Vergi Uyuşmazlıklarında Pişmanlık İstanbul
Vergi Uyuşmazlıklarında Pişmanlık İstanbul
- VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA PİŞMANLIK VE ISLAH HANGİ TÜR VERGİ CEZALARI İÇİN SÖZ KONUSU OLUR?
Vergi uyuşmazlıklarında pişmanlık ve ıslah yolu, beyana dayalı vergiler için söz konusu olur. Beyana dayalı vergiler ise ödenecek vergi tutarının vergi mükellefi olan kişiler tarafından devlete beyan edildiği vergilerdir. “Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi gibi pek çok verginin ödenmesi beyanname verilerek gerçekleştirilir. Emlak vergisi kapsamında verilen vergi cezaları ise bu pişmanlık ve ıslah yolunun kapsamında değildir.”
VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA PİŞMANLIK VE ISLAH YOLUNUN UYGULANABİLMESİ
- Vergi mükellefi kişilerin kendiliğinden vergi cezasını gerektiren fiilleri işlediklerini ilgili makamlara dilekçe ile haber vermesi gerekir.
- Vergi cezasını gerektiren fiillerin işlendiğine iştirak eden kişilerin, üçüncü kişilerin fail oldukları hukuka aykırı fiilleri işlediklerinin ilgili makamlara dilekçe ile haber verilmesi gerekir.
Vergi Usul Kanunu’na göre vergi cezası olan mükellef kişinin pişmanlık ve ıslah yolundan faydalanabilmesi için bazı şartlar bulunur. Bu şartlara göre,
- Vergi mükellefinin, resmi makamlara herhangi bir muhbir tarafından bildirilmeden önce, kendisinin haber vermiş olması gerekir ve muhbir tarafından yapılmış olan ihbar, vergi mükellefinin pişmanlık bildirimi yaptığı konu ile ilgili değilse, talep geçerliliğini korur.
- Vergi mükellefinin talep dilekçesini, söz konusu vergi incelemesi başlamadan önce vermiş olması gerekir.
- Vergi mükellefi, vergi beyannamesini zamanında vermemiş ve haber verme dilekçesini verdikten sonra, pişmanlık dilekçesinin verilip bu tarihten sonra 15 gün içerisinde söz konusu beyannamelerin de verilmiş olması durumunda geçerli olur.
- Yanlış ya da eksik vergi beyanı için haber verilmişse, 15 gün içinde yanlış ya da eksikliklerin giderilmiş olması durumunda geçerli olur.
- VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA PİŞMANLIK VE ISLAH YOLUNUN AMACI NEDİR? / Pişmanlık ve ıslah yolu vergi mükellefi olan kişiyi hem vergi cezasından kurtaracaktır hem de vergi cezası için uygulanması gereken yargılama faaliyetleri uygulanmadan uyuşmazlık çözülmüş olacaktır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/6643
Karar No : 2021/3787
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Pişmanlık ve Islah” başlıklı 371. maddesinin birinci fıkrasında, beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin, kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında maddede yer alan bentlerdeki yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmeyeceği öngörülmüştür. Fıkranın (5) numaralı bendinde, mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemelerin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesi vergi ziyaı cezası kesilmemesinin şartlarından biri olarak sayılmıştır.
Anılan Kanun’un 378. maddesinin ikinci fıkrasında, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları belirtilmiştir.
Uyuşmazlık hakkında karar verilebilmesi için öncelikle Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesi hükmünden yararlanma talebiyle verilen beyannamelere ihtirazi kayıt konulup konulamayacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Kanun koyucu, Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde getirmiş olduğu pişmanlık müessesesiyle vergi ödevinin hiç yapılmaması, eksik veya hatalı yapılması suretiyle vergi zıyaına neden olunması durumunda, ilgili vergi mükellefine yeni bir fırsat tanıyarak kimi koşullarla ceza uygulamasından vazgeçmekte ve böylece vergi mükelleflerini vergi zıyaına neden olan kanuna aykırı eylemlerini vergi dairesine bildirmeye özendirmeyi amaçlamaktadır.
Kanun koyucunun ceza uygulamasından vazgeçme karşılığında getirmiş olduğu koşullardan biri ve en önemlisi, kanuna aykırı davranışın ilgili makamlara kendiliğinden bildirilmiş olmasıdır. Burada kastedilen, mükellefin dıştan gelen herhangi bir korku, baskı veya tehdit olmaksızın yapmış olduğu davranışın vergi kanunlarına aykırılığının farkına kendiliğinden vararak dürüst bir vergi mükellefi gibi davranma bilinç ve isteğiyle hareket etmiş olmasıdır. Hukuk düzeninde, “nedamet” duygusunun sonuç doğurabilmesi, koşulsuz olmasına bağlıdır. Hiç kimse, yapmış olduğu kanuna aykırı davranışı, belli bir koşulun gerçekleşmesi halinde kabul ve bundan nedamet duyacağını söyleyerek bu bildirim dolayısıyla hukuk düzeninin sağlamış olduğu avantajlardan yararlanamaz.
Oysa ihtirazi kayıt, mükelleflerce kanuni gerekçe gösterilerek beyan edilen matrah veya matrah kısmı üzerinden tarh edilen vergiye karşı dava haklarının saklı tutulduğu yolunda beyannameye yazılı not konulması veya ayrı bir dilekçe ile söz konusu hakkın saklı tutulduğunun vergi dairesine bildirilmesidir. Yani beyannameye konulan ihtirazi kayıt, beyanın hukuki sonuç doğurabilmesi için mükellefçe ileri sürülen bir koşuldur. Bu anlamda, Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesi uyarınca pişmanlıkla beyanda bulunarak maddede öngörülen diğer koşulları usule uygun biçimde yerine getirmek suretiyle pişmanlık müessesesinin hukuki sonuçlarından, yani sağlamış olduğu avantajlardan yararlanan davacının beyannamelere koyduğu ihtirazi kayıt geçerli olarak kabul edilemeyecektir.
Bu bakımdan, davacının Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesi hükmünden yararlanma talebiyle verdiği beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergiler yönünden, Vergi Usul Kanununun 378. maddesinin ikinci fıkrasının mükelleflerin beyan ettikleri matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları yolundaki hükmü uyarınca davanın incelenmeksizin reddi gerektiğinden Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mahkemece yeniden verilecek kararda, dava açılmasına engel bulunmayan dava konusu pişmanlık zamlarının hukuka uygunluğunun değerlendirileceği tabiidir.
Vergi Uyuşmazlıklarında Pişmanlık İstanbul
Stajyer Derya MERİÇ
Makale Yazarlığı İçin
Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere asalhukukdanismanlik@gmail.com adresine gönderebilirler.