375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma | 2023
375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma | 2023
375 Sayılı KHK Geçici 35. Madde Nedir?
OHAL kaldırılırken 375 sayılı KHK’ye eklenen, 31 Temmuz 2018’de yürürlüğe giren ve 3 yıl geçerli olan Geçici 35. Madde ile “maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen” kamu emekçileriyle ilgili olarak “ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili olunan bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine ilgili bakan onayıyla” kamu görevinden çıkarma kararı verilebiliyor.
375 sayılı KHK ile ihraç etmek için;
• Yazılı olarak soruşturma başlatma
• Soruşturmacı görevlendirme
• Bilgi/belge toplama
• Soruşturmanın gizliliği
• Savunma hakkı
• Teklifin somut bilgi, belge ve bulgu ile temellendirilmesi gerekir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35. maddesi gereği özellikle FETÖ/PYD terör örgütü ile ilişkisi olan kamu görevlilerinin meslekten ihraç edildiği görülmektedir. İhraç edilen kamu görevlilerinin bir çoğunun yargılaması devam eden ya da hakkında KYOK, SYOK ve beraat kararı verilmiş olanlar mevcuttur.
375 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemi yapan kurumlar;
• Emniyet Genel Müdürlüğü
• Jandarma Genel Komutanlığı
• Sahil Güvenlik Komutanlığı
• Kara Kuvvetler Komutanlığı
• Hava Kuvvetler Komutanlığı
• Deniz Kuvvetler Komutanlığı
• Sağlık Bakanlığı
• Milli Eğitim Bakanlığı
• Aile Bakanlığı
• Çalışma Bakanlığı
• Sosyal Sigortalar Kurumu
• EPDK
• SPK
31 Temmuz 2021 tarihi ile 1 yıl daha uzatılan bu 375 Sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarma işlemi tesis edilebilmektedir. Bu madde kapsamında idari soruşturma başlatılarak kamu görevime son verilmektedir. 375 Sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan veya rütbeleri alınan personel 60 gün içinde yürütme durdurma talepli iptal davası açmalıdır.
375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma Kararına İtiraz
375 sayılı KHK’nın geçici madde 35’inci maddesinin (B) fıkrasında terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlileri kamu görevinden çıkarılma kararlarına karşı itiraz etme hakları bulunmaktadır. Yapılacak itiraz neticesinde hakkında kamu görevinden çıkarma kararı verilen kamu
görevlisinin itirazı incelenmekte yapılan değerlendirme sonrasında görevine iade edilmesine karar verilmesi durumunda ilgilinin görev yaptığı kurumun bağlısı olduğu Bakanlık onayı ile tekrar kamu görevine atama işlemi yapılmaktadır. İtiraz neticesinde görevine iade edilenlere kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenmekte ancak bu kişilerin kamu görevinden çıkarılmalarından kaynaklı işleme karşı manevi tazminat hakkı bulunmadığı kanunun ilgili maddesinde düzenleme altına alınmıştır.
375 Sayılı KHK İle Kamu Görevinden Çıkarılma İşlemine Karşı İptal Davası Açma Usulü
İhraç kararının kişiye tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde İdare Mahkemesine iptal davası açmak gerekir. Dava ihraç edilen kişinin son görev yeri idare mahkemesinde açılır. Ayrıca 375 sayılı khk gereğince kamu görevinden çıkarma iptal davası konusunda uzman bir avukattan destek almak bir hak kaybına uğramamanız açısından önemlidir.
Kamu Görevinden Çıkarma – Devlet Memurluğundan Çıkarma Farkı
Devlet Memurluğundan çıkarmada, kurumların kendi mevzuatları da olmakla birlikte, genel Kanun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’dur. 657 sayılı Kanuna göre Devlet memurluğundan çıkarma, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma olarak tanımlanmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre Devlet memurluğundan çıkarma için;
1. Disiplin cezası gerektiren fiilin Kanun maddesinde belirtilmesi,
2. Disiplin cezası gerektiren fiil disiplin amirlerince öğrenildikten sonra derhal soruşturmaya başlanması,
3. Bu çerçevede soruşturma oluru verilmesi ve soruşturmacı atanması,
4. Soruşturmacının hakkında disiplin soruşturması yaptığı memurun leh ve aleyhindeki delilleri toplaması,
5. Bu işlemleri yaptıktan sonra bir disiplin soruşturma raporu düzenlemesi,
6. Disiplin soruşturma raporunda memurun hangi fiili işlediği ve fiilin hangi cezayı gerektirdiğinin açık bir şekilde ortaya konulması,
7. Disiplin amiri tarafından memurun son savunmasının alınması veya 657 sayılı Kanunun 129.maddesinde belirtilen hakların tanınması ve
8. Yüksek Disiplin Kurulu tarafından memur hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi gerekir.
Bütün bu belirtilenler Devlet Memurluğundan çıkarma cezası verilecek memur için usuli güvencelerdir. Bunlardan birine uyulmaması disiplin cezasının iptal edilmesine neden olacaktır.
Ancak 375 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarmada, bütün bu usuli güvenceler dikkate alınmamaktadır. Memurun terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı olduğu yönünde kurumlarında kurulacak Komisyonca bir değerlendirme yapılması yeterli görülmektedir.
Bu değerlendirmeden sonra savunma hakkı (savunma istem yazısında bulunması gereken unsurlara aykırı) tanınarak memur hakkında kamu görevinden çıkarma cezası verilmektedir. Elbette değerlendirme yapılması yeterli olmakla birlikte, bu değerlendirmenin somut ve hukuken kabul edilebilir delillere dayanması gerekmektedir. Ancak uygulamada idareler tarafından bunun yapılmadığı görülmektedir.
375 Sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma Kararında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlerinin kamu görevinden çıkarılması kararı neticesinde açılacak davalarda görevli mahkeme, söz konusu kamu görevinden çıkarma işlemi idari bir işlem olması sebebiyle İdare Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise İdari Yargılama Usul Kanunun “Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki” başlıklı 33’üncü maddesinde kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesi yetkilidir.