İcra ve İflas Hukukunda Zamanaşımı I İcra Avukatı İzmir
İcra ve İflas Hukukunda Zamanaşımı I İcra Avukatı İzmir
İcra ve iflas hukukunda süreler çok önemlidir. Sürelerin kaçırılması durumunda önemli hak kayıplarına uğranabilir. Bu yüzden iyi bilinmesi gerekir. Hukuk kuralları çerçevesinde bir kişiye tanınmış olan hakların ve yükümlülüklerin belirlenen süreleri aşması halidir. Zamanaşımı ile hali hazırdaki hüküm sona erer.
Zamanaşımı hukuktaki hak düşürücü sürelerden biridir. İcra hukukunda bazı zamanaşımı süreleri belirlenmiştir.
İcra hukukunda bir alacağın zamanaşımına uğraması takibin düşmesi anlamına gelir. İcra hukukunda zamanaşımı süresi TBK 146 uyarınca Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. özel bir düzenleme olmaması halinde 10 yıldır. 10 yıl boyunca herhangi bir harç yatırılmaması durumunda takip düşer.
İcra ve İflas kanunu Madde 33′ göre
İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş veya icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.
İlamın zamanaşımına uğradığı iddiası :
Madde 33/a
İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.
Kambiyo senetlerinin ilamlı icraya konu olması sıklıkla rastlanan bir durumdur. Kambiyo senetleri için de zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Kambiyo senetlerinde zamanaşımı süresi 3 yıldır.
Türk Ticaret Kanunu madde 749’a göre
Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Hamilin, cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği istemler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Bir cirantanın başka cirantalarla düzenleyen aleyhine ileri süreceği istemler, cirantanın poliçeyi ödediği veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar.
İcra ve İflas Hukukunda Zamanaşımı I İcra Avukatı İzmir
3. Hukuk Dairesi 2021/6558 E. , 2021/11813 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın zamanaşımı nedeni ile usulden reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle toplam 105,00 TL dosya masrafı adı altında kesintiler yapıldığını, bu kesintinin iadesi için Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2019/10781 esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; takibe konu dosya masrafının 14.03.2013 tarihinde kesildiği, takibin dayanağının ise aynı tarihli tüketici kredisi olarak gösterildiği ve davalı tarafın süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile usulden reddine, karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 10/09/2021 tarihli yazısında; taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklandığına göre on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerektiği, bu durumda, davanın Türk Borçlar Kanununun 146 ncı maddesi gereği zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğu, mahkemece davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği ve yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Taraflar arasında 3.755,00-TL tutarlı 14.03.2013 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi bulunduğu ve davalı banka tarafından 14.03.2013 tarihinde 100,00-TL ve yine aynı 14.03.2013 tarihinde 5,00-TL olmak üzere toplam 105,00-TL dosya masrafı alındığı hususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, kredinin kullandırılması sırasında alınan dosya masrafına ilişkin talepte uygulanacak zamanaşımı hükümlerinin hangisi olduğu hususundadır.
Taraflar arasında kredi sözleşmesi imzalandığından, söz konusu alacak talebi sözleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmüne göre sözleşmeye dayalı alacak davalarında zamanaşımı 10 yıl olup, dava konusu olayda da 10 yıllık sözleşme zamanaşımının uygulanması gerekir. Buna göre; işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece; 10 yıllık zamanaşımı süre dolmadığından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 22/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
İcra ve İflas Hukukunda Zamanaşımı I İcra Avukatı İzmir
Stajyer Av. Kübra Obut
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.