Ayrı Odalarda Yatmak Boşanma Nedeni mi?
Ayrı Odalarda Yatmak Boşanma Nedeni mi?
Evlilik birliğinin kurulması, eşlerin birbirlerine karşı bazı yükümlülükleri de beraberinde getirir. Sadakat yükümlülüğü, çocuklara özenle bakma yükümlülüğü, birlikte yaşama yükümlülüğü gibi hak ve yükümlülükler sayılabilir. Eşlerden birinin süreklilik arz edecek şekilde ayrı odada yatmak istemesi boşanma davalarında kusurlu davranış olarak değerlendirilir, dolayısıyla boşanma nedeni olarak da sayılabilir.
Ayrı yatmak isteyen eşin hangi amaçla bunu istediğine de bakmak gerekir. Örneğin sebep diğer eşin ya da kendisinin hastalığı olabileceği gibi cinsel birliktelikten kaçınmak için de odaları ayırmak istemiş olabilir. Aşağıda değineceğimiz Yargıtay kararları incelendiği takdirde ayrı odalarda yatmanın, Yargıtay nezdinde de kusurlu davranış kabul edildiği görülecektir.
Yargıtay bir kararında ise, ayrı odalarda yatmak isteyen eşin kusurlu olduğunu, cinsel birliktelikten kaçınmak amacıyla ayrı yattığını, hal böyle olunca diğer eşin kişilik haklarına saldırı söz konusu olduğunu ve dolayısıyla manevi tazminata da karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yargıtay 2. H.D. 2016/23990 E. 2018/9794 K.
“… davalı erkeğin cinsel yükümlülüklerini yerine getirmeyerek davacıyla ayrı yattığı” anlaşılmaktadır.
Davalı erkeğin gerçekleşen bu kusurlu davranışı davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi davacı kadın yararına oluşmuştur. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 5l) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu yönün dikkate alınmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiyor.
Yargıtay 2 H. D. 2015/24906 E. 2017/3350 K.
“…Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının annesi istediği için eşiyle yatağını ayırdığı, annesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır.
Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı erkek dava açmakta haklıdır.
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır.”
Ayrı Odalarda Yatmak Boşanma Nedeni mi?