Hasar Danışmanlık Şirketlerinin Faaliyetlerinin Önlenmesi
Hasar Danışmanlık Şirketlerinin Faaliyetlerinin Önlenmesi
Konu: Avukatlık Kanunu’na aykırılık teşkil eden hasar danışmanlık şirketlerinin faaliyetlerinin önlenmesi hakkında Birliğimizce yürütülen çalışmalar ve elde edilen kazanımlar hakkında bilgilendirme.
- Malumunuz olduğu üzere; hasar danışmanlık şirketi sıfatıyla faaliyet gösteren bazı şirketler, hem avukatlara münhasır meslek alanını ihlal etmekte hem de vatandaşların sigorta alacağını çok düşük meblağlara resmen ya da fiilen devralmak suretiyle onları zarara uğratmaktadır.
- Bu konuda barolarımıza ve Birliğimize meslektaşlarımızdan gelen sayısız şikayet üzerine bir çalıştay düzenlenmiş, sorunun kaynağı ve çözümü üzerine barolarımızdan gelen temsilcilerle toplantılar yapılmıştır. Bunu takiben Başkanlığımızca yetkili makamlar nezdinde girişimlerde bulunulmuş ve konu etkili şekilde takip edilmiştir.
- Bunun sonucunda kötü niyetli ve kanunu dolanmak amaçlı temliklerin resmi yoldan yapılmasını önlemek için 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Kanunun 57. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanununa aşağıdaki “Ek 6.madde” eklenmiştir:
“(1) Bu Kanun uyarınca sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da Hesaptan talep edilecek tazminat alacağı ancak;
- a) Alacaklı tarafından bizzat,
- b) Alacaklının kanuni temsilcisi veya kanuni temsilcinin bizzat vekâlet verdiği avukat vasıtasıyla,
- c) Alacaklının bizzat vekâlet verdiği eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri veya avukatı vasıtasıyla,
takip edilebilir. Takip yetkisi, sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlar ya da Hesap nezdinde yapılacak işlemleri kapsar.
(2) Tazminat alacağı, sadece hak sahibine veya avukatına ödenir ve birinci fıkrada belirtilen kişiler de dâhil olmak üzere hiç kimseye devredilemez.
(3) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunca belirlenir.”
- Buna göre; sigortalının sigorta alacağını sigorta şirketinden sadece şahsen ya da kanuni temsilcisi veya bizzat vekâlet verdiği eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri tarafından veya sigortalının ya da kanuni temsilcisinin bizzat vekâlet verdiği avukatı eliyle tahsil edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Böylece hasar danışmanlık şirketlerinin sigorta alacağını temlik alarak ya da çok düşük bedellerle temellük ederek vatandaşı zarara uğratması ve aynı zamanda meslek alanımızı ihlal etmesi önlenmek istenmiştir.
Ancak söz konusu kanun değişikliği, meslektaşlarımızdan gelen bir kısım şikayetlere konu olan 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 48. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “aracı kullanmak” fiilini [1]önlemeye yetmemektedir.
Başka bir ifadeyle; fiilen hasar danışmanlık şirketi adına hareket edilen ve fakat ibraz olunan avukat vekaletnamesine göre sigortalının vekili gibi görünülen fiilî durumların önlenmesi için her somut olayda barolarımızın ve adli mercilerin etkin takibi gereklidir. Şöyle ki;
Bu sorunun çözümü adına Sigortacılık Kanunu’nda yapılacak daha katı bir düzenleme, 1136 sayılı Kanununa uygun şekilde gerçekleştirilen avukat eliyle takibi kısıtlayabilecektir.
Bir diğer anlatımla, kanun değişikliği yapılırken avukatların mesleki alanının korunmasına özen gösterilmiş, kanunu dolanmak amaçlı uygulamalar ise önlenmek istenmiştir.
- Yukarıdaki maddede açıklanan fiili durumun önlenmesi için sigorta alacağını kendisi dışında bir başka kişi eliyle takip eden sigortalının, sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat miktarını bilmesi önemlidir.
Bunu teminen; T.C. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığınca çıkarılan bir genelge ile alacağın doğrudan sigortalıya ödenmediği hallerde ödemeden önce kendisine sigorta şirketi tarafından yazılı ya da elektronik posta, kısa mesaj ve benzeri diğer yöntemlerle bilgi verilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
- Bu itibarla vekaletini üstlendiği sigortalı adına sigorta şirketinden sigorta tazminatını tahsil eden avukatın,
tahsil ettiği meblağı en kısa sürede müvekkiline belge karşılığı ödemesi,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üzerinde bir ücret söz konusu ise vekaleti üstlenirken hak edilecek akdi avukatlık ücretinin tespiti için müvekkil ile mutlaka yazılı sözleşme yapması,
bu noktada 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesindeki oransal üst sınırdan bilgi sahibi olunması gerektiği hususlarını bilgilerinize sunarız.
[1] 1136 sayılı Avukatlık Kanununun “Avukata çıkar karşılığında iş getirme” başlıklı 48. maddesi: “Avukat veya iş sahibi tarafından vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığında avukata iş getirmeye aracılık edenler ve aracı kullanan avukatlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu eylemi yapanlar memur iseler, verilecek hapis cezası bir yıldan aşağı olamaz.”