İş kazası rapor parası ne kadar 2021?
İş kazası rapor parası ne kadar 2021?
İş Kazası Nedir?
“İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlanmıştır. Buna karşılık İş Kazasının tanımı birden çok mevzuatta birbirlerini tamamlayacak şekilde farklı şekillerde tanımlanmıştır.
İş Kazası Sayılmanın Koşulları
İzah edildiği üzere herhangi bir kazanın iş kazası sayılabilmesi için bazı şartlara ihtiyaç vardır. Her Kaza İş Kazası Değildir. Bu nedenlerle bir olayın işe kazası niteliğinin bulunup bulunmadığı dikkatlice incelenmelidir. Şu halde bu kazanın iş kazası sayılması için şu şartların bulunması gerekmektedir:
Sigortalının İşyerinde yahut işyeri sayılan yerde bulunması sırasında,
Kazanın işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelmesi,
Kaza ile sonuç arasında illiyet ( Nedensellik ) bağının bulunması,
Kaza sonucu bedence ve ruhça bir zarara uğraması gerekmektedir.
İş kazası rapor parası ne kadar 2021?
İş Kazası Tazminat Davasının Zamanaşımı Süresi
İş kazası tazminat davasında zamanaşımı süresi genel hükümler gereği 10 yıldır. Ancak iş kazası sebebi ile açılmış bir ceza davası varsa ve ceza davasının zamanaşımı süresi 10 yıldan fazla ise uzamış zamanaşımı söz konusu olacak ve tazminat davasının zamanaşımı süresi de 15 yıl olarak kabul edilecektir.
Zamanaşımı konusunda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise maluliyetin kesinleşmesidir. Maluliyet değişebilen bir durum olduğundan maluliyetin artması halinde buna ilişkin alınan son rapor ile zamanaşımı süresinin başladığı kabul edilmelidir.
İş kazası geçiren işçiye maaş ödenir mi?
İş kazası maaşı almak isteyen işçinin öncelikli olarak kazayı işyerinde geçirmiş olması gerekmektedir. İş yerinde kazaya uğrayan işçi, tam teşekküllü bir hastaneden geçici iş göremezlik raporu alarak rahatsızlık yüzünden çalışamadığı ya da raporlu olduğu dönem için SGK’dan para alabilmektedir
İş kazası rapor parası ne kadar?
Yatarak tedavi edilen işçilere, geçici iş göremezlik raporu günlük kazancının yarısı olacak şekilde ödenmektedir. Ayakta tedavi edilen işçiler ise günlük kazançlarının üçte ikisi kadar ödenek almaktadır.
İş kazasında arabuluculuk zorunlu mu?
İş kazalarının yaşanmasının ardından işçiler işverene karşı uğradıkları zararın karşılanması amacıyla tazminat almak üzere dava açabilmektedirler. Tekrar belirtmek gerekirse, iş kazalarında arabuluculuk müessesine başvuru, kanunen zorunlu tutulmamıştır.
İş kazası raporu nasıl ödenir?
Rapor parası alan çalışanlar işvereninin alınan raporu SGK’ya iletmesinin ardından en geç 15 gün içinde PTT üzerinden çalışanların hesabına yatırılıyor. Ücret hesaba yatırıldıktan sonra en geç ay içinde alınması gerekiyor.
İş kazası raporu en fazla kaç gün?
İstirahatli olması gerektiren durumlarda iş yeri hekimi işçiye en fazla 2 gün rapor verebiliyor. Aile hekimleri ise rapor süresini tek seferde 10 gün verebiliyor.
İş kazası rapor parası ne kadar 2021?
20 Günlük Rapor Parası Ne Kadar 2021
Asgari ücret üzerinden yatışta 1073,34 TL, ayakta ise 1431,00 TL ödenir. İş kazasında tamamına ödenir. Asgari ücrete göre 20 günlük iş kazası rapor parası ayakta ise 1590,00 TL, yatarak ise 1192,60 TL olacaktır.
İş göremezlik ödeneği ne kadar 2021?
“Örnek-8: 19.04.2021-05.05.2021 tarihleri arasında hastalık vaka türünde istirahat raporu düzenlenen sigortalının iş göremezlik ödeneği aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. 7 Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. Buna göre ödeneğe esas günlük kazancı 56.640/280=202,29 TL olacaktır.
İş Kazası Halinde Yapılacak İşlemler
İş Kazası geçirilmesi halinde, işçinin yapabileceği işleri şu şekilde sıralayabiliriz.
Öncelikle okumadan hiçbir belgeye imza atmaması,
İmza atacağı belgelerde kazanın anlatım tarzına ilişkin kayıtların doğru ve gerçek duruma uygun olup olmadığını titizlikle kontrol etmesi,
Mümkünse olayın sıcaklığı gidene kadar işveren tarafından önüne konulan hiçbir belgeyi imzalamaması,
Hastanede muayene olurken iş kazası olduğunun özellikle bildirilmesi,
İşveren tarafından götürülen özel hastanede hasta yatış işlemlerinin hukuka uygun bir şekilde yapıldığını kontrol etmesi, iş kazası kaydının oluşturulup oluşturulmadığını kontrol etmesi,
Epikriz raporunu temin etmesi,
Taburcu olurken hasta dosyasından bir suret almasıdır.
Bir sonraki aşamada ise bir avukat yardımıyla, Sosyal Güvenlik Kurumuna Geçici ve Sürekli ( Maluliyet ) Ödenekleri için başvuruda bulunmalı, sorumluların cezalandırılması için Savcılığa Suç Duyurusunda bulunmalıdır.
İş Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Haklarının temini için duruma göre Arabuluculuk Başvurusu yapmalı ve İş Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davası açmalıdır.
İş Kazası Geçiren İşçinin İşten Çıkarılması Mümkün Mü?
İş Kazası Geçiren İşçinin İşten Çıkarılması, 4857 Sayılı İş Kanununun 25. Maddesinde yazılı hallerden birine girmesi halinde mümkündür. İşçinin işveren tarafından hangi hallere dayanılarak haklı fesih yapabileceği haklı fesih yazımızda ve haksız fesih yazımızda değerlendirilmiştir.
Aksi durumda sırf iş kazası geçirdiğinden bahisle işçinin iş akdine son verilmesi mümkün değildir.
İşçinin iş Kazası Nedeniyle işten çıkarılabilmesi için, “İş Kazasının işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle.” veya “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle” veya “kaza nedeniyle çalışamadığı sürenin belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşması” halinde iş akdi işveren tarafından haklı nedenlerle fesih edilebilir.
Bu nedenlerle “iş kazası geçirdim işten çıkarıldım” diyen işçinin haklılık durumunun tespit edilebilmesi için olayın özellikleri incelenmelidir.
İş Kazası Nedeniyle Şikayetçi Olmamak
Bir iş Kazasının meydana çıkması halinde bunun, idari, cezai ve hukuki sonuçları olmaktadır. Açılmış olan ceza soruşturmasındaki şikayetinden vazgeçmek ya da hiç şikayetçi olunmadığının bildirilmesi işçi için herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemektedir.
Buna karşılık işçilik haklarının usulünce takip edilip sonuçlandırılabilmesi için bir avukat tavsiyesinde alınmadan ve uzlaşma koşulları tartışılmadan ceza soruşturmasından feragat edilmesi uygun bir hareket olmayacaktır.
“İş Kazası Geçirdim Şikayetçi Olmadım” dememek için şikayetçi olmanızı tavsiye ederiz. Ama şikayetçi olunmaması belirtildiği üzere tazminat alacakları yönünden bir hak kaybı yaşamanıza neden olmaz.
İş Kazası Bildirimi
İş kazası bildirimini yasanın öngördüğü kurum ve kuruluşlara kanuni süresi içerisinde yapmak işçinin çalıştığı işverenliğin yapması gereken bir yükümlülüktür.
İşverenliği iş kazası bildirimlerini yapması işçi yönünden ispat kolaylıkları sağlayacaktır.
Buna rağmen bu bildirimin hiç ya da gereği gibi yapılmaması halinde işçinin tüm hakları saklıdır. İspat noktasında bir sorun yaşamadığı müddetçe davanın seyrine ciddi bir etkisi olmayacaktır.
İş Kazası Tazminat Davası İle İstenebilecek Tazminatlar
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 417. Maddesi son fıkrasında iş kazasından doğan “zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.” Denilmiştir. Aynı Kanunun 53, 54, 55 ve 56. Maddelerine göre Ölüm ve bedensel zarar hallerinde istenebilecek tazminatlar aşağıda gösterilmiştir.:
İş kazası Nedeniyle Manevi Tazminat
Ölüm Halinde Cenaze Giderlerin Tanzimi için Maddi Tazminat,
Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların Tanzimi için Maddi Tazminat,
Geçici İş Göremezlik Nedeniyle Maddi Tazminat,
Sürekli İş Göremezlik Nedeniyle Maddi Tazminat,
Tedavi Giderleri Nedeniyle Maddi Tazminat,
Kazanç Kaybı Nedeniyle Maddi Tazminat,
Ekonomik Geleceğin Sarsılması Nedeniyle Maddi Tazminat,
Kazanın İş Kazası Olduğunun Tespiti Davası,
İş Kazası Davası Tazminat Hesaplama
İş Kazasında Maddi ve Manevi Tazminat Hesaplama yöntemi için birçok unsurun bilinmesi gerekmektedir. Bunlar sağlandığında aktüerya hesaplaması yapan bilirkişilerce maddi tazminat miktarı hesaplanmaktadır.
Maddi Tazminat Miktarının Hesaplanmasında İş Kazası Geçiren işçinin yaşı, aylık ücreti, İş Gücü Kayıp Oranı, SGK tarafından sağlanan yardımlar, iş Kazası geçiren işçinin kusur oranı, işverenin kusur oranı ve sair hususlar göz önünde bulundurulmaktadır.
Manevi Tazminat ise yaşanan ıstırap ve acının büyüklüğüne göre mahkeme yargıcı tarafından olayın özelliklerine göre takdiren belirlenmektedir.
İş Kazası Geçiren İşçinin Kusurunun Tazminata Etkisi
İş Kazası geçiren işçinin kusuru belirlenecek tazminatta göz önünde bulundurulur. Buna karşılık illiyet bağını kesmediği müddetçe ve işverenin de kusurlu bulunması halinde kazanın oluşumunda işçinin de kusurlu olması halinde dahi işverenin sorumluluğuna gidilecektir.
“Müteferrik kusur” halinde işçinin kusuru oranında tazminattan indirim yapılmalıdır.
Ölümlü İş Kazası Tazminat Davasında Tazminat Talepleri
İş Kazası sonucunda işçinin ölümü gerçekleşmiş ise, bu durumda işçi yakınları ve mirasçıları Türk Borçlar Kanununun 53. Maddesine göre “ Cenaze giderlerini, Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderlerini ve çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplarını ve Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları “ talep ve dava edebilirler.
Yine bu durumda işçi yakınlarının işveren tarafla herhangi bir uzlaşma yoluna gitmeden destekten yoksun kalma tazminatlarını, muhtemel manevi tazminat tutarlarını bir avukat aracılığı ile tespit ettirmeleri ileride doğacak hak kayıplarının önüne geçecektir.
İş Kazası Nedeniyle Mirasçıların Tazminat Hakkı
Miras Hukuku ve Miras Hakları 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 495- 682. Maddeleri arasındaki düzenlenmiştir.
Buna göre mirasçıların hukuken geçerli bir veraset ilamı ve/veya mirasçılık belgesi ile mirasçılıklarını kanıtlamaları halinde iş kazası nedeniyle sorumlulukları bulunanlara karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilirler.
Yaralamalı İş Kazası Tazminat Davasında Tazminat Talepleri
Yaralamalı İş Kazası, iş kazası sonucunda işçinin ölmediği, az ya da çok işçinin yaralanması ile sonuçlanan iş kazalarını ifade etmektedir. Yaralanmanın büyüklüğü ya da küçüklüğü bir kazanın iş kazası olarak nitelendirilmesine hiç bir etkisi bulunmamaktadır.
Bu kapsamda bir memurun, dosyadaki telin eline batması dahi yaralamalı iş kazası niteliğindedir. Yaralamalı iş kazalarında da yukarıda izah edilen aynı ilkeler uygulanarak işverenin sorumlu olması halinde işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açılabilecektir.
Yaralamanın büyüklüğü, kişinin bedensel bütünlüğüne verdiği zararı da arttıracağından yaralamanın ve sonuçlarının büyüklüğüne, geçici ya da sürekli olup olmadığına göre mahkeme tarafından hükmedilecek tazminat miktarına doğrudan etki edecektir.
Yaralamalı İş Kazası Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Miktarını belirleyebilmek için öncelikle, iş gücü kaybının geçici mi sürekli mi olduğu belirlenmelidir.
Sürekli iş gücü kaybı ( Uzuv ve İşlev Kaybı Halleri ) halinde İş Gücü Kayıp Oranına göre maddi tazminat miktarı ortaya çıkacaktır. Maddi tazminat miktarı Aktüerya Hesabı yapan bilirkişilerce ve/veya avukatlarca hesap edilmelidir.
Bu hesabın yapılmadan işverenle, yahut işveren adına hareket eden hiç kimseyle herhangi bir uzlaşma ve Arabuluculuk süreci başlatılmamalıdır
İş Kazası Nedeniyle Yakınların Tazminat Hakkı
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. Maddesinde herhangi bir sınırlama bulunmaması nedeniyle İş Kazası Nedeniyle Zarar gören yakınların da dava hakkının bulunduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/6902 Esas ve 2019/4016 Karar sayılı kararında “ 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesine göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin yakınları da manevi tazminat talep edebilecektir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar v.b.) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan kazalı işçi yakınlarının manevi tazminat isteyebileceklerine (HGK 23/09/1987 gün ve 1987/9-183 1987/655, HGK 26/04/1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları mevcuttur.” Denilerek mirasçı olmasalar bile “ağır bedensel zarar ve ölüm halinde “ iş kazası geçiren işçinin yakınlarının da manevi tazminat talep haklarının bulunduğu gösterilmiştir.
İş Kazası Tazminat Davası için Uygulanan Faiz Türü ve Başlangıç Tarihleri
İş kazası tazminat davası genel olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanmaktadır. Bu nedenlerle haksız fiillere uygulanacak faiz prosedürü uygulanacaktır. Kısaca ifade edilmesi gerekirse iş kazası tarihinden başlamak üzere kanuni faiz uygulanacaktır.
İş hukukunda işçilik alacaklarına uygulanacak faiz süreleri için İşçilik Alacaklarında Faiz ve Zamanaşımı Süreleri konulu yazımız incelenmelidir.
İş Kazası Tazminat Davası Açma Süresi
İş Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açma Süresi belirli bir hak düşürücü süreye tabi olmamakla birlikte 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 146. Maddesine göre 10 Yıllık Zamanaşımına Tabidir.
İş hukukunda işçilik alacaklarına uygulanacak zamanaşımı süreleri için İşçilik Alacaklarında Faiz ve Zamanaşımı Süreleri konulu yazımız incelenmelidir.
İş Kazası Tazminat Davası Ne Kadar Sürer?
İş Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası, idareye başvuru süreçleri hariç olmak üzere ilk derece mahkemelerinde karara bağlanma süresi takriben 2 senedir.
Buna ilaveten İstinaf Kanun Yoluna ve Temyiz yoluna başvurulması halinde bu süreler doğal olarak uzayacaktır.
İş Kazası Tazminat Davası İspat Şartları Nelerdir?
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4508 Esas ve 2019/3783 Karar sayılı kararında “ Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup iş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur.Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür.” Denilerek, yerinde bir kararla bir kazanın iş kazası olduğunun tespitinin her türlü delil ile ispat edilebileceği açıkça ifade edilmiştir.
İş Kazası Tazminat Davası Hangi Yetkili Mahkemede Açılır?
İş Kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları, işverene karşı ikame edileceğinden İş Mahkemeleri kanununa göre yetkili mahkemede davanın ikame edilmesi gerekmektedir.
7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 6.maddesine göre, “davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde” veya “İşin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesinde”, “davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde” veya “İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer mahkemesinde” veya “zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesinde” açılabilir.
İş hukuku davalarında genel yetkili mahkemelerle ilgili bilgi almak için iş ve işçi hukuku başlıklı yazımızı incelenmesini tavsiye ederiz.
Şu halde iş kazalarında yetkili mahkemeleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi,
İş Kazasının veya Zararın Meydana Geldiği Yer Mahkemesi,
İşin veya İşlemin Yapıldığı Yer Mahkemesi,
Davalı İşverenin Yerleşim yeri Mahkemesi,
Davalı İşveren Birden çok ise Bunlardan birinin Yerleşim yeri Mahkemesi yetkilidir.
İş Kazası Tazminat Davası Hangi Görevli Mahkemede Açılır?
Kazanın İş Kazası olarak tespit edilmesi halinde, kaza “iş kazası” niteliğini kazanacağından iş kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları, işverene karşı ikame edileceğinden İş Mahkemeleri kanununa göre görevli İş Mahkemelerinde davanın ikame edilmesi gerekmektedir.
7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesine göre İş Mahkemeleri, “5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemi adamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar.”
İş hukuku davalarında genel görevli mahkemelerle ilgili bilgi almak için iş ve işçi hukuku başlıklı yazımızı incelenmesini tavsiye ederiz.
İş Kazası Tazminat Davası Masrafları Ne Kadardır?
İstisnalar haricinde Türk Mahkemelerinde açılacak her dava için Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi hükümlerine göre belirlenecek oranda Gider Avansı ve Harçlar Kanununa göre belirlenecek oranda harcın yatırılması halinde dava açılabilir.
Harç Yatırılmadığı takdirde dava açılmış sayılmaz.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326/1. Maddesinde yazılı olan “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” Hükmü gereğince davanın sonunda işçi aştığı davayı kazanmış ise işverenden alınır.
İş kazası geçirmiş olan birinin ödeyeceği yargılama masrafı uğramış oldukları zararın büyüklüğüne bağlı olarak artmaktadır. Büyük zarar büyük ve maddi ve manevi zararın ödenmesini gerektirecektir.
Trafik Kazası Davalarında Başvurulacak Mahkeme
Trafik kazası sonucunda açılacak davada başvurulacak makam doğru belirlenmelidir. Trafik kazasında uzuv kaybı davası için de görevli ve yetkili mahkemeyi belirlemek önemlidir. Davanın açılacağı görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır.
Eğer ki dava sigorta şirketine açılıyorsa, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Yetkili mahkemede ise böyle bir teklik esası belirlenmemiştir.
Kazanın meydana geldiği yer, davalılardan herhangi birinin ikametgah yeri, davacının ikametgah yeri, sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi gibi birçok mahkeme yetkili kılınmıştır. Somut olayın özellikleri göz önünde bulundurularak, yetkili ve görevli mahkeme belirlenecektir.
Trafik Kazasında Uzuv Kaybı Tazminatı
YARGITAY KARARI : TRAFİK KAZASI CEZA DAVASININ TAZMİNATA ETKİSİ
T.C. YARGITAY 12.Ceza Dairesi Esas Kararı
TAKSİRLE YARALAMA SUÇU – SUÇUN İŞLENDİĞİ ZAMAN DİLİMİNİN GEREKÇELİ KARAR BAŞLIĞINA YAZILMADIĞI – ASLİ KUSUR – KATILANIN BASİT TIBBİ MÜDAHALE İLE GİDERİLEMEYECEK NİTELİKTE YARALANDIĞI – TEMEL CEZA BELİRLENİRKEN ALT SINIRDAN UZAKLAŞILMASI GEREĞİ
ÖZET: Suçun işlendiği zaman diliminin gerekçeli karar başlığına yazılması gerekir. Ayrıca sanığın asli kusurlu eylemi ile katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaralanmasına neden olduğunun anlaşılması karşısında, temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerekir.
Adli Tıp Kurumu Küçükçekmece Şube Müdürlüğünce düzenlenen 20.11.2009 tarihli raporunda; trafik kazası nedeniyle getirilen hastanın yapılan muayenesinde; üst çene ön dişlerde diş kökünden itibaren sallandığı, diş etinde kanama olduğu,
KBB notunda; alt ön dişlerde subluksasyon olduğu,
hastane kayıtlarında Diş Hekimi Hakan Tirit’in raporunda; 05.08.2008 tarihinde yapılan ilk muayenesinde; üst çene dudak bölgesi ve yan bölgelerinde süturlu bölgeler ve buna bağlı ödem ile başvurduğu,alt çene ön bölge 1-2-2-1 (31-32+41-42) kırıklar, ön 11 de darbeye bağlı extrüzyon, labialde konumlanma, transpozisyon, sol üst 2 nolu (22) diş kaybı, 13-14-15 ve 23-24-25 lerde yer yer kırıklarla karekterize travma görüldüğü, yaralanmasının, kişide yaşamsal tehlike yaratmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı belirtilmesine karşın uzuv veya organ zaafı, tatili yönünden herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği anlaşılmakla, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan “Yeni Türk Ceza Kanunu’nda Tanımlanan Yaralama Suçlarının Adli Tıp Açısından Değerlendirilmesi ve Adli Rapor Tanzimi İçin Rehber” isimli çalışmaya göre dişlerde meydana gelen yaralanmanın niteliğine göre, katılanın duyularından veya organlarından birinde zaaf veya işlev yitirilmesi olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
YARGITAY KARARI: TRAFİK KAZASINDA UZUV KAYBI TAZMİNATI
T.C. YARGITAY 11.Hukuk Dairesi Esas Kararı
MADDİ MANEVİ TAZMİNAT DAVASI – DAVACININ DAVALILARIN ARACINDA YOLCU İKEN TRAFİK KAZASI SONUCU YARALANDIĞI – DAVACININ EMNİYET KEMERİNİ TAKIP TAKMADIĞININ TESPİTİ – YARALANMALARA ETKİSİNİN OLUP OLMADIĞININ BİLİRKİŞİ RAPORUYLA TESPİTİ GEREKTİĞİ.
ÖZET: Dava trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının, davalıların ilgilisi olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada oluşan trafik kazası sonucu yaralandığı, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacının kaza sırasında emniyet kemerini takmadığının tespiti halinde bu durumun kazanın meydana geliş şekli göz önüne alınmak suretiyle davacının kaza sonucu oluşan yaralanma ve kalıcı sakatlıklarına bir etkisinin bulunup bulunmadığının bilirkişi kurulundan alınacak rapor uyarınca değerlendirilmesi gerekir.
meydana gelen kaza nedeniyle davacının %61 oranında iş gücünü kaybettiği, sağ gözünün uzuv zaafı olarak nitelendirilecek şekilde yaralandığı, sol gözündeki görme oranının %50 azaldığı, davacının oluşan maddi zararından davalıların sorumlu olduğu, kazadan dolayı davacının manevi zarara da uğradığı, davalılar-karşı davacılar E. Y. ve A. Y.’ın davacının tedavisinin karşılanması kapsamında 3.500,00 TL harcama yaptıklarından karşı davanın da kabulünün gerektiği sonucuna varılarak, davacı İ. A.’nın maddi zararı olan 48.355,39 TL’nin B. Sigorta A.Ş. ‘nin poliçe limiti ile sınırlı kalmak şartıyla 17.03.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, 8.000,00 TL manevi tazminatın 17.03.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar E. Y. ve A. Y.’dan tahsiline, davalılar A. Y. ve E. Y.’ın açtıkları davanın kabulü ile 1.500,00 TL’nin 31.10.1999, 2.000,00 TL’nin 16.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İ. A.’dan tahsiline karar verilmiştir.
YARGITAY KARARI: TRAFİK KAZASINDA UZUV KAYBI TAZMİNATI
T.C. YARGITAY 4.Hukuk Dairesi Esas Kararı
TAZMİNAT DAVASI – TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ – BEDEN GÜCÜ KAYBININ TESPİTİ İÇİN ADLİ TIP KURUMU ÜÇÜNCÜ İHTİSAS KURULUNDAN GÖRÜŞ ALINMASI ZORUNLULUĞU – HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Dava, trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, rapor ile; uzuv tatili, pottravmatik kognitif bozukluk ve kalıcı akıl hastalığına bağlı olarak yaşına göre %65 oranında maluliyetinin olduğu saptanmıştır. Davalı tarafından anılan rapora itiraz edilmiş ancak mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır. Olayın oluşu, maluliyet raporuna davalı tarafından itiraz edilmiş olması, davacının yaşı ve işi dikkate alınarak, beden gücü kaybının tespiti için adli tıp kurumu üçüncü ihtisas kurulundan görüş alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.