MANŞET

İnanç Sözleşmesi Nedir – Sözleşme Şartları

İnanç Sözleşmesi Nedir – Sözleşme Şartları

İnanç Sözleşmesi Nedir?

İnanç sözleşmesinin tarafları olan inanan ile inanılan arasında gerçekleştirilen bir borçlandırıcı sözleşmedir. Bu borçlandırıcı sözleşme 3 önemli fonksiyonu içerir. Bunlar sırasıyla:

İnançlı işlemle gerçekleştirilecek olan devrin hukuki sebebini inanç sözleşmesinde taraflar belirler. Neden inançlı sözleşme ile bir temlik işleminin yapıldığı sözleşmede açıkça ifade edilmesi gerekir.

İnanılan kişinin devredildiği hak veya mülkiyeti hangi koşullar altında daha doğrusu hangi hak ve yükümlülükler altında bu hakkı kullanabileceğini sözleşmede ifade ederler.

Kurulan bu inanç sözleşmesinin son fonksiyonunda bu sözleşmenin nasıl sona erdirilebileceğini, hangi sebeplerin sözleşmeyi sona erdireceğini inanç sözleşmesinde ifade ederler.

İnanç anlaşması her ne kadar borçlandırıcı bir işlem olsa da bir diğer unsur da temlik olup bu da tasarruf işlemdir.

İnançlı işlem iki unsuru barındırmak zorundadır.

1- Sözleşme ; Bu sözleşme herhangi bir şekil şartına tabi değildir.

2- Devir(temlik) : Yazılı ve resmi şekilde yapılması zorunlu olan bir gayrimenkulün devri
gibi bir konu inanç sözleşmesine konu edilirse,bu halde sözleşme serbestisi söz konusu
olmayıp, inanç sözleşmesi de zorunlu olarak resmi şekle tabi olacaktır.

İnanç sözleşmesinin şartları nelerdir?

-İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmesi

-İnananın borçlandırıcı bir sözleşme ile inanılanı yükümlülükler altına sokması ve sözleşmeye amaç yüklemesi

-İnanılanın kararlaştırılan koşullara uymayı, amaç gerçekleşince veya süre dolunca hak veya nesneyi tekrar inanana (veya onun gösterdiği üçüncü kişiye) devretmeyi taahhüt etmesi,

İNANÇ SÖZLEŞMESİ İLE NELER YAPILABİLİR

İnanç anlaşması hukuki niteliği itibariyle, kanunda düzenlenmemiş bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile taraflar inanılanın inanç konusu üzerindeki yetkilerini, inanç konusunun idaresinin ve kullanılmasının şartlarını, inanç ilişkisinin süresini, sona erme sebeplerini, inanç konusunun ne şekilde iade edileceğini dolayısıyla inanç anlaşmasının nasıl tasfiye edileceğini kararlaştırmaktadırlar.

İnançlı İşlem Nedeniyle Tapu İptal Dava

İnançlı sözleşmenin yapılması nedenlerinden biri ile meydana getirilen sözleşmenin herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir.

Yapılacak olan şekil bir ispat aracıdır. Davayı açan taraf, bu taraf genelde inanana kişidir, inançlı bir sözleşmenin yapıldığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu boyutunda ve Türk Medeni Kanun kapsamında ispat etmek zorundadır.

Yazılı şekil bu sözleşme kapsamında özellikle tarafların iradesinin hangi yönde olduğunu da gösterebilecek bir boyuttadır.

İnanç Sözleşmesi Nedir – Sözleşme Şartları

İNANÇ İLİŞKİSİNİN İSPATI

İnanç sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanunun 18.maddesi ile 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararından alır.
Sözü edilen bu karar uyarınca inanç ilişkisi ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.

Kısaca, inanç ilişkisinin varlığını kabul edebilmek için yazılı bir sözleşmenin açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belgenin varlığı aranır. Yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge varsa HUMK’nun 292.maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir.

İnanç Sözleşmesi İspat Koşulları

İnançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delildir. İnanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların yada inanılanın imzasını içermesi gereklidir.

Zamanaşımı

İnançlı işlemlerin hangi zamanaşımına tabi tutulacakları da Kanunumuzda düzenlenmemiştir. Gerek bilimsel alanda gerekse uygulamada, inanç konusunun iadesine, inanç konusu üçüncü kişiye devredilmiş, inanılan elinden çıkmışsa tazminat talebine ilişkin dava açma hakkı B. K.md. 146 ya göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir.

YARGITAY KARARLARI

“… inanç sözleşmesi, inanılan tarafın elde ettiği hakkı taraflarca güdülen amaç sona erdikten veya belirli süre geçtikten sonra inanana veya üçüncü kişiye devretme taahhüdünü içeren bir anlaşmadır…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 23.5.1990 T-1990/1 E -202-315 K sayılı kararı)

İNANÇ SÖZLEŞMESİNE DAYALI OLARAK TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ

İNANÇ SÖZLEŞMESİNE DAYALI OLARAK TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ – TAŞINMAZIN TARAFLARCA BERABER ALINIP ÜZERİNE ORTAKLAŞA BEŞ KATLI BİNA YAPILDIĞI – SÖZLEŞMENİN NİTELENDİRİLMESİNE HATAYA DÜŞÜLEREK İSTEMİN REDDİ – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Dava konusu taşınmazın taraflarca beraber alınıp, üzerine ortaklaşa beş katlı bina yapıldığı ve zemin kat ile bodrum kattaki 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerinin mülkiyetinin davacı K.’a ait olduğu, talep edildiğinde mülkiyetinin davacıya devredileceği kararlaştırılmıştır. Başka bir deyişle inanç ilişkisinin varlığı ispatlanmıştır. Açıklanan nedenlerle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı bazı gerekçelerle sözleşmenin nitelendirilmesine hataya düşülerek istemin reddi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. (6100 S. K. m. 188, 202)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu