DANIŞTAY KARARLARI

Malulen Emeklilik Yargı Kararı

Malulen Emeklilik Yargı Kararı

 

T.C. DANIŞTAY

Onbirinci Daire

Esas No: 2011/1458

Karar No: 2015/469

Özeti : 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Yasa’ya tabi olarak göreve başlamakla birlikte,

anılan Kanun’un Geçici 4. maddesinin 6. fıkrası kapsamında malulen emeklilik için öngörülen koşulları taşıyan davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu

İstemin Özeti : Ankara 1. İdare Mahkemesince verilen 10.12.2010 tarihli ve E:2010/148; K:2010/1849 sayılı kararın;

davalı İdare tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi: Veli Yılmaz

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde deri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından,

temyiz isteminin reddi de kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Malulen Emeklilik Yargı Kararı
Malulen Emeklilik Yargı Kararı

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, vergi denetmeni olarak görev yapan davacının malulen emekli ayrılma isteğiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince;

davacının göreve başladığı talihten önce İstanbul Haseki Hastanesinden aldığı raporun Sandık Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucunda

malullük oranının en az %40 oranında olmadığının tespit edilmiş olması nedeniyle gönderildiği Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Sağlık Kurulu’nca Özürlülük Ölçütü,

Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenen raporda

malullük oranının %42 olarak belirlenmiş olması karşısında, davacının, 5434 sayılı Kanun’un

39/j maddesi hükmünden yararlandırılmayacağına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı İdare, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu deri sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 4. maddesinin 6. fıkrasında;

“Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup,

çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar de en az % 40 oranında doğuştan özürlü

olduklarım belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara;

en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kollan primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş

olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra,

Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;

a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,

b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar,

en az 6480, gün uzun vadeli sigorta kollan primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır. ” kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, 29.11.1996 tarihinden itibaren vergi denetmeni olarak görev yapan davacının 5844 gün sigorta primi ve emekli keseneği ödenmiş hizmet süresinin bulunduğu,

İstanbul Haseki Hastanesince verilen 02.02.1990 tarih ve 238 sayılı sağlık kurulu raporunda, sakatlığının “sürekli” ve sakatlık oranının “% 40” olarak belirlendiği,

19.10.2009 tarihinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun

Geçici 4. maddesinin 6. fıkrası uyarınca malulen emekli olma isteğiyle yaptığı başvurusunun, Haseki Hastanesince verilen raporunun

davalı İdare Sağlık Kurulunca, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre incelenmesi sonucu çalışma gücü

kaybının % 40 oranında olmadığından bahisle malulen emekli olmasına imkân bulunmadığı gerekçesiyle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 4. maddesinin 6. fıkrasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup,

çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü

olduklarım gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlardan en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kollan primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla,

istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanacağı hiçbir ihtilafa yer verilmeyecek açıklıkta düzenlenmiştir.

Buna göre, anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 29.11.1996 tarihinde vergi denetmeni olarak göreve başlayan davacının,

malulen emeklilik talebinde bulunduğu tarih itibarıyla 5844 gün için sigorta primi ve emekli keseneği ödenmiş hizmet süresine ve çalışmaya başlamadan önce 02.02.1990 tarihinde

İstanbul Haseki Hastanesince düzenlenmiş olan % 40 çalışma gücü kaybına ilişkin sağlık kurulu raporu dikkate alındığında,

davacıya 5510 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinin 6. fıkrası uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi de Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçe de sonucu itibarıyla onanmasına;

temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı İdare üzerinde bırakılmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.02.2015 tarihinde oybirliği de karar verildi.

Karar Linki

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu