Borçlu Temerrüdü ve Alacaklının Hakları Aydın
Borçlu Temerrüdü ve Alacaklının Hakları Aydın
- BORÇLUNU TEMERRÜDÜ NEDİR?
Borçlu temerrüdü, alacaklı ile borçlu arasında yapılan sözleşme veya aralarındaki alacak borç ilişkisi çerçevesinde yerine getirmekle yükümlü olduğu edimi alacaklı ile borçlu arasında kararlaştırıldığı tarihte veya anlaşıldığı biçimde tam olarak yerine getirilmemesi durumunda meydana gelir.
- BORÇLU HANGİ HALLERDE TEMERRÜDE DÜŞMÜŞ OLARAK KABUL EDİLİR?
- Alacaklı ile borçlu arasında olan borç ilişkisi çerçevesinde borçlunun ödemesi gereken borcunun vadesi gelmiş olmalı, bu halde borç muaccel olmalıdır.
- Borçlunun borcunun ifa edilmesi mümkün olmalıdır ve borç imkansız olmamalıdır.
- Alacaklı borçlunun borcunu ödediği anda ifaya hazır durumda olmalıdır aksi halde alacaklı ifayı kabul edemeyecek halde ise, alacaklı temerrüdü de gerçekleşecektir.
- Borçlunun ihtarsız olarak temerrüde düştüğü haller hariç olmak üzere borçlunun temerrüde düşmüş kabul edilebilmesi için alacaklı borçluya borca ilişkin ihtar çekmiş olmalıdır ve bu ihtarla birlikte süre vermiş olmalıdır.
İhtarın gerekmediği temerrüt halleri hariç olmak üzere, borçlunun temerrüde düşmesi halinde alacaklı tarafından borçluya borca ilişkin ihtar çekilir ve bu ihtarla birlikte belirli bir ödeme süresi verilir. Borçlunun alacaklı tarafından verilen bu süre içinde dahi borcu ödememiş olması halinde ise alacaklı seçimlik haklarını kullanabilecektir.
Borçlu Temerrüdü ve Alacaklının Hakları Aydın
- ALACAKLININ SEÇİMLİK HAKLARI NELERDİR?
Alacaklının 3 seçimlik hakkı bulunur.
- Alacaklı borçlunun borcunu aynen ifa etmesini ve borcun ifa edilmemesinden doğan gecikme tazminatı talep edebilir.
- Alacaklı borcun ifasını, ödenmesini talep etmeyerek borcun ödenmemesinden doğan olumlu (müspet) zararını talep edebilir.
- “Müspet zarar ise, borçlunun borcunu zamanında yerine getirmiş olması ihtimalinde alacaklı ekonomik olarak hangi durumda olacak ise o hale göre müspet zarar için ödeme yapılmasıdır.“
- Alacaklı borçlu ile arasında yapılan sözleşmeden dönerek olumsuz (menfi) zararını talep edebilir.
- “Menfi zarar ise, borçlunun borcunu sözleşme gereği gibi ifa etmemesinden doğan zararlardır ve alacaklıya bu zararlara göre ödeme yapılmasıdır.“
- İHTAR ÇEKİLMESİNE GEREK OLMAYAN VE İHTAR ÇEKİLMEMESİNE RAĞMEN BORÇLUNUN TEMERRÜDE DÜŞTÜĞÜ HALLER HANGİLERİDİR?
- Alacaklı ile borçlu arasındaki sözleşme ilişkisi veya borç ilişkisi çerçevesinde borçlunun borcunun ödeneceği günün taraflar arasında belirlenmiş olması halinde ihtara gerek yoktur.
- Alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisi haksız fiil sorumluluğuna ilişkinse ihtara gerek yoktur.
- Alacaklı ile borçlu arasındaki ilişki sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanıyorsa ihtara gerek yoktur.
- Alacaklıdan borçluya karşı ihtar çekilmesinin dürüst kuralı çerçevesinde beklenemeyeceği hallerde ihtara gerek yoktur.
3. Hukuk Dairesi
2020/11960 E.
2021/11460 K.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirket ile terlik alımı için sözleşme yapıldığını, davalının teslim ettiği ürünlerin sözleşmede belirtilen nitelikleri taşımaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, daha sonra aynı ürünlerin alınması için ikinci kez ihale yapıldığını, davacının söz konusu malları davalıdan almayıp, bir başkasından alma olanağı varken ( ilk ihalede davalıdan sonra en iyi teklifi verenle sözleşme yapma fırsatının kaçırılması nedeniyle) yapacağı ödeme ile, aynı malın alımı için tekrar ihale yaparak ödemek zorunda kaldığı tutar arasındaki menfi zararının temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 38.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine yönelik olarak verilen hükmün, tarafların temyizi üzerine, (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.12.2019 tarihli ve 2016/19297 E 2019/12496 K. sayılı ilamı ile; hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
6098 sayılı TBK’nın 117. maddesi ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için, sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.
Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının dava konusu bedelin ödenmesi hususunda davalıya 21.10.2011 tarihli gönderdiği ihtarnamede davalıya ödeme için 20 gün süre verildiği ve ihtarnamenin davalıya 27.10.2011 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda davalının 17.11.2011 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün anlaşılmasına göre, faizin bu tarihten itibaren başlatılması gerekirken, mahkemece; dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde hükmün düzeltilerek onanması gerekirken, zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Borçlu Temerrüdü ve Alacaklının Hakları Aydın
Stajyer Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.