MANŞET

Boşanma Halinde Mal Rejimi

Boşanma Halinde Mal Rejimi

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ,
MAL AYRILIĞI REJİMİ,
PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI REJİMİ,
MAL ORTAKLIĞI REJİMİ,

Türk Medeni Kanunu 6. kısmında “Mal Rejiminin Tasfiyesi” düzenlemiş olup, 179. maddesinde “Boşanma Halinde Mal Rejimin Tavsiyesi” hüküm altına alınmıştır.
Buna göre:

“Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.”
Ayrıca Türk Medeni Kanunu Dördüncü Bölümü’nde “Eşler Arasındaki Mal Rejimi” kapsamlı olarak düzenlenmiştir.

Mal rejimi; eşlerin evlenmeden önce ve evlenmeden sonra edindikleri mallarda mülkiyet, tasarruf ve yönetim hakları ile boşanma (veya ölüm) halinde bunların nasıl paylaşılacağı hususlarını düzenleyen normlar bütününü deyimlemektedir.

Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe giriş tarihi olan 01.01.2002 tarihinden önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri takdirde bu tarihten geçerli olmak yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. TMK’ nun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma veya iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tabii oldukları mal rejimi devam eder.

Dava boşanma veya iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Davanın retle sonuçlanması halinde eşler, kararın kesinleşmesini izleyen bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. Eşler bir yıllık süre içerisinde mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını kabul edebilirler.

Türk Medeni Kanunu 202. maddesinde “Yasal Mal Rejimi”ni düzenlemiştir. Yasal Mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiş olup, akdi mal rejimi olarak mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı, mal ortaklığı rejimlerini öngörmüştür.

Türk Medeni Kanunu 203. maddesinde “Mal Rejimi Sözleşmesi” ni düzenlemiştir.

Buna göre:

“Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.”

Yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olmakla beraber, sözleşme serbestîsi ana kuralı gereğince eşler her zaman notere giderek düzenleme veya onaylama şeklinde yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle akdi mal rejimlerinden birini de seçebileceklerdir. Ancak seçecekleri mal rejimlerinden sadece mal ortaklığı rejiminde önceki malları da evlenmenin başından itibaren ortaklık malı sayılabileceklerdir.

Mal rejimi sözleşmesi ancak ayırt etme gücüne sahip olanlar tarafından yapılabileceklerdir. Sözleşme, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılabileceği gibi taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtikleri yazılı olarak bildirme imkânına da sahiptirler.

Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince bizzat imzalanması zorunludur. Eşler mal rejimi sözleşmesi yapmadıkları takdirde, tasfiye anında uygulanacak mal rejimi yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimidir. Eşler her zaman yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle önceki veya başka bir mal rejimini kabul edebilirler.

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

Türk Medeni Kanunu 4. bölüm, 2. ayırımı, 218 – 241. maddelerinde “Edinilmiş Mallara Katılma” rejimini ayrıntılarıyla düzenlemiştir.

Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği, ivazlı mal varlığı değerleridir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerden her biri kendi borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı bütün mal varlığı ile sorumludur.

Edinilmiş mallara katılma rejimi eşlerin evlenmesi halinde, mal rejimi sözleşmesiyle başka bir mal rejimini seçmedikleri takdirde yasal mal rejimi olarak evlenme tarihinden itibaren başlar.

Eşlerin akdi mal rejimlerinden, sözleşme ile edinilmiş mallara katılma rejimine geçişleri halinde, ilgili sözleşme tarihinden itibaren başlar.

Eşlerin sözleşme ile seçimlik akdi rejiminden vazgeçmelerine rağmen yeni bir seçimlik rejimle ilgili sözleşme yapmamaları halinde, akdi rejimden vazgeçme ile ilgili sözleşme tarihinden itibaren başlar.

Mal ayrılığına geçişi gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde eşlerden birinin istemi halinde hâkim tarafından eski mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine dönülmesine karar verilmesi halinde bu kararın verilme tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejimi başlayacaktır.

MAL AYRILIĞI REJİMİ

Türk Medeni Kanunu 4. bölüm, 3. ayırımı, 242,243. maddelerinde “Mal Ayrılığı” rejimi düzenlemiştir.

Eski Medeni Kanun sisteminde yasal mal rejimi, yeni Medeni Kanun’da ise seçimlik mal rejimi olarak düzenlenmiştir. Buna göre eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf hakkına sahiptir. Eşlerden her biri, kendi borçlarından bütün mal varlığıyla sorumludur. Evlilik birliği sona erdiğinde eşler arasında herhangi bir paylaşımın yapılması söz konusu değildir.

PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI REJİMİ

“Eşlerden her biri yasal sınırlar içinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf hakkına sahiptir.”

Paylaşmalı mal ayrılığı ilke olarak mal ayrılığı temeline dayanmaktadır. Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi, eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejiminin kabulü, mahkemece evliliğin iptaline, boşanmaya veya mal ayrılığına geçilmesine kara verilmesi hallerinde sona erecektir.

Bu rejimin kurulmasından sonra eşlerden biri tarafından edinilip de ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş olan mallar ile ailenin geleceğini güvence altına alma amacıyla yapılan yatırımlar veya bunların yerine geçen değerler mal rejiminin sona ermesi halinde eşler arasında eşit olarak paylaşılacaktır.

Tasfiye aşamasında öncelikle her eş diğer eşte bulunan mallarının geri alır. Eşlerin paylı mülkiyetindeki bir malın eşlerden biri tarafından talep edilmesi halinde bu eşin, malın kendisine özgülenmesinde üstün yararı olduğunu ispat etmesi ve söz konusu malın ödeme günündeki karşılığının diğer eşe ödenmesine bağlıdır.

Eşlerden biri diğerine ait olup paylaştırma dışı kalan bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa mal rejiminin sona ermesi halinde katkısı oranında hakkaniyete uygun bir bedel ödenmesini isteyebilecektir. Aynı istem paylaştırma dışı malın yerine geçen değerler içinde geçerlidir.

TMK. 245. maddesiyle hüküm altına alındığı üzere “Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” Bununla birlikte TMK. 245. maddesine göre “Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır.”

Eşler aile konutunda kalma ve ev eşyasını kullanma hususunda anlaşabilirler. Anlaştıkları takdirde aile konutunda kalma hakkını elde eden eş, bu hakkın tapu kütüğüne şerh edilmesini isteyebilecektir.

Anlaşamadıkları takdirde, hâkim, olayın özelliklerini, eşlerin ekonomik ve sosyal durumlarını, varsa çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak, bu hakka hangi eşin sahip olacağına boşanma veya iptal kararı ile birlikte re’sen karar verecektir. Burada şerh sahibi eşin ayrıca bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Hâkim şerh kararını re’sen tesis ederek ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü’ne bildirecektir. Bu konuda ayrıca, ilgili eşin konutta kalma ve ev eşyasını kullanma süresini de belirtmek gerekecektir.

MAL ORTAKLIĞI REJİMİ

Kanun koyucu, Türk Medeni Kanunu 4. bölüm, 5. ayırımı, 256 – 281. maddelerinde “Mal Ortaklığı” rejimi ayrıntılarıyla düzenlenmiştir.

Mal ortaklığı rejimi kanunda yazılı sınırlar içinde seçilebilecek, değiştirilebilecek veya kaldırılabilinecektir. Bu rejim kendi içinde genel mal ortaklığı ve sınırlı mal ortaklığı, diğer mal ortaklıkları olarak üçe ayrılmaktadır. Genel mal ortaklığı, eşlerin yasa gereğince kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklık mallarını oluşturmaktadır. Ortaklık malları üzerinde geçerli olan, elbirliği mülkiyetidir.

Bu nedenle hiçbir eş, ortaklık payı üzerinde tek başına tasarruf hakkına sahip değildir. Sınırlı mal ortaklığı, edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklığı ifade etmektedir.

Buradaki “edinilmiş mallardan” maksat, evlilikten itibaren değil, sözleşmenin kurulmasından itibaren edinilmiş mallardır. Diğer mal ortaklıklarında ise eşler kanun koyucunun tanıdığı hakla birlikte belirli mal varlığı değerlerini veya türlerini ortaklık dışında tutabilirler .

Bir malın kişisel mal mı yoksa ortaklık malı mı olduğu konusunda çekişme olması halinde ispat yükü, çekişmeli malın kişisel mal olduğunu iddia eden eş veyahut üçüncü kişiye ait olacaktır. Bir eşin kişisel malı olduğu ispatlanmadıkça tüm malvarlığı değerleri ortaklık malı sayılacaktır.

Evliliğin boşanma veya iptal sebebiyle sona ermesi halinde mal ortaklığı rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer . Kişisel mal ile ortaklık malları ayrıldıktan sonra her eş kendi kişisel malı sayılacak olanları ortaklık mallarından geri alır. Böylece, geri kalan ortaklık malları eşler arasında yarı yarıya paylaştırılır .

Boşanma Halinde Mal Rejimi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu