MANŞET

Tapu İptali Tescil İstemi İzlenecek Yol

Tapu İptali Tescil İstemi İzlenecek Yol

1. Hukuk Dairesi 2019/4675 E. , 2020/83 K.
“İçtihat Metni”MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava sonunda, yerel mahkemece iptal istekli birleştirilen davanın reddine, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli asıl davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı/birleştirilen davada davacı … tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Asıl dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali isteklerine ilişkindir.

Asıl davada davacı …, dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 no’lu meskeni davalı …’ın kardeşi …’dan 16.01.2012 tarihinde satın aldığını, davalı … ile davalı …’nin bu taşınmazda herhangi bir hakka dayanmaksızın oturduklarını ileri sürerek el atmanın önlenmesine, taşınmazın boş olarak teslimine, 2012 yılı Ocak ayından 12.07.2013 dava tarihine kadar aylık 500 TL olmak üzere toplam 8.500 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Asıl davada davalılar … ve …, dava konusu taşınmazın davalı …’ın babasından miras kaldığını, davalı …’ın kardeşi olan …’nın çağrısı üzerine 25.11.2012 tarihinde dava konusu taşınmaza yerleştiklerini, davalı …’ın bunun karşılığında diğer taşınmazlardan miras payı almadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Birleştirilen davada davacı …, … hastası olan mirasbırakan annesi …’dan dava dışı kardeşi ….’nın hile ile vekaletname alarak dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazı davalı …’e sattığını, bu kişinin de yükleniciye vermesi üzerine üç daire alındığını, dairelerden iki tanesinin kime satıldığını bilmediğini ancak çekişme konusu 3 no’lu meskenin kendisine ait olduğu söylenilmesine rağmen davalı kardeşi … tarafından bu taşınmazın diğer davalı/asıl davada davacı …’e satıldığını ileri sürerek dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın ve bu taşınmazda kat irtifakı ile oluşan 3 no’lu bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptalini istemiş; tescil isteğinde bulunmamıştır.

Birleştirilen davada davalı … aşamalarda, dava konusu taşınmazı dava dışı …’dan satın aldığını ve bir müddet sonra tekrar davalı …’ya sattığını, davalı …’ın da buraya inşaat yaptırdığını, diğer hususlardan haberdar olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş;

birleştirilen davada davalı … aşamalarda, davanın reddini savunmuş; birleştirilen davada davalı/asıl davada davacı …, çekişme konusu 3 no’lu meskeni 16.01.2012 tarihinde iyiniyetli olarak ve satış bedelini ödeyerek edindiğini, önceki kayıt maliki davalı …’nın kullandığı kredilere kefil olduğunu ve halen kredi borçlarını ödediğini, taşınmazı satın aldığı tarihte davalı …’ın oturduğunu, tahliye taahhütnamesine rağmen taşınmazın boşaltılmaması üzerine icra kanalıyla tahliyeye gidildiğinde taşınmazda asıl davada davalılar … ve …’nin ikamet ettiklerinin tespit edildiğini, adı geçenlerin taşınmaza 29.03.2013 tarihinde yani el atmanın önlenmesi davası açılmadan kısa bir süre önce taşındıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, mülkiyet ihtilafına dayalı birleştirilen tapu iptal davasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli asıl davanın sübut bulduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, tapu kaydının iptali isteğinin tescil istemini kapsadığı söylenemez. Bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir.

Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilkesi ile bağdaşmaz. Ne var ki; davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)

Hal böyle olunca, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayanılarak açılan birleştirilen davada, davacı …’a tescil davası açması için önel verilmesi, açıldığı taktirde bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken anılan usuli eksiklik giderilmeksizin yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

Davalı/birleştirilen davada davacı …’nın değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Tapu İptali Tescil İstemi İzlenecek Yol

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu