teminat altına alır.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Ve Cezası

Türk Hukukunda kişilerin özel hayatlarının gizliliğinin korunmasını isteme hakları bulunmaktadır. Bir başkasının özel hayatının gizliliğin ihlal eden kişi suç işlemiş sayılır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası içerir. Cezanın boyutu; özel hayatın kayıt altına alınıp alınmadığı, basın ve yayın yoluyla ifşa edilip edilmediği gibi unsurlara göre saptanır.

Özel hayatın gizliliği
Madde 20

Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001- 4709/5 md.) (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.)

Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça;

kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur.

Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.

Sonuç;

Tarafların amaçları doğrultusunda menfaat değerlendirilmesi yapılarak, kurumsal e-postanın incelenmesinin kişisel verilerin ihlali kapsamına girmemesi için veri sahibine, kurumsal e-postaya yetkililerce erişebileceğine dair açık bilgilendirme yapılmalıdır. Ayrıca ulaşılacak içeriğin belirlenmesi, e postaların sınırsız şekilde incelenmesi bu sebeple ilgili ilgisiz her e postanın değerlendirilmesi de kişisel verilerin korunmasına aykırı olarak görülmüştür.

Anayasa Mahkemesi kurumsal e postanın işveren veya yetkililer tarafından makul ve belirli amaçlar doğrultusunda incelenmesini, veri sahiplerinin aydınlatılmasına, rızalarının alınmasına ve incelemenin sınırlarının belli olmasına bağlamıştır.

YARGITAY KARARLARI

13.12.2010 tarihli Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/447E. ve 2010/37516K. sayılı kararı:

“İşverenin kendisine ait bilgisayar ve e-mail adresleri ile bu adreslere gelen e-postaları her zaman denetleme yetkisi bulunmaktadır. Davalı işverene ait bilgisayarları ve e-mail adreslerini özel yazışmalarda kullanıp işverene hakaret niteliğinde sözler sarf etmenin, işveren açısından sataşma niteliğinde haklı fesih nedeni oluşturacağı anlaşılmakla davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”

28.01.2021 tarihli Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/2639E. ve 2021/2697K. sayılı kararı:

“……. İstifa etmeden bir gün önce çeşitli dokümanları kişisel hesabına gönderen işçinin en baştan uymayı taahhüt ettiği bilgi koruma kurallarına aykırı hareket ettiği ortadadır. …… Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu