MANŞET

Mirasçı Atama Avukatı Afyonkarahisar

Mirasçı Atama Avukatı Afyonkarahisar

MİRASÇI ATAMA / Miras bırakanın mirasının tamamını veya belirli bir oranını bir veya birden fazla kişiye miras olarak bırakması halinde bu söz konusu kişi veya kişilerin atanmış mirasçı olduğu kabul edilir.

Atanmış mirasçılığın kanuni düzenlemesi olan Türk Medeni Kanunu m.516’ya göre,

“Miras bırakan, mirasının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden çok kişiyi mirasçı atayabilir. Bir kişinin, mirasın tamamını veya belli bir oranını almasını içeren her tasarruf, mirasçı atanması sayılır.”

Miras bırakan tarafından mirasçı atanması hangi ölüme bağlı tasarruflar ile gerçekleştirilebilir?

  • Miras bırakan mirasçı atamasını vasiyetname veya miras sözleşmesi ile gerçekleştirebilir. Miras bırakan tarafından düzenlenen vasiyetnamede veya akdedilen miras sözleşmesinde atanmış mirasçıya bırakılan miras payı oranı gösterilir ve miras bırakanın ölümünden sonra atanmış mirasçı da yasal mirasçılar gibi miras bırakanın külli haleflerinden olur.

 

Hangi kişiler miras bırakan tarafından mirasçı olarak atanabilir?

  • Miras bırakanın mirasının belirli bir oranını bıraktığı atanmış mirasçı, gerçek bir kişi veya tüzel bir kişi olabilir. Atanmış mirasçının miras bırakanın yasal mirasçısı olma, akrabası veya tanıdığı olma şartı bulunmamaktadır ve miras bırakan bir üçüncü kişiye de belirli oranda miras payı bırakarak bir veya birden fazla mirasçı atayabilir.

 

Mirasçı atanması yoluyla atanmış mirasçılar miras bırakanın ölümünden sonra terekenin pasiflerinden, borçlarından sorumlu olur mu?

  • Atanmış mirasçılar da yasal mirasçılar gibi miras bırakanın külli halefleri olduklarından terekenin aktifinden de pasifinden de tüm malvarlıklarıyla sınırsız ve müteselsil olarak sorumlu olacaklardır.

Mirasçı Atama Avukatı Afyonkarahisar

Miras bırakan hali hazırda yasal mirasçı olan bir kişiye mirasçı atama ile belirli oranda miras bırakabilir mi?

  • Miras bırakan hali hazırda yasal mirasçılarından olan bir kişiye, buna ek olarak belirli oranda miras payı daha bırakabilir ve yasal mirasçı olan kişi aynı zamanda atanmış mirasçı sıfatına da sahip olabilir.

 

Miras bırakanın belirli bir oranda miras payı atadığı mirasçı, miras bırakandan önce ölürse veya mirası reddederse nasıl bir yol izlenir?

YEDEK MİRASÇI ATAMA / Miras bırakan tarafından kendilerine belirli bir oranda miras payı bırakılmış atanmış mirasçılar, miras bırakandan önce ölürse ya da ölüm sebebi dışında kendilerine bırakılan miras oranından feragat ederlerse ya da mirası reddederlerse miras bırakan bunların yerini almaları için yedek mirasçı veya birden fazla yedek mirasçı atayabilir.

Yedek mirasçı atanmasına ilişkin kanuni düzenleme olan Türk Medeni Kanunu m.520’ye göre,

“Miras bırakan, atadığı mirasçının kendisinden önce ölmesi veya mirası reddetmesi halinde onun yerine geçmek üzere bir veya birden çok kişiyi yedek mirasçı olarak atayabilir.”

 

ÖN MİRASÇI VE ART MİRASÇI ATAMA / Miras bırakanın miras payının belirli bir oranını veya tüm mirasını art mirasçıya daha sonra geçmesi üzerine bir düzenleme ile bir ön mirasçıya bırakabilir. Kendisine miras bırakılan ön mirasçı ile miras bırakanın belirlediği zamanda mirasın art mirasçıya geçmesi hususunda irade sahibi olduğundan, ön mirasçı zamanı geldiğinde mirası art mirasçıya geçirmekle yükümlü olacaktır.

Art mirasçı atanmasına ilişkin kanuni düzenleme olan Türk Medeni Kanunu m.521’e göre,

“Miras bırakan, ölüme bağlı tasarrufuyla ön mirasçı atadığı kişiyi mirası art mirasçıya devretmekle yükümlü kılabilir. Aynı yükümlülük art mirasçıya yüklenemez.”

 

Miras bırakan tarafından ön mirasçıya bırakılan miras hangi anda art mirasçıya geçer?

Miras bırakan belirlediği miras payı oranında mirası ön mirasçıya bırakırken söz konusu mirasın hangi anda, hangi zamanda art mirasçıya geçeceğini belirlemiş olabilir. Ancak mirasın hangi anda art mirasçıya geçeceği belirlenmediyse, kanunen kural olarak miras ön mirasçının ölümü anında art mirasçıya geçer.

Miras bırakan tarafından mirasın hangi anda art mirasçıya geçeceği belirlenmişse ancak ön mirasçının öldüğü anda bu zaman henüz gelmemişse miras öncelikle art mirasçıya teslim edilmek üzere ön mirasçının mirasçılarına geçecektir ve miras bırakanın belirlediği an geldiğinde ön mirasçının mirasçıları tarafından art mirasçıya bırakılır.

 

Miras bırakan tarafından belirlenen mirasın geçme zamanı henüz gelmeden art mirasçı ölmüşse miras kime kalır?

Art mirasçı miras bırakan tarafından belirlenen mirasın geçme zamanı henüz gelmeden ölmüşse, miras ön mirasçıya kalacaktır.

 

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/12478

K. 2010/19947

T. 6.12.2010

“Davada, vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve vasiyete konu yerlerin davacı adına tapuya tescili talep edilmiştir. Vasiyetname, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı atamaya ilişkindir. (TMK. md. 516) MK. Md.600 uyarınca muayyen mal vasiyetinde vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir. Uygulamada bu dava vasiyetin tenfizi davası olarak anılmaktadır. Medeni Kanun’un 600. maddesi muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı atanmasını kapsamaz ( Nitekim değişiklik öncesi medeni kanun 541 metninde “kendisine muyyen bir şey vasiyet edilen kimse” ifadei kullanılmaktadır ). Atanmış mirasçılarda ise miras, miras bırakanın ölümü ile kazanılır ( TMK. md.599/3 ). Mirasçı atanan kişi miras bırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanır. Bu durumda, miras bırakandan intikal eden ayni hakların, atanmış mirasçı adına tescili için vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına dolayısıyla mahkeme hükmüne ihtiyaç yoktur. Atanmış mirasçıya, buna ilişkin mirasçılık belgesi verilmesi ( TMK. md.598/2 ) yeterli olup, bu nitelikteki belge ile ayni hakların bu kişi adına tapuda ( resmi senet düzenlenmeksizin tescili ) mümkündür ( Tapu Sicili Tüzüğü md.21/a ). Yukarıda açıklandığı üzere davacı TMK. 598/2 uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinden veraset ilamı alarak aynı sonuca ulaşabilecektir. O halde mahkemece davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

 

Mirasçı Atama Avukatı Afyonkarahisar

8. Hukuk Dairesi

2013/7612 E.

2014/3929 K.

MAHKEMESİ : Sapanca Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2013/78-2013/79

Davacı hasımsız olarak açtığı davada; eşi Kamil Hürel’in öldüğünü, eşinin vasiyetname yoluyla terekesinin tamamı için kendisini mirasçı atadığını; vasiyetnamenin ilgili mahkemede usulünce açılıp okunduğunu belirterek; eşinin tek mirasçısı olduğunu gösterir şekilde mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, miras bırakanın vasiyetnamesindeki tasarrufunun mirasçı atanması niteliğinde olmayıp; belirli mal bırakma vasiyetine ilişkin olduğu, mirasçılık belgesinin kişiler arasındaki irs ilişkisini tespit ettiğini, belirli mal bırakma vasiyetinin ise veraset durumunda bir değişiklik getirmeyeceği şeklindeki gerekçeyle davacının talebi reddedilmiştir.
Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde miras bırakanın gerçek iradesi esas alınmalıdır. Bu belirleme için, ölüme bağlı tasarrufta işlemin mirasçı atanması veya belirli mal bırakma olduğunu belirten açık ve belli kelime ve deyimlerin kullanılması şart değildir. Terekenin tamamı veya belli (kesirli) bir oranının hak ve borçlarıyla birlikte kişi veya kişilere intikalini anlatan miras bırakanın her sözcüğü, her deyimi, o kişinin mirasçı atandığına karine kabul edilir.
Diğer yandan, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK’nun) 598. maddesinin birinci fıkrası yasal mirasçılara verilecek mirasçılık belgesini açıklarken; ikinci fıkrası da lehine ölüme bağlı tasarrufla mirasçı atanması veya belirli mal bırakma vasiyeti yapılan kişi ya da kişilere de talepleri halinde sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verileceğini hükme bağlamış ve verilme koşulu olarak da “mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayacak bir ay içinde itiraz edilmemiş olmasını göstermiştir.
Daha önce alınmış mirasçılık belgesi mevcutken, yasal veya atanmış mirasçılardan herhangi birinin gerek yasal gerekse atanmış mirasçılık belgesi verilmesi yönünde çekişmesiz yargı işi olarak dava açmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca az yukarıda ki açıklamalar göz önüne alındığında, miras bırakan Kamil Hürel’in 11.11.2012 tarihinde evli ve çocuksuz olarak öldüğü; yasal mirasçıları olarak eşi (davacı) ile annesi ve iki kardeşinin kaldığı; miras bırakan tarafından Kocaeli 3. Noterliğince düzenleme şeklinde yapılan 05.11.2012 tarih ve 26706 yevmiye sayılı vasiyetnamenin Sapanca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 16.01.2013 tarih ve 2012/403 Esas, 2013/10 Karar sayılı kararıyla açıldığı ve tüm mirasçılara tebliğ edildiği ve TMK’nın 598/2. maddesinde belirtilen bir aylık süre içerisinde vasiyetnameye bir itiraz bildirilmediği; vasiyetnamenin değerlendirilmesinde miras bırakanın terekesindeki tüm mal varlığı ve haklarını aynı zamanda yasal mirasçısı olan eşi davacı Savet’e bıraktığı, böylece “miras bırakanın vasiyetnamesindeki iradesinin mirasçı atamaya yönelik olduğu” anlaşılmaktadır. Dava çekişmesiz yargı işi olarak Sulh Mahkemesi’nde açıldığından; mirasçı atamanın etkisini yansıtacak ve böylece davacının miras bırakanı K..H..’in tek mirasçısı olduğunu gösterir şekilde mirasçılık belgesi verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz talebi yerinde değildir. Ne var ki, “çoğun içinde azı da vardır” kuralı gereğince bu talebinin içinde TMK’nun 598/2. maddesi uyarınca” atanmış mirasçı olduğunu gösterir belge verilmesi talebinin mevcut sayılması gerekir.
Tüm bu nedenlerle ve koşulları da oluştuğundan; davacıya TMK’nun 582/2. maddesi uyarınca atanmış mirasçı olduğunu gösterir belge verilmesi gerekirken; vasiyetnamenin belirli mal bırakma vasiyetnamesine ilişkin olduğunun kabul edilmesi ve hatalı değerlendirme sonucu mahkemece talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.

Mirasçı Atama Avukatı Afyonkarahisar

Stajyer Av. Derya MERİÇ

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu