İcranın Geri Bırakılması ( Tehir-i İcra Kararı ) | Ankara
İcranın Geri Bırakılması ( Tehir-i İcra Kararı ) | Ankara
İcranın Geri Bırakılması ( Tehir-i İcra Kararı )
İcranın Geri Bırakılması kavramı Türk Hukukunda son yıllarda sıkça uygulanan bir uygulamadır. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu Madde 33 te bu kavram açıklanmıştır. İcranın geri bırakılması ilam veya ilam niteliğindeki belgeler sebebiyle yapılan icra takibi sebebiyle borçlunun belirli bir teminat göstererek Yargıtay’dan icranın geri bırakılması kararı alıp icra dosyasının Yargıtay dosyası sonuçlanana kadar durdurulacağı bir yoldur.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASININ ŞARTLARI NELERDİR?
-İlama konu dava dosyası için bir üst derece mahkemesine başvurulurken, mutlaka icranın geri bırakılması yani tehir-i icra talebi ile başvuru yapılmalıdır. Zira talep olmaksızın, icranın geri bırakılması kurumu uygulanamayacaktır.
-İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle belgelenmesi gerekmektedir. (İİK m.33)
İcranın geri bırakılması
Madde 33 – (Değişik : 18/2/1965-538/17 md.) İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, ihmal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya ihmale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.
İcra mahkemesi, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde alacağı karşılayacak nakit veya icra mahkemesince kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartıyla istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir.
Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.(1) Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır.
İlamın zamanaşımına uğradığı iddiası
Madde 33/a – (Ek: 18/2/1965-538/18 md.) İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.
İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.
İcranın geri bırakılması için verilecek süre
Madde 36 – (Değişik: 2/3/2005 – 5311/5 md.)
İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.
Borçlu, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur. (Değişik üçüncü fıkra:24/11/2021-7343/5 md.) Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir.
Nafaka hükümlerinde böyle bir süre verilemez.
Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verilir.
Bölge adliye mahkemesince başvurunun kesin olarak esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. (Ek cümle:24/11/2021-7343/5 md.) Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI (TEHİR-İ İCRA) TALEBİNİN REDDEDİLMESİ HALİNDE NE OLUR?
İlk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesi ya da Yargıtay tarafından onanması halinde ise tehir-i icra talebi reddedilen borçlu, borcunu icra dairesine ödemek durumunda kalacaktır; aksi durumda malları haczedilerek satış bedelinden alacaklının alacağı ödenir. Ayrıca borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan teminat bedeli de alacaklı tarafından tahsil edilebilir hale gelecektir. Konuya ilişkin İcra ve İflas Kanunu madde 36/6 hükmü şu şekildedir: “Bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.”
İcranın Durdurulması
HMK Madde 381
(1) Yargılamanın iadesi davası, hükmün icrasını durdurmaz. Ancak dava veya hükmün niteliğine ve diğer hâllere göre talep üzerine icranın durdurulmasına ihtiyaç duyulursa, yargılamanın iadesi talebinde bulunan kimseden teminat alınmak şartıyla iade talebini inceleyen mahkemece icranın durdurulması kararı verilebilir. Yargılamanın iadesi sebebi bir mahkeme kararına dayanıyorsa bu takdirde teminat istenmez.
İcranın Durdurulması Talebine İtiraz Nasıl Yapılır?
İcranın durdurulmasına yönelik yapılan talep sonrasında alacaklı taraf itirazın iptali davası açabilir. Bu dava, borçlu, icranın durdurulması itirazı yapmışsa açılır. Aksi takdirde, böyle bir davanın açılmasının hukuki yararı olmayacaktır.
Kişi, davayı açarken, söz konusu borcun tazminini istediğini, icranın durdurulmasının yersiz olduğunu, borçlu kişinin inkar tazminatı ödemesini istediğini beyan eder. Bu davalar, icranın durdurulması talebi sonrasında 1 yıl süre zarfında açılmak durumundadır. İtirazın iptali davasında görevli mahkemeler, Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir.
Toplumumuzda Ticaret hukuku içerisinde, veya şahsi ilişkiler den kaynaklanan senet, çek veya sözleşmeden kaynaklı vs. sebeplerden alacak hali oluşabilmektedir.
Alacaklı alacağını alamaması halinde elindeki belgeler ışığında yetkili icra dairesine kendisi veya avukat vasıtasıyla başvuru yaparak, icra takibi yapabilmektedir. Hukuksal boyut incelendiğinde kötü niyetli icra takipleri için ödeme emri yada icra takibi nasıl durdurulur sorusu akıllara gelmektedir.
İcra Ve İflas kanununda açılmış icra takiplerinin durdurulması belli kurallar ışığında yapılmaktadır. Burada önemli olan alacak veya ödemenin ispatı konusunda toplanmaktadır.
İcra takibi bilindiği üzere ilamlı icra yani mahkeme kararlarının yerine getirildiği takip, ilamsız icra belgeye veya sözleşmeye dayanan icra takibi ve çek senet olan değerli evraklara dayanan icra takibi olabilmektedir. Bu takiplerin durması veya itiraz edilmesi halinde neler olacağı hakkında avukat ve danışmanlık alınması önerilmektedir.
Çünkü icra takibin kesinleşmesi veya süresi içinde itiraz durumu, borçlu olmadığını tespiti, yada ödenmiş miktarların düşümünde yapılacak işlemler hep farklıdır. Dolayısıyla kötü niyetli yapılan hem icra takibi iptal olur yada kötü niyetli yapılan itiraz geçersiz olup her iki durumda da % 15 icra inkar tazminatı ve avukatlık ücret masraflarını ödemek durumunda kalmaktadırlar.
Mehil Vesikası Nedir?
Türk Dil Kurumuna göre mehil kelimesi bir işin tamamlanması için verilen ek süre demektir. Arapça kökenli sözcük hukuki işlerde kullanılır. Vesika kelimesi ise yine Arapça kökenlidir ve belge anlamına gelmektedir. Düz mantık bakacak olursak ek süreyi gösteren belge anlamına gelir. Hukuki olarak ise belgenin dayanağı icra ve iflas kanunun 36. maddesine dayanır. Tehiri icra kararı getirmek amacıyla alınan, elde edilen süreyi gösteren belge olarak ifade edilebilir. İcranın geri bırakılması istendiğinde bu belgeye ihtiyaç duyulur. Örneğin bir ilam icraya konulduğunda o ilamı bir taraf temyiz edebilir. Bu kez temyiz dilekçesini alıp İcra Müdürlüğüne gitmelidir. Başvurusunu yapar geri alma talebini yapar. Yargıtay’dan karar gelene kadar kendisine ek süre verilmesini istemektedir.
İcranın bitmesi için verilen bu sürede belirli işlemler yapılmalıdır. İcra dosyasına borç, kanunda sayılan teminatların konulmasıyla süreç işler. İcra müdürü Yargıtay’ın icranın geri bırakılması kararı alana kadar bu süreyi tanıyabilir. Genellikle bu süreç dosya yüksek mahkemeye sevk edildiğinde başlar. Sürenin 60 ile 90 gün arasında olduğu belirtilmektedir. Mehil vesikası icra konularında müthiş önemli olan bir belgedir.
Mehil Vesikası Nereden Ve Nasıl Alınır?
Mehil vesikası İcra Müdürlüklerinden alınır ve bu belge yine İcra Müdürlüklerine sunulur. İcra sürecinde alınacak her karar bu belgeye bağlıdır. Bu nedenle bu belgeyle ilgili hata yapılmaması gerekir. Mehil vesikası mahkemelere ve Yargıtay’a da iletilmektedir. Böylece icra dosyasında işlemler yapılır.
İcra dosyanız için mehil vesikası almak için İcra Müdürlüklerine, İcra Dairelerine gitmeniz gerekir. Dosya için süre talebinde bulunursunuz. Bu başvuru dilekçe ile yapılır. Dilekçeyi iki kopya olarak götürmelisiniz. İcra memurları dilekçeyi tarar ve elektronik ortamda işlem başlatır. İcra mahkemesine onaya sunulur. Ortalama 1 hafta içinde dilekçenize onay verilir.
Mehil Vesikası Süresi Ne Kadar?
İcra müdürlüklerine sunulan ve yine bu dairelerden alınan mehil vesikası süresiyle ilgili pek çok söylenti bulunur. Genellikle 60 veya 90 gün olarak verilir. Resmi işlemler için geçerli olan süre 60 ya da 90 gündür.