İstanbul Boşanma Avukatı Anlaşmalı Boşanma
İstanbul Boşanma Avukatı Anlaşmalı Boşanma
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Anlaşmalı olarak boşanmak isteyen çiftlerin her biri, boşanma davası açmak için boşanma talep eden dilekçe düzenlemelidir. Dava dilekçelerine çiftlerin beraber hazırlamış oldukları “anlaşmalı boşanma protokolü” mutlaka eklenmelidir.
Davacı kişiler belgeleri, adliye içerisindeki “tevzi bürosuna” teslim ettiklerinde dava açılmış olmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarını açmak için gerekli olan en önemli hususlar; protokolün ıslak imzalı ve evliliğin üzerinden en az bir yıl geçmiş olmasıdır.
Anlaşmalı Boşanma Davası Süreci
Boşanma konusunda anlaşan çiftler, boşanma dilekçelerini verdikten sonra bir süre beklemelidirler. Mahkemelerin iş yoğunluğu az ise anlaşmalı boşanma davası aynı gün görülebilmektedir. Aynı gün görülemeyen davaların tarihleri ise, çiftlerin adreslerine resmi tebligat olarak gönderilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davası süreci çok kısa gerçekleşmektedir. Mahkemede hâkim dilekçede yazılan konuları taraflara sorar ve her iki tarafın da itirazları olmadığı beyanlarını alınca boşanmalarına karar verir. Taraflar mahkemeden önce davayı temyize götürmeyeceklerini bildiren belgeyi imzalamaları durumunda, dava hâkiminin vermiş olduğu karar kesinleşmiş olur.
Anlaşmalı boşanma davaları sorunsuz sonuçlandığı için, boşanma davası avukatı tutulmasına gerek olmamaktadır.
İstanbul Boşanma Avukatı Anlaşmalı Boşanma
Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?
Çekişmeli boşanma davası, evli çiftlerin birinin boşanmak isteyip diğerinin istemediği durumlarda açılan dava türüdür.
Ayrıca, çiftlerin her ikisi de boşanmayı isteyip, boşanma sonrası oluşacak velayet, mal paylaşımı ve nafaka gibi konularda anlaşamıyorlarsa, bu da çekişmeli boşanma davasının kapsamına girmektedir. Çekişmeli boşanma davaları sadece kanunda belirtilmiş sebeplerden açılabilmektedir. Bu tür davalarda boşanma süreci oldukça uzun sürmekte ve yıllara yayılabilmektedir.
Çekişmeli boşanma davalarındaki uzun sürecin takip edilmesi ve istenen sonucun alınabilmesi için, bu konuda tecrübeli en iyi boşanma avukatı ile çalışmak faydalı olmaktadır.
Boşanma Nedenleri ve Boşanma Süreci
boşanma avukatı, istanbul boşanma avukatları, hukuk bürosu, istanbul boşanma avukatı
Türk Medeni Kanunu uyarınca eşlerden birinin zina etmesi, hayata kast, kötü muamele ve onur kırıcı davranışlarda bulunması, suç işlemesi ve haysiyetsiz hayat sürmesi, haklı bir sebep olmadan ortak konutu terk etmesi ve akıl hastalığının bulunması halinde, diğer eş boşanma davası açabilir.
Yine ortak hayat sürdürülmesinin mümkün olmayacak derecede evlilik birliğinin temelinden sarsılması halinde de eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Eşler yukarıda yazılı hallerde dilerse boşanma yerine ayrılık da talep edebilir. Boşanma davası açıldığında, aile mahkemeleri tarafından devanın devamı süresince, barınma, geçinme, çocukların bakım ve koruması için ihtiyaç duyulan önlemler alınarak dava sonuçlanmadan tedbir nafakasına hükmedilebileceği gibi eşlerin ortak mallarının yönetilmesine ilişkin önlemler de alınır.
Boşanma Kararı ve Sonuçları
Boşanma sebepleri ispatlandığı takdirde aile mahkemesi hakimi tarafından boşanma kararı verilir. Boşanan kadın evlenmeden önceki soyadını alır ancak boşandığı kocasının soyadını taşıma hususunda menfaati varsa talebi halinde eski eşinin soyadını kullanmaya devam edebilir.
Boşanma kararı yüzünden yoksulluğa düşen taraf, geçinme ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla diğer tarafın mali gücüyle orantılı olarak süresiz olarak nafaka talep edebilir.
Nafaka boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi boşanma kararının verilmesinden sonra da talep edilebilir. Boşanma nedeniyle mevcut ve gelecekteki menfaatleri zarar gören ve diğer eşe göre daha az kusuru olan taraf, diğer eşten maddi tazminat talep edebilir. Yine kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf maddi tazminatın yanında manevi tazminat talebinde de bulunabilir.
Boşanmada Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Çocukların Velayeti
Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi, boşanma kararı verildikten sonra da ayrıca açılabilir. Türk Medeni Kanunu dört çeşit mal rejimi düzenlemiştir. Bunlar edinilmiş mallara katılma rejimi, mal ayrılığı rejimi, paylaşmalı mal ayrılığı rejimi ve mal ortaklığı rejimidir. Eğer eşler arasında herhangi bir mal rejiminin seçileceğine dair bir sözleşme yapılmamış ise, bu durumda uygulanması esas olan edinilmiş mallara katılma rejimidir.
Edinilmiş mal eşlerin evlilik birliği süresince karşılığını vermek suretiyle edindikleri kişisel mallarıdır. Bunlar çalışmasının karşılığı olan gelirler, kişisel mallarının gelirleri, çalışma gücünün kaybı nedeniyle alınan tazminatlar ve sosyal güvenlik kurumu vb. kurumların yaptığı ödemelerdir. Edinilmiş mallar üzerinde eşlerden her biri diğer eşin evlilik birliği süresince edindiği mallara ait artık değerin (bu mallara ait borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktar) yarısı üzerinde hak sahibi olur ve katılma alacağı davası açmak suretiyle bu miktarı talep edebilir.
Dolayısıyla yasal mal rejimi uyarınca eşlerin diğer eşin evlilik birliği süresince edindiği malların yarısına tekabül eden miktarı talep etme hakkı bulunmaktadır. Sözleşme ile başka bir mal rejimi belirlenmişse, söz konusu mal rejimi hükümlerine göre tasfiye gerçekleştirilir.
Çocukların velayeti bakımından ise hakim çocuğun yüksek menfaatini gözetmek suretiyle çocuğun gelişimini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebileceği maddi ve manevi ortamın hangi tarafça daha iyi karşılanabileceğini değerlendirmek suretiyle karar verir. Velayet kendisine verilmeyen tarafın çocuk ile kişisel ilişkisi de hakim tarafından belirleneceği gibi, söz konusu taraf çocuğun eğitim ve bakım giderlerine de gücü oranında katılacaktır.
Boşanmada Nafaka
Boşanma davası devam ederken veya boşanma işleminin sonunda maddi durumu kötüleşecek kişiye bağlanan ücrettir. Her nafaka türü için farklı şartlar gerekmektedir. Boşanma davasında velayet hakkını alan eş müşterek çocukların masrafları açısından destek sağlanması maksadıyla her bir müşterek çocuk için nafaka talep edebileceği için kendisi için de nafaka talep edebilecektir.
Tedbir Nafakası: Boşanma davası devam ederken alınabilecek nafaka tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası sadece boşanma davası devam ederken alınabilir. Dava bittiğinde bu tedbir nafakası ödenmez.
İştirak Nafakası: Dava sonuçlandığı zaman ise alınabilecek 2 çeşit nafaka vardır. Bunlardan biri iştirak nafakası yani çocuk için ödenen nafakadır.
Yoksulluk Nafakası: Boşanmadan dolayı yoksulluğa düşen ve daha az kusurlu olan tarafında talepte bulunabileceği nafaka türüdür. Nafakanın ne kadar olacağı hakim tarafından karşı tarafın ekonomik durumuna göre belirlenir. Belirli bir zaman geçtikten sonra nafakanın yetmemesi durumunda karşı tarafa nafaka artırım davası açılabilir.
Nafaka Artırım veya Nafakanın Uyarlanması Davası
Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra nafaka ödemekle yükümlü olan eşin maddi durumunda olumlu veya olumsuz anlamda bir değişiklik meydana gelirse ve bu değişiklik nafaka miktarına etki edebilecek nitelikteyse nafaka alacaklısı veya borçlusu nafakanın artırılması yahut azaltılması için nafakanın uyarlanması davasını açabilecektir.
Örneği nafaka ödemekle yükümlü olan nafaka borçlusunun maddi durumu kötüleşmişse ve ödemekte olduğu nafaka miktarı gelirine oranla hakkaniyete aykırı oranda yüksek bir hal almışsa bu nafaka miktarının azaltılması için Aile Mahkemesinde dava açabilir ve nafaka miktarının azaltılmasını isteyebilir. Aynı şekilde nafaka ödeme borcu olan kişinin mal varlığınca ciddi bir artış gerçekleşmişse nafaka alacaklısı nafakanın artırılmasını da talep edebilecektir.
Boşanmada Mal Paylaşımı
Boşanmanın getirdiği hukuksal bir sonucu da mal paylaşımıdır. Boşanma davasının neticelenip kesinleşmesinden sonra mal paylaşımına ilişkin süreç başlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken iki husus vardır. Birincisi boşanma davası ve mal paylaşımı davası birbirinden farklı dava türleridir ve iki ayrı dava açılması gerekir.
Bir diğer konu ise mal paylaşımına konu mal varlıklarının boşanma davası devam ederken satılmasının yani bir diğer tabirle kaçırılmasının engellenmesi için mal paylaşımı davasında mahkemeden tedbir kararı alınmasıdır. Aksi takdirde mal paylaşımı davası sonuçlandığında alacaklı olan eş alacağını tahsil edebileceği bir mal varlığı bulamayacaktır. Bu konuda mal paylaşımında uzman bir avukatın desteğinin alınması hak kayıplarını önlemek açısından önem arz etmektedir.
Eşler, boşanmamın getirdiği duygusal olarak ortak hareket etme durumunu ortadan kaldırdığı için ekonomik olarak ortak hareket etme durumu da ortadan kalkmış olur ve böylece boşanma sürecinde mal paylaşımı yapılırken taraflar arasındaki ortaklığın niteliği, boşanma davalarının ve mal paylaşımı davalarının konusu olmaktadır.
Buna göre; eşlerin tabi oldukları yasal mal varlığı doğrultusunda boşanma sürecinde mal paylaşımı yapmaları gerekir. Mal paylaşmış eğer ki; mal paylaşım sözleşmesi yapılmış ise bu sözleşme gereğince hareket edilir. Herhangi bir sözleşme söz konusu değil ise mal rejimine göre paylaşım yapılmaktadır.
Boşanmada Ziynet Eşyaları / Düğün Takıları
Yargıtay’ın Hukuk Daireleri ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK) tarafların evlendikleri sırada yapmış oldukları düğün töreni esnasında takılan takı ve paraların kime ait olduğu konusunda ortak içtihat oluşturarak “Aksine anlaşma ya da o yöreye özgü örf-adet kuralı yoksa ziynetler de takı paraları da kadına aittir” diye karar vermiştir.
Boşanma davası açılırken beraberinde ziynet eşyalarının da istenmesi mümkündür. Yine boşanma davası ile birlikte ziynet eşyalarınızı talep etmediyseniz ayrıca bir alacak davası ile bunların Aile Mahkemesinde açılacak bir dava ile istenmesi mümkündür. Bu konuda Aile Hukuku avukatından ya da boşanma avukatından yardım talep edilmesi hak kayıplarına sebebiyet vermemek açısından önemlidir.
Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat
Boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet verecek olaylarda ve konularda daha fazla kusurlu olan taraf, daha az kusurlu veya kusursuz olan tarafa tazminat ödemek zorunda kalabilir. Maddi tazminat, boşanma davası sonrasında yeni bir hayat kuracak olması nedeniyle kişinin ihtiyaç duyacağı şeylerin masrafının karşılanması amacıyla takdir edilmektedir.
Manevi tazminat ise kişinin boşanma ve boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle duyduğu elem, keder ve ızdırabın dindirilmesi amacıyla takdir edilmektedir. Burada önemli olan ise Aile Mahkemesinde kusura ilişkin durumların delillerle ispat edilebilmesidir.
İstanbul Boşanma Avukatı Anlaşmalı Boşanma
Boşanma Kararı Ne Zaman Verilir?
Boşanma kararının verilebilmesinde davanın türü önem arz eder. Buna göre anlaşmalı boşanma davasında dava tek celsede bitebilecekken çekişmeli boşanma davalarında süre daha uzun olmaktadır. Bu durum mahkemelerin yoğunluğuna göre değişir.
Anlaşmalı boşanma davasında duruşma günü her iki eşin de bizzat duruşmaya katılması gerekir. Hakim ilk duruşmada eşleri dinledikten sonra protokoldeki hususlar uyarınca boşanmaya karar verebilir. Protokolde anlaşılmayan, eksik, hatalı hususların varlığı halinde taraflara/eşlere sorarak iradelerini öğrenip tutanağa geçirerek buna göre karar verebilir.
Boşanma kararının yazılması biraz süre alacaktır. Bu süre genelde 1 aydır. Daha sonra mahkemeden kararı alıp istinaf etmeyeceğinizi belirtmeniz halinde karar kesinleşir ve mahkeme tarafından nüfus müdürlüğüne yazı yazılarak boşanma bildirilir.
Çekişmeli boşanma davalarında ise; taraflardan biri boşanmak istemeyebilir veya herhangi bir konu üzerinde anlaşmaya varılmadığından, dava çekişmeye gitme durumunda kalmıştır. Çekişmeli boşanma davaları uzun süren davalardır bu kapsamda çekişmeli boşanma davaları 1-1,5 yıl gibi bir sürede karara çıkabilmektedir. Tabii tarafların yargılama neticesinde yerel mahkemece verilen karar itiraz edebilmesi mümkündür.
İstanbul Boşanma Avukatı Anlaşmalı Boşanma