MANŞET

Yabancıların Miras Hakkı| Miras Avukatı

Yabancıların Miras Hakkı| Miras Avukatı

Yabancılık unsuru içeren miras hukuku uyuşmazlıklarında 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun(MÖHUK)  göz önünde bulundurularak söz konusu uyuşmazlıklar çözülür.

Yabancıların Türkiye de miras hakkı bulunmaktadır. Miras hakkı bulunan yabancının mirasçı olabilmesi için miras bırakanla olan soy bağı mahkemece tespit edilmiş olması gerekir. Yabancıların miras uyuşmazlıkları ile ilgili düzenlemeler, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 20. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;

  • Miras, ölenin milli hukuka tabidir. Türkiye de bulunan taşınmazlar bakımından Türk Hukuku uygulanır.
  • Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tabidir.
  • Mirasa konu malın taşınmaz olması halinde ve taşınmazın Türkiye de bulunması halinde doğrudan Türk hukuku uygulanır.
  • Mirasa konu malın taşınır mal olması halinde miras bırakanın milli hukuku uygulanır.
  • Mirasın açılması, kazanılması ve paylaştırılmasına ilişkin hükümler de ise terekenin bulunduğu ülke hukuku uygulanır.

YABANCILARIN ÖLÜME BAĞLI TASARRUF İŞLEMLERİ NASIL OLUR?

Yabancıların miras sözleşmesi, vasiyetname gibi ölüme bağlı tasarruflarda uygulanacak hukuk ve uygulanacak şekil MÖHUK Madde 20′ de düzenlenmiştir.

  • ”Ölüme bağlı tasarruf şekline MÖHUK 7. Madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun olarak yapılan ölüme bağlı tasarruf da geçerlidir. Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarruf da bulunanın , tasarrufun yapıldığı andaki milli hukukuna tabidir.”

 

YABANCILARIN TÜRKİYEDEKİ MİRAS HAKLARINA GETİRİLEN SINIRLANDIRMLAR NELERDİR?

Türk vatandaşı olmayan kişilerin, Türkiye ‘de özellikle taşınmaz veya ayni hak elde etmesi anlamına gelebilecek miras hakları bir takım sınırlamalara tabidir. Yabancıların yani Türk vatandaşı olamayan kişilerin Türkiye de taşınmaz ve sınırlı ayni hak elde edebilmesi için;

  • Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olmaları gerekir.
  • Elde edilecek taşınmazlar ile sınırlı ayni hakların toplamının belirlenen limiti geçmemiş olması gerekir. Bu sınır özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçmemiş olmalıdır.

 

YABANCILARIN MİRAS DAVALARINDA YETKİLİ ve GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR?

Yabancılık unsuru taşıyan mirasa ilişkin davalarda yetkili mahkeme, MÖHUK Madde 43’de düzenlenmiştir. Ölenin Türkiye de ki son yerleşim yeri mahkemesinde, murisin son yerleşim yeri Türkiye de değilse tereke mallarının bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Yabancılık unsuru taşıyan miras davalarında görevli mahkeme ise Sulh hukuk mahkemesidir.

 

Yabancıların Miras Hakkı| Miras Avukatı

 

YARGITAY KARARLARI

2. Hukuk Dairesi 2013/3025 E. , 2013/22499 K

Dosyada bulunan nüfus kaydına göre, davacının yabancı boşanma ilamının tarafı olan H. Ş.mirasçısı olduğu,adı geçenin 17.10.2009 tarihinde öldüğü, bu durumda davacının boşanma kararının tanınmasını talep etmekte miras hakkı bakımından hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. 12.12.2007
tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun hükümleri de dikkate alınarak delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, “mirasçıların yabancı mahkemece verilmiş boşanma kararının tanınmasını talep edemeyecekleri” gerekçesiyle
davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

14. Hukuk Dairesi 2017/4849 E. , 2019/1595 K.

Türk Medeni Kanunu, bu kanunun yürürlüğüne ilişkin kanun ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümlerinde mirasın, miras bırakanın ölümüyle açılacağı, mirasçılık ve mirasın geçişinin miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre belirleneceği, mirasın ölenin milli hukukuna tabi olduğu, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk hukukunun uygulanacağı belirtilmiştir. Tapu Kanununun 35. maddesinde de yabancı uyruklu gerçek kişilerin ancak karşılıklılık bulunması ve kanuni sınırlamalara uyulması koşuluna bağlı olarak Türkiye’de taşınmaz mal edinebilecekleri, karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durumun esas alınacağı açıklanmıştır. Kanunun açık hükmünden de anlaşılacağı üzere Tapu Kanun’unda belirtilen bu sınırlama yalnızca taşınmaz mallar yönünden uygulanabileceğinden yabancı uyruklu kişilerin taşınır mallar ile para veya diğer haklar yönünden mirasçı olmalarında yasal herhangi bir engel bulunmamaktadır.

 

14. Hukuk Dairesi 2016/7363 E. , 2017/9059 K.

Anayasamızın 35. maddesi hükmünde de temel haklar arasında sayılan miras hakkının kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür. Türk Medeni Kanunu, bu kanunun yürürlüğüne ilişkin kanun ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümlerinde mirasın, murisin ölümüyle açılacağı, mirasçılık ve mirasın geçişinin murisin ölümü tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre belirleneceği, mirasın ölenin milli hukukuna tabi olduğu, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk hukukunun uygulanacağı belirtilmiştir. Tapu Kanununun 35. maddesinde de yabancı uyruklu gerçek kişilerin ancak karşılıklılık bulunması ve kanuni sınırlamalara uyulması koşuluna bağlı olarak Türkiye’de taşınmaz mal edinebilecekleri, karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durumun esas alınacağı açıklanmıştır. 18.05.2012 tarihinde yürürlüğe gire Tapu Kanunun 35. maddesinde 6302 sayılı yasa ile yapılandeğişiklikle, karşılıklılık ilkesi kaldırılarak sadece Bakanlar Kurulunca belirlenen ülke vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz mal ve sınırlı ayni hak edinebileceği düzenlenmiştir. Kanunun açık hükmünden de anlaşılacağı üzere Tapu Kanununda belirtilen bu sınırlama yalnızca taşınmaz mallar yönünden uygulanabileceğinden yabancı uyruklu kişilerin taşınır mallar ile para veya diğer haklar yönünden mirasçı olmalarında yasal herhangi bir engel bulunmamaktadır. Somut olaya gelince, mirasın açıldığı tarih itibariyle Tapu Kanununun 35. maddesine dayalı olarak 2644 sayılı yasayı değiştiren 6302 sayılı yasaya göre Bakanlar Kurulunun belirlediği ülkeler arasında Letonya’nın olup olmadığı ilgili kurumdan sorulmak suretiyle Türkiye ile Letonya arasında miras yoluyla mülk edinmeye yönelik sınırlama olup olmadığı saptanmalı, murisin ölüm tarihi itibariyle miras yoluyla mülk edinmeye yönelik sınırlama olduğu takdirde gayrimenkuller yönünden murisin eşinin mirasçı
olamayacağı gözetilmelidir.

 

14. Hukuk Dairesi 2015/15080 E. , 2016/2740 K.

Anayasamızın 35. maddesi hükmünde de temel haklar arasında sayılan miras hakkının kamu
yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür.
Türk Medeni Kanunu, bu kanunun yürürlüğüne ilişkin kanun ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve
Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümlerinde mirasın, murisin ölümüyle açılacağı, mirasçılık ve mirasın
geçişinin murisin ölümü tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre belirleneceği, mirasın ölenin milli
hukukuna tabi olduğu, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk hukukunun uygulanacağı
belirtilmiştir. Tapu Kanununun 35. maddesinde de yabancı uyruklu gerçek kişilerin ancak karşılıklılık
bulunması ve kanuni sınırlamalara uyulması koşuluna bağlı olarak Türkiye’de taşınmaz mal
edinebilecekleri, karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durumun esas alınacağı
açıklanmıştır. Kanunun açık hükmünden de anlaşılacağı üzere Tapu Kanun’unda belirtilen bu sınırlama
yalnızca taşınmaz mallar yönünden uygulanabileceğinden yabancı uyruklu kişilerin taşınır mallar ile
para veya diğer haklar yönünden mirasçı olmalarında yasal herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince, dosya içerisinde bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinde murisin eş……..
vatandaşlığına tabidir. Bu durumda, davanın re’sen araştırma prensibine tabi olduğu gözetilerek
öncelikle mahkemece Adalet Bakanlığı’ndan…. ile Türkiye arasında hukuki ve fiili karşılıklılık olup
olmadığı sorulup saptanmalı, mütekabiliyet şartları duraksamaksızın belirlendikten sonra, murisin ölüm
tarihi itibariyle karşılıklılık olmadığı takdirde gayrimenkuller yönünden murisin eşinin mirasçı
olamayacağı gözetilmelidir.

Yabancıların Miras Hakkı| Miras Avukatı

14. Hukuk Dairesi 2015/2061 E. , 2015/7260 K.

 

Davacı, murisi ……….’e ait………Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/315-237 sayılı mirasçılık belgesinde
mirasçılarının gösterildiğini, murisin kızı olmasına rağmen mirasçı olarak gösterilmediğini ileri sürerek,
mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesinin düzenlenmesini istemiştir.
Davalılar, teminat gösterilmesi gerektiğini, davacının taşınmaz edinim hakkının araştırılması ve
davacının murisin kızı olduğunu kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının muris tarafından tanınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mirasçılık belgesi, bir şahsın mirasçı olduğunu gösteren ve kanıtlayan belgedir. Mirasçılık belgesi,
mirasbırakan ile mirasçılar arasındaki kanuni veya ölüme bağlı tasarrufla oluşan miras bağını gösterir.
Mirasçılık belgesinde gösterilen mirasçının, aksi sabit oluncaya kadar mirasçı olduğu kabul edilir.
Mirasçılık belgesi ile tereke üzerinde tasarrufta bulunma hakkı elde edilmektedir. Yabancılar mirasçılık
belgesi isteyebilir. Tapu sicil memuru, mirasçılık belgesinin geçerliliğini sorgulayamaz. Taşınmazlar için
Türk mahkemelerinden mirasçılık belgesi alınması zorunludur ve Türk kanunları uygulanmalıdır.
Mirasçılık belgesinin verilmesinde, hareketli nüfus kayıtları, mahkeme ilamları, tapu ve vergi kayıtları,
iskan belgeleri, muhtarlık belgeleri, askerlik kayıtları, tanık ifadelerinden delil olarak yararlanılır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı murisi ……..in mirasçısı olmasına rağmen ………Sulh Hukuk
Mahkemesi’nin 2008/315-237 sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmediğini iddia etmiştir.
Muris ………Bulgaristan Devleti’nden göç etmesiyle vatandaşlık kazanmıştır. Davalılar … ve …’ın
………..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.02.2008 günlü ve 2007/51esas 2008/21karar sayılı ilamıyla
Bulgaristan Devleti, … ili, ….. Belediyesi’nin doğum belgesi dikkate alınarak babalarının ……olduğunun
tespitine karar verilmiştir. Bulgaristan Devleti, …….. Mahkemesi’nin 23.05.2015 günlü ve ……
numaralı çeviri belgesinde …..’in mirasçı davalılar dışındaki çocuğunun davacı olduğu belirtilmiştir. Bu
belgeden, davacının o ülke kanunları uyarınca murisin çocuğu başka bir anlatımla mirasçısı olduğu
anlaşılmaktadır. Davacı 1954 doğumlu olup, 1924 doğumlu muris ….. serbest göçmen iken Türkiye
Cumhuriyeti nüfusuna 1980 yılında tescili yapılmıştır. Dolayısıyla, Bulgaristan Devleti’nden gelen
kayıtlarda davacının murisin kızı olduğunun bildirilmesi ve davacının murisin Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlığını kazanmasından sonra doğmamış olması nedeniyle TMK’nın 293. maddesi gereği
tanınmasının bir öneminin bulunmaması nedeniyle …..’in mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak, Anayasamızın 35. maddesi hükmünde de temel haklar arasında sayılan miras hakkının kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür.
Türk Medeni Kanunu, bu kanunun yürürlüğüne ilişkin kanun ile 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve
Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümlerinde mirasın, miras bırakanın ölümüyle açılacağı, mirasçılık ve
mirasın geçişinin miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre belirleneceği,
mirasın ölenin milli hukukuna tabi olduğu, Türkiye’de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk
hukukunun uygulanacağı belirtilmiştir. Tapu Kanununun 35. maddesinde de yabancı uyruklu gerçek
kişilerin ancak karşılıklılık bulunması ve kanuni sınırlamalara uyulması koşuluna bağlı olarak Türkiye’de
taşınmaz mal edinebilecekleri, karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durumun esas alınacağı
açıklanmıştır. Kanunun açık hükmünden de anlaşılacağı üzere Tapu Kanun’unda belirtilen bu sınırlama
yalnızca taşınmaz mallar yönünden uygulanabileceğinden yabancı uyruklu kişilerin taşınır mallar ile
para veya diğer haklar yönünden mirasçı olmalarında yasal herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince, davacı Bulgaristan Devleti vatandaşlığına tabidir. Bu durumda, davanın resen
araştırma prensibine tabi olduğu gözetilerek öncelikle mahkemece Adalet Bakanlığı’ndan miras
bırakanın ölüm tarihi itibariyle davacının Türk Vatandaşı olmadığı gözönüne alınarak Bulgaristan ile
Türkiye arasında hukuki ve fiili karşılıklılık olup olmadığı sorulup saptanmalı, mütekabiliyet şartları
duraksamasız belirlendikten sonra, miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle karşılıklılık olmadığı takdirde
gayrimenkuller yönünden davacının mirasçı olamayacağı gözetilmelidir.

Yabancıların Miras Hakkı| Miras Avukatı

Stajyer İrem ÇELİK

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu