Mirastan Mal Kaçırmak İstanbul Ataşehir
Mirastan Mal Kaçırmak İstanbul Ataşehir
Muvazaa Nedir?
Mirastan mal kaçırma (muris muvazaası) konusunu daha iyi açıklamak için muvazaa nedir neler sayılır bundan biraz bahsetmek gerekecektir.
Muvazaa; sözleşme veya başka bir hukuki işlem yapan tarafların görünürde yaptıkları işlemin arkasında başka hukuki sonuçlar konusunda anlaşmalarıdır.
Mesela evini üçüncü kişileri aldatmak maksadıyla bağışlamak isteyen bir kişinin bunu tapuda satış işlemi olarak göstermesi ama herhangi bir bedel almaması durumunda muvazaalı bir işlem söz konusu olur.
Hukuk düzeni muvazaalı sözleşmeleri geçersiz kabul etmektedir. Ancak bu işlemler dava ile geçersizliği tespit edilene kadar geçerliymiş gibi işlem görür.
Bir işlemin böyle hileli sayılabilmesi için belirli şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Buna göre görünürdeki işlem ile gizlenen işlem arasında farklılık olması gerekir. Örneğin satış işlemi olarak gösterilen bir işlemin aslında hediye yani bağış amaçlanarak yapılması gibi. Yahut hiçbir sonuç doğurmaması üzerinde anlaşılmış olabilir.
Bunun yanında bu işlem üçüncü kişileri aldatmak veya onlardan mal kaçırmak maksadı ile yapılmış olmalıdır. Ayrıca iki taraf da muvazaa iradesi ile hareket ediyor olmalı ve bu konuda anlaşmış olmalıdır.
Muvazaanın örnekleri çoğaltılabilir. Bir kişinin, taşınmazları icra takibine konu olmasın diye bunları arkadaşına tapuda satmış gibi göstermesi muvazaa örneğidir.
Yazımızın konusu ise muris muvazaası yani mirastan mal kaçırma işlemidir.
Böyle bir durumda izlenmesi gereken prosedür ve bu sürecin özellik arz eden halleri hakkında bilgi vereceğiz.
Konunun hukuk tekniği bakımından ve mülkiyet hakkı bakımından önem taşıyor olması dolayısıyla dikkatlice okunmasını tavsiye ederiz.
Mirastan Mal Kaçırmak İstanbul Ataşehir
Mirastan Mal Kaçırmak – Muris Muvazaası
Miras bırakanın, tüm mirasçılarından veya bir kısmından mirasını saklamak/kaçırmak amacıyla yaptığı davranışa muris muvazaası denilmektedir.
Muris yani miras bırakan çeşitli nedenlerle bu gibi yöntemlere gitmek isteyebilmektedir.
Ülkemizde sıklıkla yaşanan durum ise kız çocuğundan mal kaçırmaktır. Ülkemizde kız çocuklarına miras bırakmanın doğru olmadığı yönünde çeşitli görüşler vardır.
Genellikle kırsal kesimlerde yaşanan bu durum yasalarımıza göre hukuka aykırıdır. Miras bırakan mirasçılara yasada öngörülen nedenler olmadığı sürece mirasından yine yasada öngörülen oranda miras payı vermek zorundadır.
Miras bırakan ölümünden önce de mirasçılarından mal kaçırmak isteyebilmektedir. Daha çok sevdiği çocuğuna, önceki eşine, sonraki eşine, sevgilisine veya diğer çocuklarına daha fazla miras bırakmak amacıyla muvazaalı işlemler yapabilmektedir. Bunun yanında hiç mirasçısı olmayan kişilere mal bırakmakta amaçlanabilmektedir ve sıklıkla bu durumda görülmektedir.
YARGITAY NE DİYOR?
Yüksek mahkememiz Yargıtay’ın verdiği çok önemli bir inançları birleştirme kararı günümüzde halen miras kaçırmaya dair yapılan hukuksuzluğu önlemekte ve dayanağımız olarak kullanmaktayız.
Tapu iptal ve resmi sözleşmenin iptalini mirasçı sıfatına sahip her kişi talep edebilmektedir. Burada saklı paya sahip olunup olunmaması dava açıp açamayacağınızı etkilememektedir.
Aynı zamanda bu davayı hukuki yararı olan kişilerde açabilirler. Açılacak davada kişiler kendi başlarına açabileceği gibi tüm mirasçılar bir araya gelerek de bu davayı açabilecektirler.
Ülkemizde muris muvazaası nedeniyle açılacak davalarda en önemli konu zamanaşımının bu davada olmayışıdır. Miras muvazaası durumunda kişi bu durumu ne zaman öğrenirse (miras bırakanın vefat etmiş olması artıyla) o tarihte davayı açabilir.
Bu hak mirasçılara verilen son derece önemli bir haktır.
Miras bırakan eğer hayatta ise bu dava veya benzer başka bir dava açılamayacaktır; çünkü henüz kimsenin mirasçı sıfatı bulunmamaktadır.
Dava gerekli deliller ve dayanaklar hazırlanıp, bölgenin örf, adet kuralları incelendikten sonra açılır. Davada gerçek değer tespit edilmelidir. Gerçek delil ile satış değeri arasında fark olup olmaması çok önemlidir, arada büyük oranda fark olması zaten miras muvazaasının en önemli delilidir.
Aynı zamanda bağışlama yolu ile belli kişilere mal aktarmakta delil olarak önemli bir unsurdur. Tüm bunların yanında özellikle eski tarihli miras muvazaasında tanık beyanları da dinlenmektedir.
01/04/1974 “özellikle küçük kırsal bölgelerde kız çocuklarını mirastan mahrum etmek amacıyla muris erkek çocuğu ile anlaşarak gerçekte bağışlamak istediği malvarlığını, kötü niyetle satış göstermek suretiyle devir işlemi gerçekleştirmektedir. Bunun yanında eşin ölümü veya boşanma sebebiyle yeniden evlenen erkek, önceki eşinden olma çocuklarını sonraki eşin etkisiyle mirastan mahrum etmek amacıyla sonraki çocuklara gerçekte bağışlamak istediği malvarlığını satış göstermek suretiyle onlara intikal ettirmektedir. Bu türlü muvazaalı tasarruflar karşısında gerek kız çocuklarını erkek çocuklarla eşit miras hakkına kavuşturmak ve gerekse murisin çocukları arasında eşitliği sağlamak amacıyla muvazaa hukuksal nedenine dayanarak dava açabilme hakkına sahiptirler”.