MANŞET

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

KIYMETLİ EVRAK NEDİR?

Türk Ticaret Kanunu’nun 645. Maddesi uyarınca “kıymetli evrak öyle senetlerdir ki bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi bir başkasına devredilemez.” şeklinde tanımlanmıştır.

Kıymetli evrakın üç temel unsuru vardır:

  1. Devredilebilir
  2. Senet
  3. Bağlılık

Her senet bir kıymetli evrak değilken, her kıymetli evrak bir senttir.

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

KIYMETLİ EVRAK TÜRLERİ NELERDİR?

Devir Bakımından Kıymetli Evrak:

  • Nama yazılı kıymetli evrak: Belli bir kişinin namına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen senetlerdir.
  • Emre yazılı kıymetli evrak: Emre yazılı kıymetli evrak, TTK m.824 uyarınca emre yazılı olan veya kanunen emre yazılı kabul edilen emre yazılı senetlerdir. Devir şekiller TTK m.647/1 gereği ciro ve teslim ile olur. Soyut (mücerret) ve sağladıkları kamu güveni yüksek senetlerdir.
  • Hamiline yazılı kıymetli evrak: TTK m.658’e göre “ Senedin metninden veya şeklinden, hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak, hamile veya hamiline yazılı senet sayılır”. Devirleri zilyetliğin devredilmesi ile olur bu sebeple tedavül kabiliyeti en fazla olan senetlerdendir. Soyut senetlerdir ve sağladıkları kamu güveni fazladır.

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

KIYMETLİ EVRAKIN ZİYAI NE DEMEKTİR?

Kıymetli evraka bağlı hak sadece kıymetli evrakın ibrazı suretiyle olabileceği içim kıymetli evrakın kaybolması, çalınması, gasp edilmesi, yanması, okunmayacak şekilde zarar görmesi gibi haller de kıymetli evrakın korunması ve hak kayıplarını engellemek  için Türk Ticaret Kanunu madde 651 de kıymetli evrakın zayi olması halinde mahkeme tarafından iptali düzenlenmiştir.

Senet üstündeki hak sahibi mahkemeden iptal talebinde bulunabilir. Ancak iptal talebi için ön şart kıymetli evrakın zilyetliğinin kaybedilmesi veya kullanılamayacak hale gelmesidir. Kayıp irade dışı gerçekleşmeli ve mutlak olmalıdır. Türk Ticaret Kanunu madde 668 de iptali istenemeyecek sentler ayrıca düzenlenmiştir. Bu senetler, devlet tarafından çıkarılan tahviller, ipotekli borç senetleri ve irat senetleri, banknotlardır. 3670 Sayılı Kanun gereği milli piyango biletleridir.

İptal kararının verilmesi ile sentteki hak artık sentten bağımsız şekilde ileri sürülebilecektir. İptal davası ile hak sahibinin seçimlik hakkı doğacaktır.

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

KIYMETLİ EVRAKIN İPTAL DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?

Kıymetli evrakın iptaline yönelik dava açılabilmesi için gerekli olan şartlar şunlardır:

  • Senet, zayi olmalıdır.
  • Senetteki hak dava sırasında varlığını sürdürüyor olmalıdır (TTK m.651).
  • Senedin zayi olduğu zamanda kıymetli evrakta hak sahibi bulunmalıdır.
  • Zayi olan senedin zilyetliğinin yeniden kazanım olanağının olmaması gerekmektedir.

Senedin kimde olduğu biliniyor ise iptal davası açılamaz, İstirdat davası açılmalıdır.

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

NAMA YAZILI KIYMETLİ EVRAKIN İPTALİ NASIL OLUR?

Türk Ticaret Kanunu’nun 657.maddesi gereği kanun koyucu aksine bir düzenleme olmadıkça nama yazılı kıymetli evrakın ziyası sebebiyle iptaline, hamiline yazılı senetlere ilişkin hükümlerin uygulanacağını düzenlemiştir.

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

EMRE YAZILI KIYMETLİ EVRAKIN İPTALİ NASIL OLUR?

Emre yazılı kıymetli evrakın ziyaı sebebiyle iptali prosedürü Türk Ticaret Kanunu’nun 831.maddesi gereği cirosu kabil olan senetlere poliçenin iptaline ilişkin hükümler uygulanır.

Emre yazılı kıymetli evrakın iptal prosedürüne kanun koyucu ayrı bir başlıkta yer vermemiştir. Hamiline yazılı senetlerin iptal prosedüründen en önemli farkı, iptal davası açılmadan ödeme yasağı kararı alınabilir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 760.maddesi gereği verilecek olan ilanla kıymetli evrakın ibrazını talep eder. Yapılacak olan ilan süresi en az üç ay ve en çok 1 yıldır.

 

HAMİLİNE YAZILI KIYMETLİ EVRAKIN İPTALİ NASIL OLUR?

Hamiline yazılı kıymetli evrakın ziyaı ve iptal prosedürü TTK m.661 ile 668 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu hükümler gereği hamiline yazılı kıymetli evrakın iptaline ancak mahkeme karar verebilir. İptal davası açan hak sahibi, senedin borçlusuna ithafen ödeme yasağına karar verilmesini mahkemeden isteyebilir. Sadece iptal davası açmak ödeme yapmayı engellemez. Ödeme yasağı almak için mutlaka iptal davasının açılması ve davacının talebinin olması şarttır. Ödeme yasağına uyan borçlu, hamiline yazılı senedi iki defa ödeme tehlikesinden kurtulur. Ödeme yasağı olmasına rağmen ödeme yapması halinde kötü ödeme yapmış olur ve senetteki bedeli tekrardan ödemekle yükümlüdür.

Türk Ticaret Kanunu’nun madde 663 vd. hükümlerinde iptal prosedürü düzenlenmiştir. Mahkeme, hak sahibinin açıklamalarını kabul ederse senedi elinde bulunduran veya kim olduğu belli olmayan hamili belli bir süre içinde senedi mahkemeye ibraz etmeye davet eder ve aksi halde senedin iptal olacağına dair ilan yoluyla bir bildirimde bulunur. Mahkeme tarafından senedin ibrazı için verilecek olan süre altı aydan az olamaz ve ilk ilan gününden itibaren işlemeye başlar.

İlan, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde üç defa yapılır.

 

KIYMETLİ EVRAKIN İPTAL DAVASINDA YETKİLİ ve GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR?

Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri veya pay sahipleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.

 

YARGITAY KARARLARI

 

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E. 2018/6460K. 2019/547 T. 4.2.2019 

..Kıymetli evrakın iptali davaları, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 382/e-6. maddesinde düzenlenmiş olan ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işlerinden olup; kıymetli evrak müessesi Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olduğundan, TTK’nın … ve 5. maddeleri gereğince bu davalara bakma görevinin asliye ticaret mahkemelerine ait olduğu kanaatine varılmıştır..”

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12638 Esas ve 2018/4213 Karar

“..Dava, zayi sebebiyle çek iptali istemine dair olup, mahkemece, yazılı şekilde, iptali istenen çekin zamanaşımına uğradığı ve kambiyo senedi vasfını yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, 6762 Sayılı TTK’nın 563. maddesinde senet üzerinde hak sahibi olan kişinin, zayi olması halinde senedin iptalini mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Zayi sebebiyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Bununla birlikte senetteki hakkın zamanaşımına uğramış olması iptal kararı verilmesine engel değildir. (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 1997, s.270) O halde mahkemece, iptali istenen çekin, zamanaşımına uğramış olmasının başlı başına çekin iptal edilmesini engellemeyeceği gözetilerek iptal için diğer şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.”

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16649 Esas ve 2015/1710 Karar

“..Dava, zayi sebebiyle kıymetli evrakın iptali istemine dair olup, mahkemece, iptali istenen çekin, davacı elinde iken rızası dışında ziyaa uğradığı yönünde ve davacının çekin lehtarı olduğu konusunda delil bulunmadığı ve gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı tarafından, davaya konu çekin kaybedildiği ileri sürülmüş ve anılan çekin esas içeriği hakkında bilgi sunulmuştur. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulüyle davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi sebebiyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Kaldı ki, dava sürecinde yapılan ilanlar sonrasında da çek üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eden kimse de ortaya çıkmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, somut uyuşmazlık yönünden davacı vekilince sunulan mevcut delillerin yeterli sayılarak ve davacının işbu davayı açmasında yasal bir engelin bulunmadığı kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”

Kıymet Evrakın Zıyaı ve İptali Davası Muş

Stajyer Av. İREM ÇELİK

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu